Mısır Çarşısındaki Patlama Davasında Yeni Mütalaa

Mısır Çarşısında 7 kişinin öldüğü, 127 kişinin de yaralandığı patlamaya ilişkin haklarındaki hüküm Yargıtayca bozulan sosyolog Pınar Selek'in de aralarında bulunduğu 5 sanığın yeniden yargılandığı davada, 4 sanığa ağırlaştırılmış müebbet, sanık Maşallah Yağan'a da 8 yıla kadar hapis cezası verilmesi istendi

İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, 5 sanık da katılmadı. Duruşmada, Pınar Selek'in avukatları olan babası Alp Selek ve kız kardeşi Seyda Selek hazır bulundu. Duruşmada yeni atanan avukatı Erhan Egemen tarafından temsil edilen sanıklardan Kadriye Fikret Sevgi'nin Yargıtay ilamına karşı söyleyeceklerini belirtmesi için duruşmada hazır edilme yazısına Gebze Emniyet Müdürlüğü tarafından cevap verildiği ve yazıda, yakınlarından alınan bilgiye göre Sevgi'nin yurt dışına çıkış yaptığı ve Güney Kıbrıs'ta olabileceği bilgisinin verildiği belirtildi.

Yargıtayın bozma ilamına karşı diyecekleri sorulan avukat Egemen, ''Biz öncelikle müvekkilimizin beyanının alınması için işlemlerinin yapılmasını talep ediyoruz. Ancak Yargıtay bozma ilamı müvekkilimin aleyhinedir. Bu nedenle direnilme kararı verilmesini talep ediyoruz'' dedi.

SAVCI,ESKİ MÜTALAAYI TEKRAR ETTİ


Esasa ilişkin görüşü sorulan İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Uysal, sanıklar Pınar Selek, Abdülmecit Öztürk, Heval Öztürk ve Kadriye Fikret Sevgi hakkında 28 Aralık 2005 tarihinde verilen mütalaayı tekrar ettiğini belirterek, bu mütalaa doğrultusunda eski Türk Ceza Kanunu'nun 125. maddesi uyarınca Mısır Çarşısına bomba konulmak suretiyle ''Devletin hakimiyeti altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya teşebbüs'' suçundan Selek, Abdülmecit ve Heval Öztürk ile Kadriye Fikret Sevgi hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesini talep etti. Savcı Uysal, diğer sanık Maşallah Yağan'ın da 4 Temmuz 1998 tarihinde Küçükyalı'daki bir parka bomba koyma ve lav silahı saklamak suçu nedeniyle TCK'nın 174/1. maddesi gereği 3 ile 8 yıl arasında değişen hapisle cezalandırılmasını istedi.

''MÜTALAA YOK HÜKMÜNDEDİR''

Savcının mütalaasına karşı diyeceği sorulan Pınar Selek'in avukatı Akın Atalay, müvekkili hakkında daha önce mahkemece direnme kararı verildiği için savcının mütalaasının yok hükmünde olduğunu savunarak, ''Sanık Kadriye Fikret Sevgi'nin bozma ilamına karşı diyeceklerinin sorulması konusunda eksikliğin giderilmesi veya mahkemece bu duruşmada verilen mütalaaya karşı müvekkilim Selek hakkında özellikle örgüt üyeliği ve diğer hususlarda savunmalarımızı hazırlamamız için süre verilmesini talep ediyoruz'' dedi. Sanık Kadriye Fikret Sevgi'nin avukatı da müvekkilinin Yargıtayın bozma ilamına karşı beyanının alınması için işlem yapılmasını istedi. Davaya ilişkin ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, Yargıtayın bozma ilamına karşı diyeceklerinin sorulması amacıyla hazır edilmesi istenen ve adresinin bulunamadığı belirtilen sanık Kadriye Fikret Sevgi hakkında yakalama emri çıkartılmasına karar verdi. Heyet, bu emrin yerine getirilmesi ve beyanının alınmasından sonra Sevgi'nin serbest bırakılması konusunu da karara ekledi. Mahkemeye heyeti, mütalaaya karşı beyanlarının alınması için, beyanları alınmayan sanık ve avukatlarına davetiye gönderilmesine hükmederek, duruşmayı erteledi.

DAVANIN GEÇMİŞİ


Mısır Çarşısı girişindeki Ünlüoğlu Büfe'de 9 Temmuz 1998 tarihinde meydana gelen 7 kişini öldüğü, 9'u yabancı uyruklu 127 kişinin de yaralandığı patlamaya ilişkin yapılan operasyonlarda, sosyolog Pınar Selek'in de aralarında bulunduğu 15 kişi yakalandı. Davaya bakan İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 8 Haziran 2006 tarihinde verdiği kararda, sanıklardan Alaattin Öget, ''Devletin hakimiyeti altındaki toprakların bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya matuf eylemde bulunmak'' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis, Abdülmecit Öztürk ile İsa Kaya ise aynı suçtan müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme heyeti, Erdal Nayır'ın örgüt adına öldürülmesi eyleminde gözcülük yapan Kadriye Kübra Sevgi ile Heval Öztürk'e ''Yasa dışı örgüt üyesi olmak'' suçundan 12,5'ar yıl hapis, Maşallah Yağan'a da Küçükyalı İdealtepe'de bir parka bomba koyduğu gerekçesiyle 5 ay hapis cezası verdi. Mısır Çarşısındaki patlamaya, bombanın mı yoksa LPG'nin mi neden olduğunun kesin tespiti yapılamadığı için sosyolog Pınar Selek ve sanıklardan Abdülmecit Öztürk'e bu konuya ilişkin ceza verilmesine gerek görmeyen mahkeme heyeti, Selek'in de aralarında bulunduğu ve ''Yasa dışı örgüte yardım ve yataklık etmek''le suçlanan 9 sanık hakkındaki davayı ise zaman aşımı nedeniyle ortadan kaldırdı. Temyiz incelemesini yapan Yargıtay 9. Ceza Dairesi, 17 Nisan 2007 tarihli bozma ilamında, sanıklardan Kadriye Fikret Sevgi'ye ''Ek savunma hakkı verilmediği'', Heval Öztürk'e ilişkin de eksik inceleme yapıldığını kaydetti. Sanık Abdülmecit Öztürk hakkında davanın iddianamesinde bulunmamasına rağmen ''Erdal Nayır'ı öldürme talimatı vermek'' eyleminden hüküm kurulduğunu belirten ceza dairesi, Pınar Selek ve Abdülmecit Öztürk hakkında ''ceza verilmesine gerek olmadığı'' yönündeki kararı da yerinde bulmadı.

2.KARAR

Bunun üzerine yeniden yapılan yargılamada mahkeme heyeti, 23 Mayıs 2008 tarihinde Erdal Nayır'ın öldürülmesi eylemine ilişkin yargılanan sanıklardan Alaattin Öget'i eski TCK'nın 125. maddesi uyarınca ''Devletin hakimiyeti altındaki toprakların bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya matuf eylemde bulunmak'' suçundan ''ağırlaştırılmış müebbet'' hapis cezasına çarptırdı. Yine aynı olaya ilişkin yargılanan İsa Kaya'nın, aynı suçtan müebbet hapisle cezalandırılmasına karar veren mahkeme heyeti, Kadriye Kübra Sevgi, Heval Öztürk ile Abdülmecit Öztürk'e ''Yasa dışı örgüte üyesi olmak'' suçundan 12,5'ar yıl, Maşallah Yağan'ı da Küçükyalı İdealtepe'deki bir parka bomba koyduğu gerekçesiyle 6 yıl 8 ay hapisle cezalandırdı. Mahkeme heyeti, Mısır Çarşısındaki patlamaya bombanın mı yoksa LPG'nin mi neden olduğunun kesin tespiti yapılamadığı için diğer sanıklardan Pınar Selek ve Abdülmecit Öztürk'ün bu suçtan beraatına hükmetti. Selek'in eylemlerinin ''Yasa dışı örgüte yardım ve yataklık etmek'' kapsamında kaldığını kaydeden mahkeme heyeti, Selek ve aynı suçtan yargılanan diğer sanıklar Suat Kayak, Erkan Öget, Menderes Öget, Alican Öget, Hasan Kılıçdoğan, Delibaş Arat, Ercan Alır ve Baran Öztürk hakkında, ''Yasa dışı örgüte üye olmak ve yardım yataklık etmek'' suçlarından açılan kamu davasını zaman aşımı nedeniyle ortadan kaldırdı.

2. BOZMA KARARI

Yerel mahkemenin hükmünü inceleyen Yargıtay 9. Ceza Dairesi, 10 Mart 2009 tarihli kararında, Pınar Selek'in ''sosyolojik araştırma yapma'' adı altında silahlı terör örgütü üyeleri ile irtibata geçip Fransa ve Romanya'ya gittiği, siyasi eğitim ve kod adı aldığı, İstanbul'da ''Azat'' kod adlı örgüt mensubu ile irtibat kurup bomba imal ettiği, diğer sanık Abdülmecit Öztürk ile beraber Mısır Çarsısına bomba koyduğu belirtildi. Pınar Selek, Abdülmecit Öztürk, Heval Öztürk ve Kadriye Kübra Sevgi'nin eylemlerinin müebbet ağır hapis cezası öngören eski TCK'nın 125. maddesinde tanımlanan suçu oluşturacağı, hukuki durumlarının buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden suç vasfında ve delil değerlendirmesinde yanılgıya düşülerek hüküm kurulduğu belirtilen kararda, Maşallah Yağan'ın da bomba koyma eylemi bir bütün olarak değerlendirildiğinde TCK'nın 174. maddesi kapsamında kaldığı, ancak sanık hakkında 170. maddeden hüküm kurulduğuna yer verildi. Kararda, belirtilen nedenlerle Pınar Selek, Abdülmecit Öztürk, Heval Öztürk, Kadriye Kübra Sevgi ve Maşallah Yağan hakkındaki hükmün bozulduğu kaydedildi.

YARGITAY CUMHURİYETİ BAŞSAVCILIĞININ İTİRAZI

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise dairenin bu kararına Pınar Selek ve Abdülmecit Öztürk açısından yaptığı itirazda, Öztürk'ün polis ifadesini kabul etmemesi üzerine alınan ek ifadesinde, eylemi Pınar Selek ile birlikte gerçekleştirdiklerini söylediği, sanık Öztürk'ün bu şekildeki ifadelerinin yan delillerle desteklenmedikçe bir ''ikrar'' olarak kabul edilemeyeceği belirtildi. İtiraz başvurusunda, patlamanın bir bomba nedeniyle olup olmadığının maddi bulgularla ve bilimsel olarak kanıtlanamadığı, olay yerine ilk giden bomba imha uzmanlarının tutanaklarında ve raporlarında bombaya dair bir bulguya rastlanılmadığının belirtildiği, dosya içerisinde bu ve buna benzer çok sayıda değerlendirme ve bilirkişi raporlarının bulunduğu, bütün bu raporlar göz önüne alındığında patlamanın nedeninin tam olarak tespit edilemediği kaydedildi. Başsavcılık, bu nedenle İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinin beraat kararının yerinde ve doğru olduğunu savunarak, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin bozma kararının kaldırılmasını istedi. Başsavcılığın itirazını reddeden Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 9. dairenin bozma kararının yerinde olduğuna hükmetti.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile