KAHİRE – AYDOĞAN KALABALIK - Mısırlı uzmanlar, Bahreyn'in başkenti Manama'da ay sonunda düzenlenmesi planlanan ve ABD yönetimi tarafından önerilen "Yüzyılın Anlaşması" planının bir parçası olarak değerlendirilen ekonomi çalıştayına çekinceli yaklaşıyor.
İsrail'e yakınlığıyla bilinen ABD Başkanı Donald Trump'ın Arap dünyası ve Filistinlilerin çıkarları doğrultusunda adım atmasını mümkün görmeyen uzmanlar Manama çalıştayına da şüpheyle bakıyor.
Öncelikle ekonomi temelli bir çalıştay düzenlenmesi ABD'nin Filistinlilere dayatmaya çalıştığı barış planıyla ilgili soru işaretlerini artırıyor.
- Ekonomik çıkar ortamı hazırlama planı
AA muhabirine değerlendirmede bulunan Kahire Amerikan Üniversitesinden siyaset sosyolojisi uzmanı Prof. Dr. Said Sadık, Trump yönetiminin Manama çalıştayı ile ekonomik çıkar ortamı hazırlamayı planladığını, bunun anlamının ise "siyasal barıştan önce ekonomik barış" olacağını söyledi.
Sadık, "Filistin'de ekonomik projeler hayata geçirilerek, ekonomi temelli bir normalleşme ortamı sağlamayı hedefliyorlar. Zaman içinde maddi çıkarların, siyasi alanda geri adımları beraberinde getireceğini düşünüyorlar." dedi.
Çalıştay için Manama'nın seçilmesinin tesadüf olmadığını belirten Sadık, bunun birden fazla sebebi olduğuna işaret etti. Mısırlı akademisyen, Bahreyn yönetiminin İran'a Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) desteği ile karşı koyduğunu, ayrıca İsrail'le de ilişkilerinin gayet iyi olduğunu hatırlattı.
Sadık, Orta Doğu'da, özellikle de Körfez bölgesinde İsrail yerine İran'ın düşman olarak algılanması için özellikle Manama’nın seçildiğinin altını çizerek, "Manama ekonomi çalıştayı ilk aşamada başarılı olsa bile süreklilik arz etmez." yorumunu yaptı.
- "Filistinlileri ikna etmek için parayı ön plana çıkarıyorlar"
Mısırlı gazeteci Muhammed es-Sukkeri de Filistinli şehitlerin kanının ABD destekli yatırımlardan daha kıymetli olduğunu söyledi.
"Trump yönetimi, Mısır ile İsrail arasında 1979'da imzalanan Camp David Anlaşması'na benzer bir barış ortamı hazırlamaya çalışıyor. Filistinlileri ikna etmek için de ekonomi ve haliyle parayı ön plana çıkarıyorlar." diyen Sukkeri, bunda Trump'ın iş adamı kimliğinin etkisi olabileceğini dile getirdi.
Sukkeri, "Trump, iş adamı mantığından hareketle en basit ifadeyle 'Filistinlilerin para karşılığında vatanlarından taviz vereceğini' öngörüyor. Ancak uzun yıllardan beri vatan toprakları için can veren ve göçe zorlanan Filistinlilerin bu planı kabul edeceklerini tahmin etmiyorum. Mısır yönetimi de plana açıktan destek verdiğini henüz açıklamış değil." ifadelerini kullandı.
- "Yüzyılın Anlaşması" planı kapsamındaki ilk organizasyon
Manama'da düzenlenecek "Refah İçin Barış" başlıklı ekonomi çalıştayının, ABD'nin İsrail-Filistin meselesinin çözümü konusunda yakında açıklaması beklenen "Yüzyılın Anlaşması" planı kapsamındaki ilk organizasyon olduğu ifade ediliyor.
Beyaz Saray basın ofisinden yapılan açıklamada, Bahreyn'in ABD ile iş birliği içinde 25-26 Haziran'da başkent Manama'da "Refah İçin Barış" adlı ekonomik çalıştaya ev sahipliği yapacağı belirtilmişti.
Çalıştayın hükümet, sivil toplum ve iş dünyasındaki liderlerin fikir alışverişinde bulunması, stratejileri tartışması ve potansiyel ekonomik yatırımlara destek vermesi için çok önemli olduğuna işaret edilen açıklamada, "Refah için barış, Filistin halkı ve bölge için müreffeh bir gelecek için daha istekli ve başarılabilir çalışmalara fırsat tanıyacaktır." ifadeleri kullanılmıştı.
Mısırlı Uzmanlar Bahreyn'deki Çalıştaya Çekinceli Yaklaşıyor
Kahire Amerikan Üniversitesinden siyaset sosyolojisi uzmanı Prof. Dr. Said Sadık: 'Filistin'de ekonomik projeler hayata geçirilerek, ekonomi temelli bir normalleşme ortamı sağlamayı hedefliyorlar. Zaman içinde maddi çıkarların, siyasi alanda geri adımları beraberinde getireceğini düşünüyorlar' Mısırlı gazeteci Muhammed esSukkeri: 'Trump yönetimi, Mısır ile İsrail arasında 1979'da imzalanan Camp David Anlaşması'na benzer bir barış ortamı hazırlamaya çalışıyor. Filistinlileri ikna etmek için de ekonomi ve haliyle parayı ön plana çıkarıyorlar' 'Ancak uzun yıllardan beri vatan toprakları için can veren ve göçe zorlanan Filistinlilerin bu planı kabul edeceklerini tahmin etmiyorum'