Bünyesinde mobil katma değerli servis sektörünün temsilcilerini barındıran Mobil Servis Sağlayıcı İş Adamları Derneği (MOBİLSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Kerem Alkin akıllı cihazların gelişimine bağlı olarak katma değerli servislerin dünyada çok büyük bir hacimsel genişleme yaşadığını, ancak Türkiye’deki sürecin buna ayak uyduramadığını belirtti.
Bunun en önemli nedenlerinden birinin katma değerli servislere uygulanan yüksek vergi olduğuna işaret eden Alkin, üretilen katma değerin neredeyse yüzde 80’e yakınının vergiler ve GSM operatörlerine giden pay olduğunu işaret etti. Şu andaki vergi yapısıyla üretilen 100 birimlik katma değerin sadece 17.5 birimi teknoloji KOBİ’lerine kalıyor. Bunun katma değerli servis üreten firmalar lehine dönmesi, 65-70 birime çıkması lazım. Aksi halde firmalar üretkenliğini ve motivasyonunu kaybediyor” dedi.
Kerem Alkin, Maliye Bakanlığı’nın katma değerli servisleri elektronik haberleşme hizmeti olarak görmemesi halinde, özel iletişim vergisinin belki bu alana uygulanmayacağını, dünyada bu şekilde uygulamaların mevcut olduğunu, böylece vergilerin azaltılması konusunda bir fırsat penceresi açılabileceğini belirtti.
Türkiye mobil uygulamalar pazarında satılan uygulamaların yüzde 80’inin global oyuncuların elinde olduğuna dikkati çeken Alkin, global oyuncular hiçbir vergi, kanun veya düzenlemeye tabi değilken Türk teknoloji KOBİ’lerinin yüksek vergi oranları nedeniyle haksız rekabete maruz kaldığını vurguladı.
Katma değer üreten firmaların teknoparklarda kuyruğa girdiğini söyleyen Alkin, “Bu firmalar katma değerin biraz daha kendilerine kalması adına teknoparklarda yer bulabilmek için kendilerini parçalamasınlar. Çözüm anlamında tüm Türkiye’nin mobil teknoloji yazılımları için serbest bölge ilan edilmesi veya bölge ayrımı yapılmaksızın mobil teknoloji yazılım alanının teşvik kapsamına alınması daha yararlı olabilir dedi.
Teknoloji endüstrisinde yerinde AR-GE anlayışından vazgeçmek gerek, tüm ülke bu meyanda desteklenmelidir mekan ve zamandan bağımsız olarak" dedi.
ürkiye elektronik haberleşme sektöründe katma değerli servisler sektörünün payının 2008 yılından beri yüzde 52 oranında küçülerek 2011 yılında yüzde 4,09 seviyelerine gerilediğine dikkati çeken Alkin, kamu otoritesi ile birlikte yapılacak ortak çalışmalarla katma değerli servislerin sektördeki payını tekrar yüzde 10’lara çıkarabilmesi için uygulama ve süreçlerin Son derece önemli olduğunu ifade etti.
Tüketici haklarının korunması konusunda Derneğin yaptığı çalışmalara da değinen Alkin, katma değerli servisler konusunda maksimum tüketici memnuniyeti adına önemli mesafe kat ettiklerini belirtti.
Alkin Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bünyesinde Ekim 2010’da başlatılan, bugün ise Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü ile devam ettirilen işbirliği çerçevesinde, Bakanlığa gelen ve Derneğe yönlendirilen toplam 12 şikayetin tümünü tüketici lehine Sonuçlandırdıklarını ifade etti.
Alkin ayrıca, yine tüketicileri mobil servis kullanımı konusunda bilinçlendirmek ve bilgilendirmek amacıyla oluşturulan “Mobil Tüketici Bilgilendirme Platformu” (www.mobiltuketici.com) üzerinden katma değerli servislerin kullanımı konusunda bilgi hizmeti vermeyi ve tüketicilerden gelen olumlu/olumsuz eleştirileri yönetmeyi sürdürdüklerini, bu platform üzerinden Derneğe iletilen 22 şikayetin tümünün üyelere iletilerek, çözümlenmesinin sağlandığını söyledi.
İngiltere başta olmak üzere Dünya’daki örneklerinden hareketle kamu otoritesinin Derneklerine katma değerli servislere yönelik denetleme yetkisi vermesi halinde, tüketici memnuniyetini maksimize edecek tüm kurguyu hayata geçirmeye hazır olduklarını belirten Kerem Alkin, bu konuda gereken resmi talebi de yaptıklarını ve bu denetleme yetkisinin verilmesi halinde kısa süre içerisinde en etkili alt yapıyı kurmaya hazır olduklarnıı ifade etti.
Mobilsiad Başkanı Alkin:'katma Değerli Servislere Özel İletişim Vergisi Uygulanmasın'
MOBİLSİAD Başkanı Prof. Dr. Kerem Alkin, Maliye Bakanlığı’nın katma değerli servisleri elektronik haberleşme hizmeti olarak görmemesi halinde, özel iletişim vergisinin belki bu alana uygulanmayacağını, böylece vergilerin azaltılması konusunda bir fırsat penceresi açılabileceğini belirtti.