Moldova'da Cumhurbaşkanlığı Seçimi

Moldova'da cumhurbaşkanlığı seçimini Rusya yanlısı Sosyalist lider İgor Dodon kazandı.

Moldova Merkez Seçim Komisyonu'nun yaptığı açıklamaya göre, cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimleri için ülke genelinde 1 milyon 601 bin 305 kişi, yüzde 53,27 katılımla sandık başına gitti.

Yüzde 99,47 açılan sandık oranına göre, kesin olmayan sonuçlar Sosyalist lider İgor Dodon'un cumhurbaşkanlığı yarışını göğüslediğini gösterdi.

İgor Dodon, ikinci turda yüzde 52,57 oy alırken, rakibi Batı yanlısı eski Eğitim Bakanı Maya Sandu ise 47,43'te kaldı.

Dodon, 1996'dan sonra doğrudan halk oylaması ile Moldova’da seçilen ilk cumhurbaşkanı oldu. 2000 yılından itibaren cumhurbaşkanlığı seçiminin parlamentoda yapılmasını düzenleyen yasa bu yıl Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş ve eski sisteme dönülmüştü.

41 yaşındaki İgor Dodon, Moldova hükümetinde sırasıyla Ekonomi ve Ticaret Bakanlığı, Başbakan Yardımcılığı yaptı. Siyasi hayatına Komünist Parti'de başlayan Dodon, partinin liderliği için girdiği yarışı kaybedince Sosyalist Parti’ye geçti. 2011'de Sosyalist Parti'nin lideri olan Dodon, 2014 parlamento seçimlerinden partisini 'Rusya ile birlikte' sloganını kullanarak yüzde 20,51 ile birinci çıkardı.

Rusya yanlısı tutumu ile bilinen, hükümet karşıtı eylemleri organize eden Dodon, cumhurbaşkanlığı yarışında seçim propagandası olarak Slavyan değerlerini koruma, Moskova ile ilişkileri normalleştirme ve Moldova ekonomisine nefes aldırma sözü vermişti.

- Dodon zaferini ilan etti

Dodon, gece yarısı kesin seçim sonuçları açıklanmadan düzenlediği basın toplantısı ile zaferini ilan etti.

Oyların yüzde 50'den fazlasını aldığını belirten Dodon, seçmenlere teşekkür ederek, 'Ülkenin bütün vatandaşlarının Cumhurbaşkanı olacağıma söz veriyorum. Siyasi rakibimi iyi bir seçim kampanyası yürüttüğü için tebrik ediyorum. Ancak onu sakin olmaya çağırıyorum. Toplumda nefrete gerek yok.' ifadelerini kullandı.

Ayrıca Dodon, Sandu taraftarları ile buluşmaya ve bundan sonra nasıl hareket edileceğine dair birlikte karar vermeye hazır olduğunu vurgulayarak, toplumu bölmeye ihtiyaç olmadığını kaydetti.