Moldova'da Gergin Bekleyiş

KİŞİNEV – İHVAN RADOYKOV- Moldova'da 20 Ocak'ta kurulan koalisyon hükümetinin istifa etmesi için muhalefetin verdiği süre bugün bitiyor. Rusya yanlısı muhalefet iktidarı çok daha sert protestolarla tehdit ediyor.

Ülkede 20 Ocak'ta kurulan koalisyon hükümetinin istifasını ve erken seçime gidilmesini isteyen Rusya destekli muhalefet güçlerinin, iktidardan beklediklerini alamaması nedeniyle gerilimi artırması bekleniyor. Muhalif güçler, taleplerinin karşılanmaması halinde başkent Kişinev’e giren karayolları ve demiryollarını kapatma ve havaalanında uçuşları engelleme tehdidinde bulunuyor.

Muhalefetin Rusya destekli güçlü oluşumlarından Bizim Parti'nin (NP) lideri Renato Usatıy, protesto gösterilerini, talepleri yerine getirilene kadar sürdüreceklerini vurguladı.

AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Usatıy, Başbakan Pavel Filip'ten istifa etmeyeceğine dair net bir yanıt aldıktan sonra yeni gösterilere hazırlandıklarını belirterek, 'Protestolarda sonuna kadar gitmeye hazırız. Hükümete sadece istifası için değil tüm taleplerimizi yerine getirmesi için süre tanıdık. Görüldüğü üzere iktidardan hiç tepki yok' dedi.

Koalisyon hükümetinin, birkaç saat süren oturumla ve gizlilik içindeki bir ortamda kurulduğunu iddia eden Usatıy, halkın yüzde 80'inin hükümeti istemediğini öne sürdü.

- Gösterilerin dozu artacak

Usatıy, geçen pazar günkü gösteriler sırasında parlamento binası önünde provokatif eylemler yaşanmaması için protestocuların şehrin dışına yönlendirildiğini belirterek, 'Bir dahaki sefere insanlar artık istediğini yapar. Bir sonraki protesto çok daha sert olacak' diye konuştu.

Moldovalı yöneticilerin, protestolara karşı önlem hazırlığında olduğunu belirten Usatıy, 'Bize ulaşan bilgiye göre, iktidar dün Ukrayna'dan biber gazı ve tazyikli su sıkabilecek araçlar talep etmiş. Ukrayna buna razı olur ve yönetim bunları kullanmaya kalkarsa durum çok üzücü bir hal alır. Bunun nasıl sonuçlanabileceğini bilmiyorum' dedi.

Ülkede tüm kararların gerçekte 'oligarşinin temsilcisi' olarak nitelediği Vladimir Plahotnuk tarafından alındığını savunan Usatıy, diğer muhalefet liderleriyle doğrudan Plahatnuk ile görüşme kararı alabileceklerini, muhalefetin erken seçimlere kadar birlik içinde olacağını söyledi.

- Rusya yanlısı güçlerin etkisi

Moldova’da milletvekili seçimleri öncesinde Rusya’nın desteğini alan ve 'Rusya ile birlikte' sloganıyla yola çıkan Sosyalist Parti öncülüğünde, geçen hafta başlayan hükümet karşıtı eylemler, hükümeti tehdit boyutuna ulaştı.

Ülkede 30 Kasım 2014'te yapılan milletvekili seçimlerinde Rusya yanlısı Sosyalist Parti birinci çıkmış ancak hükümeti kurmaya başaran taraf Avrupa yanlısı sağ partiler olmuştu. Bunun üzerine muhalefet, yolsuzluk ve ekonomik sıkıntıları gerekçe göstererek hükümet karşıtı protestoları başlatmıştı. Göstericiler sürekli sokağa dökülerek yaptıkları eylemlerle sağ partilere ve Cumhurbaşkanı Nicolae Timofti'ye baskı kurmaya başlamıştı.

Sağ partilerin ocak ayının başından itibaren yaptığı uzun görüşmeler sonrasında, ülkeyi ekonomik olarak sıkıntılardan kurtaracağını ve yolsuzlukları temizleyeceğini bildiren Demokrat Partili Pavel Filip’in başbakanlığı parlamentoda onaylanmıştı. Parlamento önündeki gösteriler nedeniyle Filip hükümeti gizlice yemin ederek görevine başlamıştı.

20 Ocak gecesi önce parlamento binası önünde binlerce kişiyi toplayan Haysiyet ve Gerçek Platformu ile Rusya yanlısı muhalefet üç gün boyunca hükümet karşıtı gösteriler yaparak, hükümetin istifası ve erken seçim taleplerine, 'Cumhurbaşkanının doğrudan halk tarafından seçilmesini' de eklemişti.

Pazar günü yapılan son mitingde ise muhalefet, taleplerin yerine getirilmesi için hükümete bugün TSİ 17.00'ye kadar süre vermiş, taleplerinin karşılanmaması halinde, Kişinev’e giren karayolları ve demiryollarını kapatma ve havaalanında uçuşları engelleme tehdidinde bulunmuştu.

Diğer yandan Moldova Başbakanı Pavel Filip, günlerdir hükümetin istifası ve erken seçim talebiyle gösteri yapan muhalefete tepki göstererek, istifa etmesinin söz konusu olmadığını ve görevi bırakmasının ülkeyi daha derin sosyal ve ekonomik krize sürükleyeceğini söylemişti.