Moritanya'da Senatörler Oturma Eylemini Askıya Aldı

Moritanya'da bazı senatörlerin, Devlet Başkanı Muhammed Veled Abdulaziz'den 'resmi özür' talep ederek parlamentoda başlattığı oturma eylemini askıya aldığı bildirildi.

Parlamento kaynaklarından alınan bilgiye göre, Devlet Başkanı Abdulaziz'in hakaret içerikli ifadeler kullandığı gerekçesiyle 'resmi özür' talep eden bir grup senatör, çarşamba günü parlamentoda başlattığı oturma eylemine ara verdi.

Kaynaklar, senatörlerin herhangi bir açıklama yapmaksızın eyleme ara verdiğini kaydetti.

Moritanyalı 38 senatör adına açıklama yapan Senatör Şeyh Veled Hanana, çarşamba günü düzenlenen basın toplantısında, Abdulaziz'in senato için sarf ettiği 'yolsuzluk ve rüşvet yuvası' gibi ifadelerin açık hakaret içerdiğini belirtmişti.

Hanana, 'Devlet Başkanı, senatörlere yönelik hakaret içerikli sözlerinden dolayı özür dileyinceye kadar parlamentodaki oturma eylemimize devam edeceğiz.' demişti.

Moritanya Devlet Başkanı Abdulaziz, geçen hafta, 56 üyeden oluşan senato için 'Yolsuzluk ve rüşvet yuvası, devlete yük olmaktan başka bir şey değil, ülkedeki kalkınma sürecini boşa çıkarıyor.' ifadelerini kullanmıştı.

- Anayasa değişikliği tartışmaları

Moritanya'da Devlet Başkanı Abdulaziz ile senatörler arasındaki çekişmenin arka planında anayasa değişiklik paketi bulunuyor.

Hükümetin geçen yıl düzenlediği Ulusal Diyalog Konferansı sonuçlarının uygulanmasını içeren anayasa değişikliği paketi, senatoda mart ayında yapılan oylamada 20 'evet' oyuna karşılık, 33 'hayır' oyu ile reddedilmişti.

Moritanya Devlet Başkanı Abdulaziz, anayasa değişiklik tasarısının senato tarafından kabul edilmemesinin ardından halk oylamasına gitme kararı almıştı.

Anayasa paketinde, parlamentonun senato kanadının kaldırılması ile milli marş ve bayrakla ilgili maddelerde değişiklikler yapılması öngörülüyor.

Ülkedeki bazı uzmanlar, Devlet Başkanı'nın anayasa değişiklik paketini referanduma götürme yetkisinin olduğu görüşünde birleşiyor. Kanunun bu şekilde yorumlanmasını 'keyfi davranmak' diye nitelendiren muhalif kanat ise bu yetkinin anayasa değişikliği konusunda değil, uluslararası siyasi meseleler ve anlaşmalarla ilgili olduğunu savunuyor.