Mşü Rektörü İnanç’tan Balbay Açıklaması

Muş Alparslan Üniversitesi (MŞÜ) Rektörü Prof. Dr. Nihat İnanç, tutuklu bulunan BDP milletvekillerinin de tahliye edilmesi gerektiğini söyledi.


Rektör İnanç, Twitter'da yaptığı paylaşımlarda terazi diye tanımlanan adalette yanlış yapılırsa bu yanlışın başta yanlışı yapan olmak üzere seyircileri de süpürüp götüreceğini savundu. Balbay’ın serbest bırakılmasıyla sonu gelmeyecek yeni bir tartışmanın içine girildiğini ifade eden İnanç, “Mustafa Balbay konusunda; 9-10 Aralık tarihlerinde attığım tweetler ile durumu sorgulamıştım. ‘Umulmadık sonuçlara hazır olunmalı’ demiştim” ifadelerini kullandı.

Her halükarda yanlış yapıldığını savunan İnanç, “Ya bu davalar açılınca ve cezalar verilince yanlış yapıldı ya da serbest bırakılınca yanlış yapıldı. Her halükarda, en az bir yanlış yapıldı. AYM kararına göre, uzun tutukluluk nedeniyle tazminat davasına hükmedildi ancak tutuklu olanlar artık hükümlüydü. Yargıtay beklenmeli miydi? Bir anda Mustafa Balbay (34,5 yıl), Yalçın Küçük (22,5 yıl) ve Hanefi Avcı (15 yıl) hüküm giydikleri davalardan tahliye kararı aldılar. Bu tahliyeler ‘hukuki’ bir yaklaşımsa tutuklu BDP milletvekilleri neden serbest bırakılmadı? Konu bazında düşünmek gerekir, kişi bazında değil. Balbay’ın hükümlülük hali Yargıtay'ca onanırsa ne yapılacak? Seçilmiş milletvekili cezaevine atılamaz tartışması başlatılmayacak mı? Sırf milletvekili olduğu için cezası kesinleşmiş bir mahkum cezaevine atılmazsa toplumdaki eşitlik ilkesi kime, nasıl anlatılacak? Peki davası Yargıtay aşamasında olan fakat sesini duyuramayan binlerce hükümlünün suçu nasıl izah edilecek? Bunların hakkını kim arayacak? Üstelik seçilmişlerin yargıda ne imtiyazları var ki? Bunun son noktası neresi? Gözaltı mı, tutukluluk mu, hükümlülük mü, Yargıtay onayı mı? Bu durumda cezası Yargıtay’ca onanmış olsa bile bir hükümlünün milletvekili adaylığının engellenmesi mantıklı mı? Seçilirse ne olacak? Bence uzun tutukluluk süresi mantıklı değil. Hükümlünün sırf sesi çok çıkıyor, seçilmiştir diye serbest bırakılması ise hiç mantıklı değil” dedi.

Tutuklu bulunan BDP’li milletvekillerinin de serbest bırakılması gerektiğini vurgulayan İnanç, “Ancak illa serbest bırakılacaksa, konu bazında değerlendirip o zaman BDP’li milletvekilleri de serbest bırakılmalı. Hem de Mustafa Balbay’dan önce. Asıl mağdurlara gelince, 28 Şubat sürecinde hayali senaryolarla mahkum edilen Müslümanlara ne demeli? Onların sesini duyan var mı? 28 Şubat mağdurları gürültü yapmıyorlar ki kimse seslerini duysun. Sadece Allah’a şikayet ediyorlar ki. Asıl bu şikayetten korkulmalı” değerlendirmesini yaptı.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile