Mtso Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç:

MTSO'nun "Malatya Oda" dergisine açıklama yapan MTSO Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç, "Türkiye her açıdan 2013 yılında büyük beklentilere sahip. Ekonomik, sosyal ve siyasal açıdan Türkiye'nin geleceğinin şekillenmesi noktasında içinde bulunduğumuz yıl büyük önem taşıyor. Birçok ekonomiste göre 'duraklama yılı' olarak görülen 2012'deki durağanlığı yeniden harekete geçirecek ekonomik mekanizmaların yeniden kurulumu, sosyal ve siyasal reformların oluşumu, toplumsal değişimin inşasına başlaması açısından 2013 yılı, biçim açımızdan milat bir yıl olacaktır. Ekonomik anlamda 2012 sonuçlarının ardından 2013 yılında tüketimde canlanma, genel anlamda dünyada ve ülkemizde toparlanma ile 2012'den daha iyi bir performans beklenebileceği, 2013'te yüzde 4, hatta onun üstünde bir büyüme yakalanabileceği tahmini yapılıyor. En azından ekonomik parametrelere baktığınızda bu somut sonucu görebiliyorsunuz" ifadelerini kullandı.

"Ancak hem ekonomik anlamda, hem de yapısal reformlar anlamında sürüncemede kalan birçok konunun bu yıl içinde çözümüne başlanması gerekliliğini de çok iyi biliyoruz. Bu nedenle 2013 yılının her açıdan reformist bir yıl olmasını umut ediyoruz. Bu yıl içinde Türkiye'nin ekonomik modeli mutlaka; 'katma değeri yükselen üretim ve onun içerisinde yerli girdinin artması' olmalıdır. Ve tabii bu üretimin uluslararası alanda rekabetçi olarak pazarlanması, ihracat artışının sürekli kılınması da gereklidir. Yine inovasyon ağırlıklı üretim tarzını artık yukarıdan aşağıya bütün kurum ve kuruluşların prensibi haline dönüştürmek gerekiyor" diyen Erkoç, hem büyümeyi sağlayabilmek, hem de bundan en az zarar görebilmek için 2013 yılında reformist politikaları hayata geçirmek gerektiğini vurguladı.

KOBİ'leri destekle üretimi artırıp ithalatı frenlerken, ihracatta büyümeyi sürdürmek gereken ekonomik reformların bu yıl içerisinde hayat geçirilmesinin kaçınılmaz olduğuna dikkat çeken Erkoç, daha sonra şunları belirtti: "Türkiye'nin bölgesinde model bir ülke olması açısından da bu yıl önem taşıyor. Sivil ve özgürlükçü anayasanın raftan indirilip mutabakat sağlanarak artık uygulamaya sokulması yılı olmalıdır. Unutmamamız gerekir ki, güçlü ekonominin en büyük anahtarı özgürlükçü ve sivil bir anayasadır. Tüm siyasi partilerin meseleye geniş bir perspektiften bakması kaçınılmazdır. Malatya açısından da 2013 yılını önemsiyoruz. Zira Malatya'nın büyükşehir olması ile birlikte günlük yaşantımızda ciddi değişimlerin olacağı muhakkaktır. Yönetim anlayışından kent sakini kültürünü oluşturmaya kadar birçok alanda sabitleşmiş fikirlerin değişiminin şart olduğu bir yıl olacaktır. "