'Müfredatta Felsefe Ve Etik Başlıkları Genişletilsin' Önerisi

Türkiye Özel Okullar Derneğince "Eğitim ve Etik" temasıyla Antalya'da düzenlenen 18. Geleneksel Eğitim Sempozyumu'nun sonuç bildirgesinde, felsefe ve etik öğretiminin müfredatta daha geniş kapsamda yer bulması önerildi.

Dernekten yapılan açıklamaya göre, 18. Geleneksel Eğitim Sempozyumu, "Eğitim ve Etik" temasıyla Antalya'daki bir otelde 30 Ocak-1 Şubat'ta düzenlendi.

Sempozyumda, Milli Eğitim Bakanlığı bürokratları, TOBB ile İTO Eğitim Meclisi üyeleri, özel öğretim kurumlarını temsil eden dernek başkanları, yurt içi ve yurt dışından akademisyenler, eğitim uzmanları, basın mensuplarının da aralarında bulunduğu bin 300'ün üzerinde katılımcı, "eğitim ve etik" konusunu 8 konferans, 2 panel ve 16 çalıştayda değerlendirdi.

Programla, özellikle eğitim ortamında bireylerin diğer insanlarla ilişki kurarken karşılaşabilecekleri temel etik sorunları fark ederek bunların üstesinden gelebilmesine yardımcı olunması amaçlandı.

Çalıştaylarda "Z" kuşağının etik anlayışı, etik ekosistemde ödev, sunum gibi akademik çalışmalar, yeni nesil öğrenme teknolojilerinin etik yönü ve sosyal medyanın yanlış kullanımıyla en temel insani değerlerden dürüstlük kavramının anlamını yitirmesi, bu nedenle sosyal medya okuryazarlığı konusunda bilinçlendirme ve bilinçli tüketici olmanın sağlanması, eğitim ekosisteminde uluslararasılaşmanın getirdiği farklılık yönetimi, değişim ve dönüşüm sürecinde eğitimde etik liderliğin önemi gibi başlıklar ele alındı.

- Sonuç bildirgesi

Sempozyumun sonuç bildirgesinde, felsefe ve etiğin müfredatta daha geniş kapsamda yer bulması önerildi.

Etik eğitiminin desteklenmesi, öğretmenlerin ise etik davranışların önemine vakıf olması gerektiğine işaret edilen bildirgede, "Toplumun ulusal, manevi ve etik değerlerini öğrencilerine aktarırken etik kuralların dışına çıkmayarak model olan bir öğretmen, öğrencilerine de etik değerleri kazandıracaktır. İdeal öğretmen, yalnız kusursuz öğretme yetenekleri ile değil aynı zamanda yaşama biçimiyle de ahlaki bir model olandır." değerlendirmesi yapıldı.

Sonuç bildirgesinde, eğitim ve etiğin birbirinden ayrılamayacak bir bütün olarak algılanması gerektiği vurgulanarak, şu önerilere yer verildi:

"Okullarımızdaki dersler, sınavlar ve diğer faaliyetler, öğrencilerin etik değerlerini geliştirecek biçimde düzenlenmelidir. Öğrencilerimize aktarmak istediğimiz etik değerleri ve kuralları yaşayarak öğrenmeleri için sorumluluk alabilecekleri, davranışlarını dış denetime ihtiyaç kalmaksızın öz denetimle şekillendirebilecekleri etkinlik fırsatları sunulmalıdır.

Bireye, değerlerin davranışa yansımasına dair farkındalık kazandırmak için geliştirilmiş olan etik ve insan hakları eğitimleri, değerler eğitimi, çocuklar için felsefe gibi uygulamalara eğitimimizde yer verilmeli, öğrencilerin etik ilkeleri ve değerleri zorunluluk olarak değil kendi isteğiyle uygular hale gelmesi sağlanmalı."

Eğitimcinin "inanç ahlakı" ve "sorumluluk ahlakı" arasında denge tutturması gerektiği belirtilen bildirgede, "Öğretmenlik mesleğinin etik değerleri, öğretmenliğin meslek olarak görülmesini gerektirmektedir. Bunun için 2023 vizyonunda öngörülen adımlar en kısa sürede atılmalı, öğretmen meslek kavramı içindeki etik değerlere önemle yer verilmelidir." ifadeleri kullanıldı.