Muhtarlardan, Doğa Harikası Kanyondaki Kirliliğe Karşı Hukuk Mücadelesi
Uşak'ın Ulubey ilçesindeki yer alan ve ABD'deki Grand Canyon National Park'tan sonra dünyanın en uzun ikinci kanyonu olarak bilinen Ulubey Kanyonları'ndaki atık kirliliğine karşı mücadele başlatan bölgedeki 6 mahallenin muhtarı, aralarında Uşak ve Ulubey Belediyeleri ile Deri Organize Sanayi Bölgesi'nin de bulunduğu bazı kurum ve kuruluşlar hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Ulubey ilçesi Dilaver Mahallesi Muhtarı Mehmet Vurgun, AA muhabirine yaptığı açıklamada kanyonun zemininde sanayi atıkları ve evsel atıklar yüzünden oluşan kirliliğe dikkati çekmek için bu güne kadar bir çok girişimde bulunduklarını fakat bir sonuca ulaşamadıklarını belirtti.
Kirliliğin her geçen yıl daha da artması nedeniyle ilçedeki 6 mahalle muhtarının bir araya gelerek soruna çözüm getirilmesini sağlamak amacıyla ortak hareket etme kararı aldıklarını ve kendisinin de koordinatör seçilerek girişimin başına getirildiğini ifade eden Vurgun, 30 yıldır devam eden kirliliğe karşı mücadele başlattıklarını söyledi.
Ulubey Kanyonları'nın turizm potansiyelinin kirlilik nedeniyle kullanılamadığını, sudaki kirlilik nedeniyle kanyon zeminindeki 10 bin dekar tarım arazisinde sulu tarım yapamadıklarını, ürün kaybı yaşadıklarını ileri süren Vurgun, şöyle konuştu:
"Bu konuyu sürekli gündeme getirmeye çalıştık. Valilik, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Başbakanlık hatta Cumhurbaşkanlığı'na sorunu ilettik. Cumhurbaşkanlığı'na hitaben yazdığımız yazının ardından Uşak Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü bölgede geniş bir araştırma yaptı ve rapor hazırladı. Raporda kanyon zemininden akan Dokuzsele Deresi'nin 'dördüncü derece su kalitesine' sahip olduğu, yani çok kirli olduğu ortaya kondu. Bu suyu tarımda kullanmak imkansız. Suda tek bir canlı dahi yaşamıyor. Raporda ayrıca kirliliğe Uşak Karma Deri Organize Sanayi Bölgesi,bireysel işletmeler ile Uşak Belediyesi, Ulubey Belediyesi ve bazı köylerin evsel atıklarının neden olduğu da ayrıntılı olarak belirtiliyor."
Kirliliğin asıl nedeninin sanayi atıkları ve ağır metaller olduğunu savunan Mehmet Vurgun, sanayi kuruluşlarının atık su arıtma tesislerinin yeterince çalışmadığını ileri sürerek "Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakanlığı döneminde bölgeye önemli yatırımlar yapıldı. Bu yatırımların hepsi boşa gidiyor. Buradaki sorun bitene kadar gereken neyse yapacağız. Verimli tarım arazilerimiz mahvoldu, kokudan ve kirlilikten dereye inemiyoruz. Bir tek turist kanyon zeminine inemiyor" diye konuştu.
Kirliliğe neden olanların cezalandırılması ve oluşan kirlilik nedeniyle bölge ekonomisinin gördüğü zararın giderilmesi amacıyla hukuk mücadelesi başlattıklarını kaydeden Mehmet Vurgun, raporda killiliğe yol açtıkları belirtilen kurum ve kuruluşlarla ilgili Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunduklarını bildirdi.
"Ulubey Kanyonları hepimizin ortak değeri. Geleceğimiz için bu kirliliğin son bulması gerekiyor. Doğa harikası bu kanyon eski haline gelinceye kadar mücadeleyi bırakmayacağız" ifadelerini kullanan Vurgun, ayrıca kirliliğe neden olan kurumlara yönelik tazminat davası açacaklarını, kirlilik nedeniyle yöre halkının gördüğü ekonomik zararın giderilmesini isteyeceklerini belirtti.
Ulubey Kanyonları'nın zemininde bulunan altı dekar arazisinden elde ettiği gelirle 7 çocuğunu büyüttüğünü, artık kirlilik nedeniyle tarım arazilerini kullanamadığını söyleyen 87 yaşındaki Ahmet Çakır ise "Ağaçlarım kurudu, yüzlerce yıllık ceviz ağaçları tek tek öldü. Artık bahçemden ürün alamıyorum. Bu kirlilik son bulmalı" dedi.
