Muhteşem Yüzyıl'a şikayet üstüne şikayet

Muhteşem Yüzyıl dizisine rekoşikayet üstüne şikayet geldi. Muhtşem Yüzyıl dizisine rekor şikayet. Muhteşem Yüzyıl'a şikayet yağdı.Muhteşem Yüzyıl” dizisi için 25 günde 75 bin şikayet geldi.

Dizinin fragmanlarının ekranda yayımlanmaya başladığı 11 Aralıktan, 6 Ocak akşamına kadar bütün program türlerinde gelen şikayetlerin yüzde 93'ü ''Muhteşem Yüzyıl''la ilgili oldu.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Davut Dursun, dizi yayına girmeden önce ve sonrasında kamuoyunda oluşan tepkinin oldukça ''büyük'' olduğunu dile getirdi. Dizinin tanıtım görüntülerinin yayımlanmaya başladığı 11 Aralık’tan itibaren kendilerine çağrı merkezinden ya da web sitelerinden izleyici tepkileri geldiğini belirtti.


MUHTEŞEM YÜZYIL 2. BÖLÜM FRAGMANI İZLE

 

MUHTEŞEM YÜZYIL 1. BÖLÜM FRAGMANI İZLE

MUHTEŞEM YÜZYIL 1. BÖLÜM FOTO GALERİ

MERYEM UZERLİ (HÜRREM SULTAN) FOTO GALERİ VE VİDEO



Üst kurula 2009 ve 2010 yılında gelen toplam seyirci şikayetlerinin ortalamasının 65-70 bin olduğunu kaydeden Dursun, ''Sadece bu program için gelen ve kısa bir süreyi kapsayan şikayetler 74 bin. Bir yıl içerisinde yapılmış olan ortalama şikayeti de aşan bir oranda bu programa yönelik şikayet var. Bunu önemsemek gerekir bu basit bir şey değildir'' dedi.

Genel olarak şikayetlere bakıldığında bu tarihten itibaren giderek artan bir tepki yoğunluğu olduğuna değinen Dursun, ''Şimdiye kadar çok az karşılaştığımız bir durum. 6 Ocak akşamına kadar gelen toplam şikayetin yüzde 93'ü diziyle ilgili. Burada normal tepkinin ötesinde olağanüstü bir tepki var'' diye konuştu.

Tepkiyi, toplumun bu konudaki hassasiyeti bakımından önemsemek, ciddiye almak gerektiğini ifade eden Dursun, vatandaşın yanı sıra sivil toplum örgütleri, sendikalar, muhtelif örgütlerin de tepkilerini RTÜK'e ulaştırdığını bildirdi.

Dursun, dizinin ilk bölümünün 5 Ocak’ta yayınlandığını ancak şikayetlerin büyük bir bölümünün henüz program yayınlanmadan, tanıtımların dönmeye başladığı 11 Aralık’tan itibaren başladığına dikkati çekerek, ''Yani seyredilmeden, dizi henüz yayımlanmadan önce bir hassasiyet oluşmuştu'' diye konuştu.

Bu dönemde izleyicilerden dizinin durdurulması yönünde talepler geldiğini kaydeden Dursun, RTÜK'ün yayımlanmamış bir programla ilgili tasarrufta bulunma ya da yayınlanan bir programı yayından kaldırma yetkisinin bulunmadığını belirtti.

Dizinin ilk bölümünün 5 Ocakta yayımlandığını kaydeden Dursun, yayımlanan bir programın RTÜK uzmanlarınca, Üst Kurul kanunun 4. maddesindeki yayın ilkelerine uygun olup olmadığı yönünden denetlendiğini hatırlatarak, ''Uzmanlarımız çalışıyorlar. Yayın ihlali olduğu yönünde rapor gelirse, konuyu öncelikli olarak kurul gündemine alırım. Üst Kurul değerlendirir eğer hatalı görürse kendi sistematiği içerisinde müeyyide uygulanır'' şeklinde konuştu.

'BU BİR BELGESEL DEĞİL DİZİ'

Türk toplumunun, tarihteki önemli şahsiyetlerin ve ünlü simaların takdimi konusunda hassasiyeti olduğuna işaret eden Dursun, ''Osmanlı padişahlarının başarıları ve onları sahiplenmemiz konusunda bir hassasiyetimiz var. Ona uygun düşmediğini var saydığımız herhangi bir şey gördüğümüzde tepki gösteriyoruz. Unutmamak gerekir, Neticede bu bir belgesel değil, dizi. Burada bir kurgu söz konusudur'' değerlendirmesinde bulundu.

Dizinin sonunda ''tarihi gerçeklerden hareketle kurgulama yapılmıştır'' şeklinde bir ifadenin yer aldığını hatırlatan Dursun, kurgu bile olsa yayıncıların da izleyicinin hassasiyetini gözeterek senaryoyu oluşturmasının önemine değindi.

DİZİYLE İLGİLİ ŞİKAYETLER
RTÜK'e 5 Ocakta yayımlanan ''Muhteşem Yüzyıl'' dizisinin fragmanlarının ekranda yer aldığı 11 Aralık 2010'dan 6 Ocak 2011 akşamına kadar 74 bin 911 şikayet geldi.

Bütün program türlerinde bu tarihler arasındaki toplam şikayet sayısı 80 bin 681 oldu.

Verilere göre şikayetlerin yüzde 93'ü ''Muhteşem Yüzyıl'' dizisine geldi. En çok şikayet dizi yayımlandıktan sonraki gün yapıldı. 74 bin 911 şikayetin 38 bin 96'sı 6 Ocakta bildirildi.

Şikayetlerde göze çarpan bir diğer unsur ise dizinin fragmanları gösterildiği andan itibaren itiraz edilen noktaların, dizi gösterime girmesinden sonra da devam etmesi oldu.

Şikayetlerde, çoğunlukla Osmanlı hanedanının yanlış tanıtıldığı, tarihimize hakaret edildiği konuları üzerinde duruldu.

RTÜK iletişim merkezine ve web sitesine dizi yayına girmeden önce ve sonra gelen şikayetlerden bazıları ise şöyle:

''Muhteşem Yüzyıl isimli dizide gerçeklerle ve tarihle alakası olmayan görüntülere yer verildiği için şikayetçiyim.

Dizide, Osmanlı padişahlarının ahlak dışı yalan yanlış görüntüler içinde yer almasından rahatsız oldum ve şikayetçiyim. Lütfen bu dizi yayınlanmasın.

Osmanlı Devleti'nin, milletimin tarihinin bir avuç kadının çekişmesinden ibaretmiş gibi gösterilmesini, saygı duyduğum insanların ülkeyi boş verip kadınlara odaklanmış şekilde lanse edilmesini, zalim, gaddar addedilmesini izlemek istemiyorum. Kanuni Sultan Süleyman'ın kazandığı onca zafer, ordusunun kazandığı onca savaşın elin tersiyle itilip şaibesi bin kat artırılarak aktarılan şahsi ilişkilerini, evet, devlet yönetimini etkilemiş olsa da devletin sırf bundan ibaretmiş gibi gösterilmesinden hoşnutsuzluk duyuyorum. Benim gibi düşünen onca insanın dikkate alınmasını, gereğinin yapılmasını talep ediyorum.

Tarihimizi yalanlayan, atalarımızı ve Osmanlı devletini aşağılayan, aldatıcı, halkı yanlış bilgilendiren yayın yapılıyor. Lütfen amacına ulaşmadan engellensin.''

‘Muhteşem Yüzyıl’a Alman yorumu

İlk bölümüyle birlikte tartışmalara yol açan “Muhteşem Yüzyıl” dizisiyle alakalı olarak Almanya’nın önde gelen gazetelerinden Die Welt’te bir haber yayımlandı.

'Muhteşem Yüzyıl' dünya basınında da ses getirdi.

Akşam gazetesinin haberine göre Almanya'nın önde gelen gazetelerinden Die Welt'te bugün yayımlanan bir haberde Türkiye'de son dönemde yaşanan 'Osmanlı Rönesansı'na değinilirken, 'Muhteşem Yüzyıl' tartışmalarının altı çizildi.

Yazıda Osmanlı İmparatorluğu'nun en şanlı padişahı olarak nitelendirilen Kanuni Sultan Süleyman'ı, Türklerin 'iyi, güçlü ve adil' olarak görmek istedikleri belirtildi. Kanuni'nin bu özelliklerinin yanı sıra dizide birçok adaletsizliğinin de gösterildiği ifade edilirken bu durumun tartışmalara yol açtığı belirtildi.

'Muhteşem Yüzyıl'a sabredelim'

Kültür Bakanı Günay, tartışılan 'Muhteşem Yüzyıl' dizisiyle ilgili ''Biraz sabredelim, fragmanlar üzerinden hüküm vermeyelim. Tarihi de kendi zamanı ve gerçekliği içerisinde değerlendirmeye çalışalım'' diye konuştu

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Ankara Cer Modern'de açılan ''Türkiye'nin Estetik Birikimi ve Renkleri'' adlı kitap sergisi ve Bakanlığın 2010 yılı yayınlarının tanıtımını içeren sunuma katıldı. Sunum öncesinde basın toplantısı düzenleyen Günay, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Bir gazetecinin ''Expo adaylığı için İzmir ve Ankara yarışıyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz. Hangi şehre destek veriyorsunuz'' sorusuna, Günay, ''Ben Türkiye'den kim yarışırsa hepsine olabildiği kadar destek veririm. Hangisi başarırsa onu da alkışlarım'' yanıtını verdi.

Günay, tartışmalara yol açan ''Muhteşem Yüzyıl dizisi'' ile ilgili bir soru üzerine, ''Bugünkü televizyon haberlerinde gördüm Kleopatra ile ilgili yeni bir film çekiliyor. Kleopatra ile ilgili yıllar önce Mısır uygarlığına, dünyanın dikkatlerini çeken uluslararası bir prodüksiyon yapılmıştı. Şimdi de yine ünlü aktris ve sanatçılarla yeni bir Kleopatra yapılıyor. Dünyada tarihsel filmlerin yapılması ülkelere ilgiyi yoğunlaştırır. Ben geçen gün de söyledim, Hürrem ve Kanuni konusunu çok önemsiyorum'' diye konuştu.

Muhteşem Yüzyıl

MUHTEŞEM Yüzyıl dizisine gösterilen tepkilerle Can Dündar’ın Mustafa filmine gösterilen tepkiler bir birine çok benziyor: İdealize edileni perdede görememek!
TAHA AKYOL
[email protected]

CNN TÜRK Eğrisi Doğrusu Programı Yapımcısı

Diğer Yazıları Muhteşem Yüzyıl
Bakanlık ve Yargıtay
Sorumlu kim?
Topkapı’da tartışma
Asıl mesele
tüm yazıları Efendim Mustafa filminde Atatürk yalnızlık çeken, sıkıntılı bir adam olarak gösteriliyormuş halbuki bütün millet onunla berabermiş... Falan...
Halbuki Atatürk’ün nasıl yalnızlık sıkıntısı çeken hatta depresif dönemler yaşamış olan bir lider olduğunu en yakınlarındaki isimler, mesela Falih Rıfkı, mesela Hasan Rıza Soyak yazmışlardır.
Kitlesel karizma başka şeydir, özel hayatında yalnızlık sıkıntısı çekmek ve bunun psikolojik etkilerini yaşamak başka şey...
Bu özel haller onun askeri ve siyasi dehasını, başarılarını, muazzam hizmetlerini örtmez...

İçki tartışması
Osmanlı tarihinde de “Bayezd-i Veli”nin dışında hiç bir padişah “evliya” değildi; o da “veli” olduktan sonra içki içmemişti... Sultanların hepsi içer miydi bilmiyorum, az veya çok içenler az değildi. Molla Fenari çok içtiği için Yıldırım’ı azarlamış ama söz geçiremimişti. Ama bu Yıldırım’ın Anadolu birliği ve Balkanlara yerleşme konusundaki büyük hizmetlerini gözardı ettiremez.
Kanuni’nin içkici bir şöhreti yoktur ama oğlu “Sarhoş Selim”di... İçkiyi yasaklayan IV. Murat tam bir içkiciydi. Önekleri sayıp dökmeye gerek yok. Halil İnalcık Hocamız “işret” geleneğinin Doğu ve Osmanlı kültüründeki yerini, edebiyat ve sanata katkılarını anlatmıştır.
Atatürk’ün sofrası da bu “işret” geleneğinin bir devamıydı.
Sorun, sultanları da, Atatürk’ü de, “sofra” ya da “işret” ve “harem” faktörünü öne çıkararak anlatmaktır ve yanlıştır.

Dizide neler olacak?
Muhteşem Yüzyıl dizisi konusunda İlber Ortaylı ve Erhan Afyoncu gibi itimat ettiğim ideolojik tarafgirlikten uzak tarihçilerin söylediği gibi “bu bir dizidir, belgesel değildir.” Her dizi ya da filmde şu veya bu ölçüde abartılar, hatta uydurmalar vardır.
Muhteşem Yüzyıl dizisinde de öyle... İlk bölümlerde harem ve içki öne çıkarılmış, ‘magazin’ ağır basmış. Ama Halit Ergenç, “gelecek bölümlerde zihinlerdeki Süleyman’ı da bulacaksınız” diyor. Demek ki, Mohaç ve Preveze de bir tarzda gelecek ekrana... Umarım Mimar Sinan’ı da göreceğizdir...
Ve çok arzu ederim ki Kanuni bir dünya haritasının başında neden Avrupa’da Protestanlığı desteklediğini, neden Hint Okyanusuna ve Pasifiğe donanma gönderdiğini anlatsın... Biz de dönemin “küresel stratejileri” hakkında hiç olmazsa bir ‘izlenim’ edinelim.
Süleyman’a neden “Kanuni” dendiğini de görsek iyi olmaz mı?
Ya Kanuni devrinde Anadolu’yu kasıp kavuran toprak sorunları ve Celali İsyanları?

Tarihi öğrenmek
Ama dikkat, bunlara da girerseniz artık “dizi” ritmini kaybeder... Belgeselden bile öteye sıkıcı bir tarih dersine dönüşebilir.
Dizilerde ise reyting ve reklam gelirleri sebebiyle çekicilik, sürükleyicilik gibi faktörlere öncelik verilir, hatta kurgulanır, inşa edilir, uydurulur...
Edebi romanlardan üretilen diziler ve bunların ulaştığı müthiş reytingler...
En iyisi dizilerin böyle olduğunu bilmek, tarihi öğrenmek istiyorsak ciddi tarihçilerin eserlerini okumaktır.
Şunu hiç unutmayalım: Tarihin hiçbir uzunca süreli dönemi mutlak siyah, mutlak beyaz değildir; zira insanoğlu, meziyet ve zaaflarıyla bir bütündür.

 

 

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile