Mumcu: Tahliyeler İlginç
Uğur Mumcu’nun eşi Güldal Mumcu, "Adalet yoksa demokrasi yoktur" dedi. Muğla Belediyesi’nin düzenlediği etkinliğin konuğu olarak Muğla’ya gelen Güldal Mumcu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezi’nde konuştu. Geniş bir katılımın yaşandığı söyleşide, U
Muğla Belediye Başkanı Osman Gürün yaptığı açış konuşmasında, Uğur Mumcu için "Mesleğini halkı adına halk için adam gibi yapan bir aydındı" dedi. Her meslek gurubunun her aydın gibi kendini sorgulayıp bu ülke için ne yaptım diye sorgulaması gerektiğini anlatan Gürün, şöyle konuştu: "öz eleştiri yapmalıdır. Terörsüz, savaşsız bir dünya özlemimizi haykırmaya devam edeceğiz. Cinayetlerin arkasını iyi görüp ülkemiz üzerinde oynanan oyunları fark ederek, buna göre mücadele etmeliyiz."Türkiye’de yaşanan terör sorununun Türkler ile Kürtler arasında yaşanan bir sorun olmadığını belirten Güldal Mumcu, eşi Uğur Mumcu’nun geçmişte yazdığı yazılardan alıntı yaparak ASALA ile PKK arasında, PKK ile Hizbullah arasında fark olmadığına, zaman zaman işbirliklerinin yaşandığına dikkat çekti. Türkiye’de büyük güçlerin Ortadoğu’da verdikleri mücadelenin acılarının yaşandığına dikkat çekip terör örgütlerinin aslında birbirlerinden çok farklı olmadıklarını söyleyen Mumcu, şınları söyledi: "Soruntutuklu ve hükümlü kavramlarının karıştırılmasıdır. Hizbullah üyeleri yargılanırken hüküm giymişlerdir. Tutukluluk süreleri aştığı için salıverilmeleri söz konusu edilemez. Hüküm giymişlerdir ve temyiz başvuruları var. Tahliye edilmeleri ilginçtir. Bu Avrupa Hukuku’na göre geçerli değildir. Tahliye kararlarının iptali de ilginçtir. Bu ağa ile yanaşmasının köyden şehre gidip gelişlerinde yedikleri haltı anlatan fıkra gibidir. Vicdan sızlıyorsa adalet tecelli etmemiştir. Adalet yoksa demokrasi yoktur.Yargıtay’ın önündeki Adalet Tanrıçası’na saldırılmıştı. O zaman terazi kırılmıştı. Yenisi yapılırken, Adalet Tanrıçası’nın kapalı olan gözlerini açıp açık olan bacaklarını kapattılar."Mumcu, faili meçhul cinayetleri, Susurluk olayını ve Uğur Mumcu cinayetini araştırma komisyonları kurulduğunu anımsatarak sözlerine şöyle devam etti: "Faili meçhul cinayetleri araştırma komisyonu çok çeşitli kesimlerin engellemeleri ile karşı karşıya kalmıştır. Komisyon üyelerinden bazıları bir daha milletvekili olamamış ve komisyon raportörü Akman Akyürek kusurlu bir trafik kazasında ölmüş ve komisyon raporu da bir türlü Meclise gelip görüşülememiştir. Fakat biz şanslıydık. Uğur Mumcu cinayetiaraştırma komisyonunun raporu ise Genel Kurul’da görüşüldü."Aile olarak suçluların bulunması için İçişleri Bakanlığına dilekçe verdiklerini anlatan Mumcu, şöyle konuştu: "Bütün bunların sonunda Umut Operasyonu adı altında, 2000 yılında yürütülen bir soruşturma sonucu Uğur Mumcu cinayetinin de faili olduğu için aranan üç kişiden ikisi yakalandı. Haklarında dava açıldı ve yapılan yargılama sonunda cezalandırıldı. Fakat mahkumiyet alıp daha sonra afla salıverilen Muzaffer Dağdeviren ise İstanbul’da kafasına kurşun sıkılarak öldürüldü. Onun da faili hala meçhul.Ayrıca bombayı araca koyduğu iddia edilen Oğuz Demir de hâla yakalanıp yargı önüne çıkarılamadı."