Mümder, Marmaralıları İftarda Buluşturdu
Marmara Üniversitesi Mezun ve Mensupları Derneği (MÜMDER), Marmara Üniversitesi mezunlarını iftarda buluşturdu.
Üsküdar Belediyesi Sosyal Tesisleri’nde gerçekleştirilen iftara, Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Emin Arat, THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu, MÜMDER İstişare Kurulu Başkanı Hasan Güneş, Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, AK Parti Üsküdar İlçe Başkanı Sinan Aktaş, SP İl Başkan Yardımcısı Adem Boz ve Erol Belen, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcıları Murat Altınöz, Murat Aşim, Dünya Yetimleri Eğitim Vakfı Başkanı Prof. Dr. Yüksel Çavuşoğlu, İETT eski Genel Müdürü Dr. Muammer Kantarcı, İSPARK AŞ eski Genel Müdürü Kadir Gurbetçi, İETT Genel Müdür Yrd. Dr. Ahmet Bağış, Marmara Üniversitesi Eğitim Birsen Sendikası Başkanı Doç. Dr. Ahmet Şükrü Özdemir, Yıldız Teknik Üniversitesi Eğitim Birsen Sendikası Başkanı Doç. Dr. Yusuf Zeren, yazar, sosyolog Erol Erdoğan, Yetimlerle Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Ömer Sait Arslan, Ortadoğu Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Talip Küçükcan, Prof. Dr. Arif Güllüoğlu, Prof. Dr. Ayhan Mergen, Prof. Dr. Zeki Parlak, Prof. Dr. Ali Durusoy, Prof. Dr. Talat Canbolat, Doç. Dr. İbrahim Subaşı, Milli Gazete Yazarı İbrahim Veli, AGD İl Başkan Yardımcıları, Yedi Hilal Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Hilmi Öztürk, Siyasal Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Saygın Mercan, MMG Yönetim Kurulu Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yalçın Boztoprak, İSPARK AŞ Müdürleri Cemalettin Bayram, Hamdullah Kan, Faruk Şenel ve birçok mezun katıldı.
Kur’an tilaveti ile başlayan ve sunuculuğu Öğr. Gör. Hidayat Ayan’ın yaptığı programda, sırasıyla Marmara Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Öğretim Üyesi MÜMDER Yönetim Kurulu Başkanı Yrd. Doç. Dr. Abdullah Demir, MÜMDER İstişare Kurulu Başkanı Hasan Güneş, Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Emin Arat, THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu ve Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen birer selamlama konuşması yaptılar.
Yrd. Doç. Dr. Abdullah Demir yaklaşık 400 kişinin katıldığı iftar programında yaptığı konuşmada, “Modernitenin ortaya koyduğu sonuçlara göre dünyanın şefkate, merhamete, aşka ve hizmete ihtiyacı vardır. Allah'ın verdiği en büyük nimet ise, insanlara hizmet etmektir. Bu açıdan Allah’a ne kadar şükretsek azdır” dedi.
Demir, "Genel olarak iki tür insan vardır. “Şartlara teslim olanlar ve şartları teslim alanlar.” Şartlara teslim olanlar, şartların ürünüdür. Dolayısıyla şartlar değişince onlar da değişir. Yani uygun koşul bulduklarında var olurlar. Bulamazlarsa yok olurlar.
Şartları teslim alanların ise, “niyetleri, gayeleri, planları, projeleri ve hedefleri” vardır. Bunun gizemi de 3T-Talim-Terbiye-Tezkiye formülünde saklıdır. Talim-bilginin kazanılmasıdır. Malum olduğu üzere bilgi kümülatiftir. İnsanlığın bilgisi biriken bir şeydir. Nöbetçi medeniyet, o geçmişin birikimini alır onun üzerine kendi zihniyetiyle bir şeyler ekler. İman bile bilgiyle başlar. İkinci “T” Terbiye ve tedip / uslandırma-Davranışın kazanılmasıdır. Bu yapılırken insanlığın ince işçilik gerektirdiği asla unutulmamalıdır. Üçüncü “T” ise Tezkiye-Kişiliğin Kazanılmasıdır. Tezkiye sözlükte; “arıtma, temizleme” gibi anlamlarının yanında “bir malın zekatını vermek” olarak ta tariflenmektedir. Buradan bir analoji yapacak olursam “bedenin zekatı da kişilik ve şahsiyettir”. Unutulmamalıdır ki: Kişinin eylemi bilgisini, bilgisi bilincini, bilinci inancını, inancı aklını, aklı ise tasavvurunu aşamaz. Bütün mesele bu 3T’nin, maarifin dört unsuru (ders, talebe, muallim ve öğretim yeri olan mektep) ile yoğrularak, insan varlığının içgüdü katmanı, akıl katmanı ve duygular katmanı ile bütünleştirilmesinde. Ama bütün bunlar yaşamak için yetmez. İnsan varlığının toplumsal manada veya bireysel manada yaşayabilmek için değerlere ihtiyacı vardır. İşte bu değerler sistemi medeniyetin özünü oluşturur. Medeniyet'in kaynağı, vahiy; kurucusu Hz. Peygamber; kurucu sütunları ise ilim, irfan ve hikmet menzilleridir. Kur'an da okuduğunuz Yusuf Suresi “liyakat, ehliyet, iffet, ilim, irfan ve hikmet” ile bir kişinin neler yapılabileceğinin kıssasıdır. Bir kişi ile koca bir dünya değişir.
19. YY sömürge, 20. YY ideolojilerin yüzyılıydı. 21. YY ise ideolojilerin bittiği yüzyıl olacaktır. İdeolojilerin insanlığa vaat edeceği hiçbir şey kalmamıştır. İnanıyorum ki ideolojilerin tükendiği 21. YY’da dinler konuşacak, iman konuşacak, imanlı bir nesil konuşacaktır. Üstadın deyimiyle: Yetmez mi bunca zaman / Yan gelip yattıkları? / Bir nesil özlüyorum, / Doğrultsun yatıkları! N. Topçu ise “Yarınki Türkiye” eserinden bize şöyle sesleniyordu: Yarınki Türkiye'nin kurucuları, yaşama zevkini bırakıp yaşatma aşkına gönül verecek, sabırlı ve azimli, lâkin gösterişsiz ve nümayişsiz çalışan, ruh cephesinin maden işçileri olacaklardır" diye konuştu.
İftar programı, plaket takdimleri ve üyelerin serbest sohbetleriyle sona erdi.