Başbakanlık Osmanlı Arşivi ' ndeki bilgilere dayanarak yazdığı ' Muş Almanağı ' isimli kitabı yayınlanan tarih felsefecisi aaştırmacı yazar Güven Aykan , Muş ' la ilgili bilinen birçok tarihi bilginin yanlış olduğunu belirtti .
Güven Aykan , Muş Ticaret ve Sanayi Odası ' nın katkılarıyla Muş ' un tarihini yazdı . Bu konuda şu ana kadar akademik bir çalışma yapılmadığını belirten Güven Aykan , şimdiye kadar bilinenlerin yüzeysel olduğunu belirtti . Muş ' un isminin kaynağı olarak bilinen 1914 Bitlis Salnamesi ' nin mevcut olmadığını kaydeden Aykan , " Şimdiye kadar Muş tarihiyle ilgili yapılmış olan tüm çalışmalar yüzeysel ve direkt olarak internetten indirme bilgiler olduğu için resmi ve akademik bir özellik taşımamaktadır . Muş Almanağı ile
ilgili yapmış olduğumuz çalışma , Başbakan Osmanlı Arşivi belgelerine dayalıdır . Bununla ilgili olarak başta Muş Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Şihmus Sinecem ' e sonsuz teşekkürlerimi sunarım . Şu ana kadar Muş ' ta böyle bir çalışma yapılmamıştır . Bilindiği gibi üniversitelerin asli görevleri araştırma merkezleridir . Üniversiteler illerin tarih , ekonomik , turizm ve kültürel geçmişlerini araştırmak zorundadır . Ama bu yapılmadığı için biz de ciddi olarak bu işin üzerine eğildik ve böyle bir
çalışmayı tamamladık . Muş ' un geçmişiyle ilgili yapmış olduğumuz tarihsel çalışmalara baktığımız zaman Muş isminin zannedildiği gibi Arami dilinden gelmediği ve 1914 tarihli Bitlis Vilayet Salnamesi ' ne göre düzenlendiği sanılmaktır . Aslında 1914 Bitlis Vilayet Salnamesi ' ne göre düzenlenmemiştir . Bitlis Vilayet Salnameleri ' nin tamamını çeviri yaptım . 1914 tarihli Bitlis Vilayet Salnamesi mevcut değil . Acaba bu arkadaşlar çeşitli yerlerde yayınlar yaparak 1914 tarihli Bitlis Salnamesi ' nin neye göre
oluşturuyorlar? Oysa ki 1891 tarihli olarak bilinen Muş Vilayet Salnameleri ' nde Muş ' un isminin Aramice değil de Süryani dilinden geldiği ve Muşa kelimesine dayandığı bilinmektedir . Muşa kelimesi de bazı akademisyenlerin veya entellerin sandığı gibi verimli arazi , sulak arazi , gelir mantığıyla değil , Murat ve Karasu Nehirleri bu istikametten geçtiği için verilmiştir . Bunun dışındaki tüm bilgiler tamamen yanlıştır " ifadelerini kullandı .
" VARTO ' DA 2 ALTIN MADENİ MEVCUT "
Osmanlı Arşivi ' nden elde ettiği bilgilerde Varto ' da 2 altın madeni olduğu bilgisine ulaştığını vurgulayan Aykan ; " Bizim bu arşiv kayıtlarında ilin kültürel , ekonomik , turizm ve tarihsel tüm kayıtları tespit edilmiştir . Muş tarihinde yapılmış olan bir ilktir . Başbakanlık Osmanlı Arşivi ' nden temin ettiğimiz belgelerin üzerinde 15 aylık bir çalışma yaparak günümüz Türkçesinde çevirdik . Muş ' un yetiştirilmiş olan ürünleri , tarım ve hayvancılık , ekonomi ve madenlerle ilgili bilgileri mevcuttur . Belgelerde
madenlerle ilgili çok önemli bilgilere ulaştık . İki yerde altın madeni olduğunu tespit ettik . Bunların haricinde krom madeni ve inşaat yapımında kullanılan taşları tespit ettik . Varto ' nun Çaytaşı köyünde iki altın madeni var . Bununla ilgili inşallah resmi kuruluşlarımız vasıtasıyla gerekli çalışmalar yapılabilir . Ayrıca fındık , şeftali , pirinç tarımı yapıldığını tespit ettik . Biz bu değerlerin hepsini kaybetmişiz . Belgelerden anlaşıldığına göre Muş ' ta şalgam üretimi Türkiye ' nin en iyisiymiş . Oysa şu anda
şalgamcılık tarımı Adana ' da yapılıyor . Buradaki tarım ve hayvancılıkla uğraşan çiftlilere ve yetkililere bu konuda şunu söylüyoruz : Eski tarımsal ve ticari faaliyetleri tekrar canlandırsınlar " diye konuştu .
" DÜNYANIN EN GÜVENİLİR ARŞİVİ OSMANLI ARŞİVİ ' DİR "
Üç beş kitap okuyanların tarihle ilgili ahkam kestiğini dile getiren Aykan , " Tarih kitaplarındaki birtakım bilgileri okuyarak tarih öğrenmek mümkün değildir . Bazı aydınların zannettiği gibi üç beş tane tarihi kitabı karıştırıp tarih hakkında hüküm vermek de yanlıştır . Tarih hakkında konuşan her entelektüelin , daha önce konuştuğu spesifik tarih bahsinin uzmanı olmamış ise kendisinin hiç bilmediği , hiç tecrübe etmediği ve hiçbir şekilde fikir sahibi olmadığı bir konuda fikir beyan etmesi yanlıştır . Sayısız
entelektüelin hiçbir ihtisas bilgisine sahip olmadığı tarihi bahisler hakkında koyu bir cehaletle ahkam kesmesi , modernizenin en zararlı hastalıklarından biridir . Üç beş kitap karıştıran herkes , tarihi olayları görüp yaşamış gibi tamamen şüpheden vareste ilmi hakikatlerden bahsediyor sanırsınız . O sahanın uzmanı olmuş olan tarihçi profesörlerin bile erişemeyeceği birtakım kati ve şüphe edilemez bilgilere bu arkadaşlar nasıl ulaşıyor? Birileri çıkıp tarihi çalışma yaptığını söylüyor . Başbakanlık Osmanlı
Arşivleri dünyanın en güvenilir arşivleridir . Osmanlı arşivlerine dayanmadan tarihle ilgili söylenmiş olan bütün söylemler yanlıştır . Bu kayıtlara göre hareket etmek gerekir . Maalesef bazı kesimlerin bunları dile getirmediğini ve üzücü olarak yüzeysel çalışmalar yapıldığını söylemek mümkün " şeklinde konuştu .
Muş'un Tarihi Yeniden Yazıldı
Başbakanlık Osmanlı Arşivi'ndeki bilgilere dayanarak yazdığı 'Muş Almanağı' isimli kitabı yayınlanan tarih felsefecisi aaştırmacı yazar Güven Aykan, Muş'la ilgili bilinen birçok tarihi bilginin yanlış olduğunu belirtti



















