Müsiad Başkanı Olpak, Aydın'da

Olpak, yönetim kurulu üyeleri ile Aydın Valisi Kerem Al'ı ziyaret etti.

Vali Al, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, MÜSİAD'ın çok önemli bir kuruluş olduğunu ifade ederek, "Çağımız örgütlü toplum olmak çağı. Sivil toplum kuruluşları bu kapsamda çok önemli. Bu nedenle MÜSİAD'ın çalışmaları da çok önemli" dedi.

Basına kapalı gerçekleşen toplantının ardından valilik çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Olpak, Türkiye genelinde 64 şubeleri bulunduğunu ve Aydın'da da şube açmaktan mutluluk duyduklarını belirtti.

Son açıklanan büyüme rakamlarını da değerlendiren Olpak, şunları söyledi:

"Bakıldığında Türkiye ekonomisi son 16 çeyrekte büyümeye devam ediyor. Yalnız 16 çeyreğin sekizinde bu büyüme biraz hız kesmişti. Son çeyrek rakamları büyümenin hızının da arttığını gösteriyor, bu bizim için önemli. Büyümenin iç ve dış pazara etkisine bakıldığında, ihracatta maalesef dış pazarların etkisiye biraz daralma olmakla beraber, iç pazarda geçen yılki daralmanın aksine, bu yıl tam rahatlama olmasa da arzu edilen bir gerçekleşme olduğunu görüyoruz. Huzurumuzu, güvenimizi ve istikrarımızı bozmaz, ona sahip çıkarsak; hükümetin belirlemiş olduğu planın belki de bir miktar üzerine çıkılabilecek bir büyüme ile karşılaşabiliriz."

-Gezi Parkı

Gezi Parkı olaylarını da değerlendiren Olpak, olaylar ilk çıktığında, Türkiye'nin farklı düşüncelerinin şiddet içermemek kaydıyla ifade edilmesine izin vermeye acilen ihtiyaç olduğunu söylediklerini, kolay ele geçirilemeyen huzur ve istikrara da acilen ihtiyaç olduğunu dile getirdiklerini bildirdi.

Duygusal olmadan, ötekileştirme kavramı içine girmeden, birbirimizi anlamaya da ihtiyaç bulunduğunu kaydeden Olpak, şöyle devam etti:

"Gelinen noktada, Gezi Parkı'nın içerisinde gayet makul şekilde eylemlerini sürdürüyorlar. Ama gezi parkının dışarısında bir başka grup var. Dün son olayları izlediniz. Gezi parkının içindekiler, dışındakilere tepki gösterdiler. Ben böyle bir ayrıştırmayı sağlıklı görüyorum. 'Orada herhangi bir provokasyonun olmaması için Gezi'ye müdahale etmeden, bölgeye güvenlik güçleri girmeli' şeklinde açıklamam olmuştu. Dün buna paralel şekilde güvenlik güçlerinin yaklaşımı oldu. Türkiye bunları aşacaktır. Yeter ki sağduyuyu bırakmayalım. Gezi'nin içinde hala sağduyusunu koruyan kişilerin protestolarını anlayışla karşılayalım. Onları dinleyelim, haklılığını haksızlığını değerlendirelim ama onların da tasvip etmediği provakötörlerin ekmeğine yağ sürmeyelim."