Müstakil Sanayici ve Isadamlari Dernegi (MÜSIAD) Genel Baskani Abdurrahman Kaan, "Ilk çeyrekte yüzde 7'lik büyümeyi pandemiden çikisin habercisi olarak görebiliriz. Hatta baz etkisiyle ikinci çeyrekteki büyüme oranini yüzde 15'lerin üzerinde bile görebiliriz." dedi.
Kaan, Canik Kültür Merkezi'nde gerçeklestirilen MÜSIAD Samsun Subesi 22. Olagan Kongresi'nde yaptigi konusmada, Türkiye'nin son yillarda özellikle dogrudan yabanci yatirimlar konusunda iyi bir dönemden geçmedigini söyledi.
Kovid-19 salgini sonrasi açilan ticari ve ekonomik aktivite içinde bilhassa artan para miktarina paralel yatirimlarin da gelismekte olan ülkelere dogru kaydigini anlatan Kaan, "Gelismis ülkeler bu pastadan istedikleri payi alamadilar. Ülkemiz ise gelismekte olan ülkeler sinifinda üst siralarda olmasina ve yatirim bilesenleri adina oldukça elverisli kosullara sahip olmasina ragmen istedigi dogrudan yabanci yatirimi çekemedi. Türkiye'ye yapilan yatirimlar 2019'a göre yüzde 19 düsüs kaydetti. Son geldigi noktada 2020'de 6,8 milyar dolar oldu. Bu yilin son aylarinda ise maalesef düsük degerleri görmekteyiz. Yani yatirimcilarin ciddi oranda ülkemizden çekildigini görüyoruz." ifadelerini kullandi.
Salgin sürecinin bugünden yarina bitecek bir dönem olmadigini vurgulayan Kaan, söyle devam etti:
"Salgin bitse de artik yeni bir iktisadi düzene ve kurallara geçecegimiz açiktir. Bizler artik gelisimin ve büyümenin yeni modellerini, yani yeni dünya düzeninin yeni is gelistirme modellerini takip etmek durumundayiz. Yatirimlarin dogru sekilde çekilmesi, dogru yerlere aktarilmasi, yatirimci avinin yapilmasi ve ülkemizin her sehrinin kendine münhasir degerlerinin çok daha iyi anlatilmasi gerekmektedir. Bu da ancak dünyanin her yanina yayilmis ve her bir noktadan yatirim, üretim ve ticaret bilgisi çeken, yatirim ortamlarini bilen ve yatirimcilari Türkiye'deki firmalar ile bulusturacak sistemi kuran yeni bir yatirim agi ile mümkündür. Biz bir söylemde bulunduk. 'Gelecekte devletler degil, sehirler yarisacak' dedik. Bu nedenle bölgesel ve kentsel ekonomilerin yani sehir ekonomilerinin olusturulmasi esastir. Böylece kendi kendine yeten ve kendi varliklarini degere dönüstürebilmis kentlerimiz olacaktir."
Her sehrin kendine özgü degerleri oldugunu vurgulayan Kaan, söyle dedi:
"Bunlarin katma degeri yüksek varliga dönüsmesi, o sehri markalastirir ve GSYIH'ye katkisini artirir. Dünyada benzeri özelliklere sahip muadili olan sehir ile bizdeki sehirler, belli degerleme kriterleri ile kiyaslanip dünyadaki muadil örneklerinin ürettikleri katma degerin yöntem ve süreçlerini bizdeki sehirlerde de uygulamak seklindedir. Bu sekilde sehirleri eslestirmek, çalismanin temel çikis noktasidir. Bu çalismaya 'Sehirleri özgün degerleriyle kalkindirma ve markalastirma' adini verdik. Dogru bir sanayilestirme politikasi belirlemek aslinda sehir ekonomileri olusturmak için bu ekonomiyi ayakta tutacak gelecek vadeden firmalari bulmak, desteklemek, ölçeklerini büyütmek, sermaye güçlerini artirmak ve yerli milli üretim hamlesi ile hem sehirleri markalastirmak hem de firmalari güçlendirmek seklinde yapmaktan geçer. Ben buna, 'Sanayilestirmenin icrasi için sehir ekonomilerini çalistirmak' diyorum. Biz, sehir ekonomilerinin gelistirilmesi projemizi aslinda Türkiye'nin yeni yatirim politikasi belirlemesinde bir yol haritasi olarak da görmekteyiz."
Kaan, Türkiye'nin genç ve dinamik bir ülke olduguna dikkati çekerek sunlari kaydetti:
"Pandemi döneminde de pandemi sonrasi süreçteki büyümesiyle de bunu en iyi sekilde kanitlamaktadir. Gelismis ülkeler maske ve dezenfektan üretiminde bile zorlanirken çok sükür bizim firmalarimiz ki çogu MÜSIAD üyesidir, hemen üretim bandlarini ayarlayip ülke için gerekli tibbi malzeme, ilaç ve dezenfektan üretimini gerçeklestirdi. 2020, pandeminin baslamasiyla birlikte ekonomik aktivitedeki ilk çöküsün ardindan Türkiye'nin toparlanma sürecinin tüm dünyaya örnek oldugu bir yil oldu. Derken yavas yavas toparlanmaya basladik ve bu durum kapasite kullanim oranlarimiza yansidi. Imalat sanayimiz ise son iki çeyrekte kayda deger bir gelisim seyrine oturdu ancak burada enflasyonist baskiyi zorlayan iki temel etkeni mutlaka en yakin zamanda bertaraf etmemiz gereklidir. Birincisi, kendi kendine yetmek yani ithal edilen 175 milyar dolara yakin ara mali üretimini de içerde yapip, disa bagimliligi minimize etmek ve elbette parayi bir emtia araci olarak görmekten vazgeçmek. Ikincisi ise yerlesik tasarruf sahiplerine elde tuttuklari dövizi, altini, faiz ya da katilim payindaki paralarini, degerlendirebilecekleri yeni ve güvenilir yatirim olanaklari saglamak ile mümkün olacaktir. Ilk çeyrekte yüzde 7'lik büyümeyi pandemiden çikisin habercisi olarak görebiliriz. Hatta baz etkisiyle ikinci çeyrekteki büyüme oranini yüzde 15'lerin üzerinde bile görebiliriz."
Mevcut baskan Haluk Tan'in aday olmadigi kongrede Hasan Tahsin Sengül, kullanilan oylarin tamamini alarak yeniden seçildi.
Genel Kurula Samsun Büyüksehir Belediye Baskani Mustafa Demir, Ondokuz Mayis Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal, Canik Belediye Baskani Ibrahim Sandikçi, Ilkadim Belediye Baskani Necattin Demirtas, AK Parti Samsun Il Baskani Ersan Aksu ile is insanlari katildi.
MÜSIAD Genel Baskani Kaan, Dernegin Samsun Subesinin Olagan Genel Kurul Toplantisinda Konustu Açiklamasi
'Ilk çeyrekte yüzde 7'lik büyümeyi pandemiden çikisin habercisi olarak görebiliriz. Hatta baz etkisiyle ikinci çeyrekteki büyüme oranini yüzde 15'lerin üzerinde bile görebiliriz'