Müsiad Otomotiv Sektör Zirvesi

Sanayi Genel Müdürü İbrahim Kılıçaslan, "Şöyle bir iddiamız var, Avrupa'da hiçbir araba markası yoktur ki Türkiye'den parça kullanmasın. Varsa da 'el imalatıdır' diyoruz. Bunun haricinde bütün araçlarda Türkiye'den giden bir parça vardır" dedi.

İzmit'teki otelde düzenlenen "Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Otomotiv Sektör Zirvesi"nde konuşan Kılıçaslan, Türkiye'nin 2023 hedeflerinden birinin 2 trilyon dolarlık gayri safi milli hasılaya ulaşmak olduğunu, bunun da 500 milyar dolarını ihracat hedefinin oluşturduğunu söyledi.

Türkiye'nin 2001'de 31 milyar dolar olan ihracatının 2006'da 85 milyar dolara, 2013'te de 152 milyar dolara çıktığına dikkati çeken Kılıçaslan, 2023'teki 500 milyar dolar hedefinin, lineer (doğrusal) artışla mümkün görünmediğini ancak eksponansiyel (üstel) artışla bu hedefe ulaşılabileceğini kaydetti.

Kılıçaslan, verimlilik ekonomisiyle eksponansiyel artış olamayacağını vurgulayarak, "Yani yüzde 5-10 verimlilik olsa bile 500 milyar dolarlık hedefe ulaşmak mümkün değil. Bu hedefe ulaşmak için yapmamız gereken, bilgi ekonomisine geçmektir, üretimimize bilgi katmaktır, katma değer katmaktır. Bu da ya markalaşarak veya inovatif ürünler üreterek olacaktır. Bu bağlamda otomotiv bizim için önemli" diye konuştu.

- "Ar-Ge giderlerinin üçte biri otomotive gidiyor"
Türkiye'nin 2013'teki ihracatının yüzde 11'ini otomotiv sektörünün gerçekleştirdiğini hatırlatan Kılıçaslan, "2013'te Türkiye'nin otomotiv ithalatı 17 milyar dolar, ihracatı 17 milyar dolar. Yani cepte bir şey kalmamış. Türkiye'de 163 Ar-Ge merkezi var. 163'ün 54'ü otomotivle alakalı. Bunun da 12'si ana sanayi, 42'si yan sanayi. Türkiye, toplam Ar-Ge giderlerinin üçte birini otomotive veriyor" ifadesini kullandı.
Kılıçaslan, ana sanayide 50 bin, yan sanayide de 250 bin olmak üzere otomotiv sektöründe 300 bin kişinin istihdam edildiğini dile getirerek, sektörün ara eleman sıkıntısının diğer sektörlere göre daha az olduğunu vurguladı.
Üretilen ürünlerin Avrupa'ya akredite olduğunu kaydeden Kılıçaslan, "Şöyle bir iddiamız var; Avrupa'da hiçbir araba markası yoktur ki Türkiye'den parça kullanmasın. Varsa da 'el imalatıdır' diyoruz. Bunun haricinde bütün araçlarda Türkiye'den giden bir parça vardır" dedi.

- "Avrupa'nın en iyi yan sanayisi bizde"
Kılıçaslan, Türkiye'nin geçen yıl 850 bin civarında araç ihraç ettiğini, 870 bin civarında da ithalat yaptığını aktararak, bunların 500 bininin otomobil grubunda olduğunu, bunun da talebe uygun araç üretmek kaydıyla Türkiye'de canlı iç pazar bulunduğunu gösterdiğini anlattı.
OECD'nin teknoloji yoğunluğu listesine göre, otomotiv sektörünün yeksek teknolojili olmadığını, orta yüksek sektörler arasında yer aldığını belirten Kılıçaslan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Avrupa'nın en iyi yan sanayisi bizde. Yan sanayi, ana sanayiye direkt bağımlı çalışıyor. Tüm yatırımlarımızı yan sanayiye yapıyoruz. Ana sanayideki problem, toplumun her kesimi tarafından hissediliyor. Opel, ekonomik krizi gerekçe göstererek 2000 yılında İzmir Torbalı'daki fabrikasını kapattı. Yılda 10 bin araç üretiyordu ve 10 bin kişiyi de istihdam ediyordu. Yan sanayiyle 60 bin kişiye istihdam sağlıyordu. Bu ana sanayinin Torbalı'dan çekilmesi, oradaki yan sanayiyi olduğu gibi etkiledi çünkü yan sanayi yatırımını Opel'e parça üretmek üzere yapmıştı. Ana sanayideki etki direkt yan sanayiyi rahatsız etmekte. Dolayısıyla bizim ana sanayi için 'bu bir ideal midir, realite midir' tartışması, Türkiye için gerçektir. Türkiye, kendi otomobilini yapmak zorundadır."
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile