Aranjörlük yaparken bir anda Sezen Aksu'nun 'Unutamam' adlı şarkısını seslendirerek dikkatleri üzerine çeken ve etkileyici sesiyle milyonlarca hayranı olan Mustafa Ceceli, son albümü 'Es'i geçtiğimiz günlerde çıkardı. Şarkılarının damar olmadığını, hep bir umut taşıdığını söyleyen Ceceli, yeni albümünü ve değişen hayatını anlattı...
'Es' nasıl oluştu, albüm için kimlerle çalıştınız?
Albüm hazırlığı yaklaşık bir yıl sürdü. 9-10 ayı repertuvar çalışmasıyla, son iki ayı da stüdyoda geçti. Aranjmanların çoğunu kendim yaptığım için stüdyoda bol bol deneme yanılma durumlarım oldu. 'Es' şarkısının söz ve müziği Ender Çabuker'e ait, onun dışındaki bütün şarkıların aranjmanlarını kendim yaptım. Albümde Sezen Aksu, Şehrazat, Nil Karaibrahimgil, Ravi İncigöz, Eflatun, Soner Sarıkabadayı, Gökhan Şahin ve Ahmet Hulusi'nin de şarkıları var.
BİRDEN BİRE OLDU
Müzik yolculuğunuz nasıl gelişti; buralara nasıl geldiniz?
Müziğe birkaç aylıkken annemin söylediği ninnilere tempo tutarak başladım. Ailem ritme yatkınlığımı görünce, beni enstrümanlara yönlendirdi. Benim için oyuncak kavramı enstrümanlardı. 6 yaşında iki yıl piyano dersi aldım. Hayatımdaki tek müzik eğitimim budur. Sonrasında ise alaylı olarak müziğe devam ettim. Önce veterinerlik eğitimi aldım, daha sonra okulu bırakıp işletme okudum. Bu arada Yedi Tepe Üniversitesi'nde müzik yöneticiliği derslerine girmeye başladım.
Sezen Aksu ile yollarınız nasıl kesişti?
Birden bire oldu her şey. Bir arkadaşımın yardımı ile Cenk Eren orkestrasına girdim ve 2.5 seneden fazla çalıştım. Sonra Nükhet Duru ile çalışmaya başladım. Artık profesyonel olarak sahneye çıkmaya başlamıştım. Sonra Merih Ermakastar 'Albüm yapacağım, bana yardım et ' dedi. Onun albümü bana referans oldu. Ozan Doğulu'ya gittim ve Kenan Doğulu'nun albümü için çalıştım. 1.5 yıl sonra Kanlıca'da Sezen Hanım'la tanıştım. 'Bir şarkı var, o şarkıyı albüme koymayı düşünmüyorum. Çok orijinal bir aranje olursa belki ' demişti. Ben aranje ettim şarkıyı, çok sevdi. 'Hükümsüz' şarkısıydı o. Sonra hem stüdyoda, hem de sahnede birlikte çalışmaya başladık. Sezen Hanım'ın yanında çok geliştiğimi söyleyebilirim.
O BİR ANDI, BİR DAHA OLMADI
Şarkı söylemeye nasıl karar verdiniz?
Bu da birden bire oldu... Sezen Hanım'ın stüdyosunda şarkıların ilk hallerini okumaya başlamıştım. Sezen Hanım'ın ofisindeki arkadaşlar, 'Bundan sonra demoları sen seslendir ' dediler ve ilk defa 'Unutamam' isimli şarkıyı demo olarak söyledim. O demo, sonradan herkesin dinlediği halidir. Bir kere daha öyle okuyamadım o şarkıyı! O bir andı.
İşin mutfak kısmındayken bir anda 'Unutamam' şarkısı ile yıldızınız parladı. Bunun size etkisi nasıl oldu?
O ana kadar hayata müdahale edebileceğimi düşünüyordum, o andan sonra edemeyeceğimi anladım. Çünkü 'Unutamam'ı söylerim, hatıra kalır diye düşünmüştüm. Fakat ikinci alternatifi düşünmem lazımmış. Şarkının ilerlemesi ile birlikte zaten orada duramazdım. Bu artık yaradılış gayenize de karşı çıkmak demektir. Çünkü o potansiyel açılmıştır, onun peşinden gitmenizdir doğru olan. Kaldı ki Sezen Hanım da 'Sana albüm yapmamız gerekiyor ' dedi; 2009'da albüm çıktı.
SEZEN HANIM BENİ HAVUZA ATTI
Sizin yolunuzu Sezen Aksu açtı yani...
Evet, öyle oldu. Sezen Hanım'ın sahnesinde olmak benim için büyük tecrübeydi. Tarihi hiç unutmuyorum; 7 Aralık 2007'de verdiği konserden hemen önce Sezen Hanım, 'Unutamam'ı sahnede sen okuyacaksın ' dedi. Yani resmen yüzme bilmeden beni havuza attı. O andan itibaren de çok güzel yüzmeyi öğretti.
YEŞİLE GİDİP TOPRAĞA BASARIM
Müziğin dışında neler yaparsınız?
Elektronik ortamda ciddi radyasyona maruz kalıyoruz. Dolayısıyla doğada olmayı severim. Sık sık yeşile gidip toprağa basıyorum. Kick-boks yapıyorum; en çok kalori yaktıran spormuş. Ajda Pekkan, 'Ben konserler öncesinde spor yaparım, şan dersine giderim; sana da tavsiye ederim ' demişti bir keresinde, onun tavsiyesine uymaya çalışıyorum. Bir de hayatımı çok uçlarda yaşamamaya çalışıyorum. Onların getirileri uç oluyor çünkü.
SEVMEK İLK PAROLAM
Sinirli bir insan mısınız?
Sinirli değilim. Sinirlenirseniz bütün bu sisteme karşı gelmiş oluyorsunuz. Bütün her şey çok güzel oysa. Sevmek birinci parolanız olmalı. Herkesi olduğu gibi kabul etmeniz gerekir. Hayatımızda bir saat birbirimize saygılı olmayı denedik mi acaba? Hiçbir şeye yorum yapmamayı ve sinirlenmemeyi denediniz mi? Beş dakika deneyin, karşılaştığınız her şey çok farklı olacak. Pollyanna'cılık değildir bu.
ŞARKILARIM SOMURTKAN DEĞİLDİR!
Kliplerde izlediğimiz Mustafa Ceceli çok soğuk görünüyor; neden?
Türkiye'nin en iyi yönetmenleriyle çalışıyorum ama klipleri slow şarkılara çektiğimiz için kahkaha atamıyorum. Biz kendimizi çok hüzünlü ifade ettik. Şarkılarım damar değildir aslında, umut vardır içinde. Somurtkan değil bizim şarkılarımız. Konserlere gelenler, gerçek Mustafa'yı görüyorlar.
20 KURALI YOK!
Tanınmak nasıl bir duygu?
Hayatınız için çok köklü bir değişiklik. Ama zor oldu diyemem, çünkü ben hayatımı izole etmedim. Bence artık starlık kriteri de değişti. Star ya da tanınır olmanın; iki nokta üst üstte koyup sıralanacak 20 maddelik kuralı yok. Herkes kendine göre kurallar koyar.
İKİ NOKTA, HÜCRE İKEN İNSAN OLDU
Bir oğlunuz oldu. Babalık nasıl bir duyguymuş?
Gerçekten çok değişikmiş. Hayatıma farklı bir bakış açısı getirdiğini söyleyebilirim. Her şeyden önce sorumluluklarınız, öncelikleriniz değişiyor. İki nokta, hücre iken insan oluyor. Herkesin kilitlenip düşünmesi gereken şey bu bence. Dokuz ay boyunca bunları düşündüm ben. Ailemi daha iyi anlıyorum şu an. Şimdi her şeye daha çok dikkat ediyorum, oğlumun sağlığı kadar kendi sağlığıma da dikkat ediyorum. Araba kullanırken bile daha dikkatliyim.
Mustafa Ceceli: Sezen Aksu Beni Havuza Attı
Romantik şarkıların adamı Mustafa Ceceli, yeni albümü 'Es'i ve değişen hayatını anlattı.