Müzakerelerde çözüm umutları 2012'ye erteleniyor

KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Ada'daki kapsamlı çözüm müzakerelerinin yılsonuna kadar sonuca ulaşmasının Rumların uzlaşmaz tavrı nedeniyle mümkün

KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Ada'daki kapsamlı çözüm müzakerelerinin yılsonuna kadar sonuca ulaşmasının Rumların uzlaşmaz tavrı nedeniyle mümkün olmadığını söyledi. Eroğlu, hem Güney Kıbrıs'ta hem de Türkiye'de yapılacak seçimlerin anlaşma sürecini uzatacağına dikkat çekerek 2011 yılında da çözüm olasılığının zor olduğunu kaydetti.

KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu 18 Kasım'da New York'ta BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon'un liderliğinde Rum lider Hristofyas'la yapacakları üçlü görüşmede Ban'ın kendilerine; bugüne kadar yürütülen müzakerelerde elde edilen gelişmeleri ana çerçevesi ile dinleyeceğini açıkladı. Cumhurbaşkanı Eroğlu müzakerelerde bugüne kadar altı başlıktan hiçbirinde somut bir anlaşma olmadığına dikkat çekerek, "Altı başlık var, şuanda mülkiyet görüşülmeye devam ediyor fakat somut bir gelişme yok." yorumunda bulundu.

ÇÖZÜM 2011'DE DE ZOR, GÖZLER 2012'DE

KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu New York ziyareti öncesi bir grup basın mensubuna Kıbrıs müzakerelerindeki gelişmelere dair bilgi verdi. Eroğlu Türk tarafının 2010 sonuna kadar anlaşma olması için gereken mücadeleyi verdiğini fakat Rum tarafının uzlaşmaz tavrından dolayı 2010 sonuna anlaşmanın hayal olduğunu belirtti. 2011'de de bir anlaşma umudunun olmadığına vurgu yapan Eroğlu, hem Güney Kıbrıs'ta yapılacak yerel ve genel seçimlerin, Türkiye'de ise yapılacak genel seçimlerin Kıbrıs sorununda atılması beklenen imzaların atılmasını engelleyeceğine dikkat çekerek Kıbrıs sorununun çözümünün 2012'ye kadar uzamasının muhtemel olduğunu belirtti.

Sürdürülen müzakerelerde yeni bir devletin kurulması için mücadele ettiklerini de belirten Eroğlu, kurulacak devletin sözde Kıbrıs Cumhuriyeti'nin devamının olmayacağını belirtti. Rum lider Hristofyas'ın ise sözde Kıbrıs Cumhuriyeti'nin devamı niteliğinde bir çözüm için mücadele ettiğini söyleyen Eroğlu, BM parametrelerinde öngörüldüğü gibi iki toplumlu iki kesimli bir devlet için çözüm aradıklarına da vurgu yaptı.

MAL TAZMİN KOMİSYONU 703 BAŞVURUDAN 100 TANESİNİ SONUÇLANDIRDI

Yeni kurulacak iki toplumlu devletin kendi tarafında hem nüfus olarak hem de mülkiyet bazında üstün olması gerekliliğinin olduğunu belirten Eroğlu, mülkiyet sorununu Mal Tazmin Komisyonu Mahkemeleri ile çözmeye devam ettiklerini söyledi. Bugüne kadar Mal Tazmin Komisyonu'na 703 başvurunun olduğunu belirten Eroğlu bu davalardan 100 tanesinin çözülmüş olduğunu bunun karşılığında ise Rumlara 45 milyon sterlin tazminat ödendiğini bildirdi. Mal Tazmin Komisyonu'na yapılacak başvuruların özellikle Kilise tarafından engellendiğine dikkat çeken müzakere heyetinden yetkililer, Aralık 2011'e kadar Mal Tazmin Komisyonu'na başvurmayan Rumların kapsamlı çözüme kadar tazminat haklarını kaybedeceklerine de dikkat çekti. Mal Tazmin Komisyonuna başvuran Rumlara gerektiği durumda Güney'de kalan Türk malları ile takas da önerildiğini belirten Eroğlu, Mal Tazmin Komisyonu'nun yüklü bir miktarda tazminat ödemesi gereken durumda söz konusu arazinin ihaleye çıkılarak KKTC vatandaşı birine satılmasının da söz konusu olduğunu belirtti.

ANKARA'DA MAL TAZMİN KOMİSYONUNA KAYNAK AKTARIMI GÖRÜŞÜLDÜ

KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu 1Kasım'da yapılan Ankara ziyareti ile ilgili de bilgi verdi. Eroğlu 1 Kasım'da KKTC Heyeti'nin Ankara'da yaptığı temaslarda Mal Tazmin Komisyonu'na kaynak aktarma konusunun görüşüldüğünü belirtti. Eroğlu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün mülkiyet konusunda hassas olduğunu ifade etti.

"HİÇBİR VATANDAŞIMIZDAN 3'TE 1 TOPRAK ÜCRETİ ALINMAYACAK"

Ankara ziyaretinin ardından basında çıkan yanlış haberlerin kendilerini zor durumda bıraktığını belirten Eroğlu, özellikle "Rum mülkünde oturan vatandaşların mallarının değerinin üçte birini vergi olarak ödeyecek." iddiasını kesin bir dille yalanladı. Eroğlu Ankara'daki görüşmede böyle bir düşüncenin kesinlikle dillendirilmediğinin altını çizdi.

Vatandaşa verilen tapuların kesinlikle sorgulanamayacağının altını çizen Eroğlu böyle bir durumda uğrunda mücadele edilen KKTC'nin tartışılan bir devlet olacağını söyledi. Derviş Eroğlu, kendi tapusunu tanımayan bir lider olarak New York'ta ülkesini savunmasının söz konusu olamayacağını da belirtti. AİHM'nin de göçmenler hakkında verdiği karara da atıfta bulunan Eroğlu, göçmenlerin 35 yıl içinde göçmenliklerinin biteceğini belirterek insanların bulundukları çevreyle duygusal bir bağ kurduklarını ifade etti. Sonradan vatandaş yapılan göçmenler konusunu da açıklama yapan Eroğlu vatandaş yapılanların kesinlikle geri gönderilmelerinin ya da vatandaşlıklarının alınmasının söz konusu olmadığını da belirtti.

ÇÖZÜME KADAR EKONOMİK YATIRIMLAR SÜRECEK

Adadaki ekonomik gelişmeler hakkında da bilgi veren Eroğlu, Türkiye'den gelen yatırımcılara çok cazip imkanlar sunduklarını belirtti. Yatırım yapacak büyük şirketlere 49 yıllığına arazi kiraladıklarını belirten Eroğlu, işletme sahibinden ilk on yıl vergi de almadıklarını belirtti. Yapılması planlanan işletmenin temelinin atıldığından iş bitinceye kadar şirkete ait bütün girdilerin de gümrüksüz olarak adaya getirilmesine imkan verildiğine dikkat çeken Eroğlu, amaçlarının yeni iş sahaları oluşturarak Güney Kıbrıs'la rekabet edebilir bir ekonomik sistem kurmak olduğunu dile getirdi. KKTC'de yapılan yatırımların Rum tarafında tepkiyle karşılandığına da dikkat çeken Eroğlu, Hristofyas ile yaptıkları görüşmede müzakerelerde çözüm sağlanıncaya kadar yeni yatırımlara izin vereceklerini belirttiğini de söyledi.

"KIBRISLI-TÜRKİYELİ AYRIMINA KARŞI MÜCADELE ETTİM"

Son olarak Türkiyeli-Kıbrıslı ayrımcılığının ortaya çıkmasından duyduğu endişeyi dile getiren Eroğlu, "Ben bu ayrımcılığın gündeme gelmemesi için siyasi hayatım boyunca hep mücadele ettim ve etmeye devam edeceğim. Hiçbir zaman Türkiyeli Kıbrıslı ayrımı olmamıştır, bunu arzulayanlara fırsat vermeyelim." diyerek Güney Kıbrıs'ta 1960'larda yaşanan Yunanistanlı-Rum çatışmalarının sonucunun bir örnek olarak durduğunu belirtti.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile