Medicana International İstanbul Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Fevzi Balkan, böbrek nakli sonrası bağışıklığı baskılayan ilaçlara bağlı olarak şeker hastalığının gelişebildiğini, nakil hastalarında şeker hastalığının genel nüfusa göre daha yüksek olduğunu ve yüzde 2 ila yüzde 53 arasında geniş değişkenlik gösterdiğini bildirdi.
Balkan, organ nakli sonrası şeker hastalığı riskine ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, böbrek yetersizliğini kesin olarak tedavi eden yöntemlerin başında böbrek naklinin geldiğini belirtti.
Böbrek nakli sonrası bağışıklığı baskılayan ilaçlara bağlı olarak şeker hastalığının gelişebildiğini, nakil hastalarında şeker hastalığının genel nüfusa göre daha yüksek olduğunu ve yüzde 2 ila yüzde 53 arasında geniş değişkenlik gösterdiğini kaydeden Balkan, "Pek çok çalışmada böbrek nakli sonrası erken dönemde şeker oluşumunun yüksek dozlarda kortizon uygulanması, bağışıklığı baskılayan ilaç kullanımı, ameliyat sonrası fiziksel inaktiviteye bağlı kilo alımı, cerrahi girişim sonrası çeşitli stres faktörlerine pankreastaki insülin salgısı yapan hücrelerin zarar görmesi gibi nedenler etken olabilmektedir." ifadesini kullandı.
- Nakil sonrası diyabet tanısında izlenilen yol
Doç. Dr. Fevzi Balkan, nakil sonrası şeker hastalığının teşhisi için herhangi bir zamanda alınan kan şekeri değerinin, 200 mg/dl üzerinde olması halinde diyabet tanısı konulduğunu, bu hastaların idrar tetkiklerinde de şeker saptandığını belirterek, şunları kaydetti:
"Bir defa kan şekeri 200 mg/dl üzerinde gelmiş ise laboratuvar hatasını ekarte etmek için bir kez daha kan alınarak tanı teyit edilir. Tip2 diyabet tanısı koymak için 8 saatlik açlığı takiben açlık kan şekeri bakılır. Açlık kan şekerinin 100 mg/dl altında olması gerekir.100- 126 mg/dl arasında ise Oral Glikoz Tolerans Testi (OGTT) yapılır. Şeker yükleme testinde 2 saatte 200 mg/dl üzerinde kan şekeri ölçülmüşse diyabet tanısı konur."
- "Sağlıklı beslenme alışkanlıklarının kazanılması önemli"
Medicana International İstanbul Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Balkan, nakil sonrası diyabet hastalığının tedavisinde, diyabet tedavisindeki genel ilkelerin geçerli olduğunu belirterek, diyabet tedavisinde kan şekeri kontrolünü sağlamak için sağlıklı beslenme alışkanlıklarının kazanılmasının önemli olduğunu vurguladı.
Balkan, devamla şunları kaydetti:
"Diyabeti olmayan bireylerde olduğu gibi, diyabetli bireylerin de yeterli ve dengeli beslenmeyi öğrenmesi ve öğrendiklerini günlük yaşamda uygulaması sağlıklı bir yaşamın temelini oluşturur. Diyabet tedavisinin amacı, kan şekeri düzeyinizi normal sınırlar içerisinde tutarak kısa veya uzun dönemde oluşabilecek sağlık sorunlarını önlemek veya geciktirmektir. Diyabetin tedavisinde sağlıklı beslenme ve egzersiz çok önemlidir. Güncel çalışmalar, böbrek nakli sonrası şeker hastalığında erken insülin tedavisine başlanmasını önermektedir. Sonrasında böbrek fonksiyonları iyi olan hastalara ağız yoluyla kullanılan ilaçlar eklenebilir. Bu hastaların şeker takibinin sık kontrolü ve böbrek fonskiyonlarının yakından takip edilmesi gerekmektedir.
Nakil öncesi dönemde hastaların iyi değerlendirilmesi, risk faktörlerinin belirlenmesi, nakil sonrası şeker hastalığı tanısının erken konulması uzun dönem komplikasyonlarını önler. Böbrek nakli sonrası gelişen diyabet hastalığında hekim (nefrolog, endokrinolog) ve diğer yardımcı sağlık personelinin (diyabet eğitim hemşiresi, diyetisyen, psikolog...) bir araya gelerek hasta odaklı bireysel yaklaşımlar ile nakil sonrası şeker hastalığının başarılı bir şekilde tedavi edilmesi hasta ve nakilli böbrek sağlığı için önemlidir."
'Nakil Hastalarında Şeker Hastalığı Daha Yüksek'
Medicana International İstanbul Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Balkan: 'Böbrek nakli sonrası bağışıklığı baskılayan ilaçlara bağlı olarak şeker hastalığı gelişebilmektedir.. Nakil hastalarında şeker hastalığı genel nüfusa göre daha yüksektir. Yüzde 2 ila yüzde 53 arasında geniş değişkenlik göstermektedir' 'Nakil öncesi dönemde hastaların iyi değerlendirilmesi, risk faktörlerinin belirlenmesi, nakil sonrası şeker hastalığı tanısının erken konulması uzun dönem komplikasyonlarını önler'