Narenciye Üreticisi Rusya Krizinin Aşılmasını Bekliyor

Narenciye Üreticisi Rusya Krizinin Aşılmasını Bekliyor

CHP Adana Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer, yaş sebze-meyve üreticisinin Rusya kapısının bir an önce açılmasını beklediğini vurguladı.

Çukurova’da özellikle mandalina ve portakalda ihracat sezonunun 15 Eylül’den itibaren başlayacağını anımsatan Zülfikar İnönü Tümer, “Limon ve greyfurtta sevkiyat devam ediyor ancak diğer tüm ürünlerde Rusya’ya ihracat engeli var. Her yeni sezonda mandalina ve portakalın yüzde 85’ini Rusya’ya ihraç eden üreticilerimiz Türkiye’nin Rusya ile yaptığı görüşmelerin sonuçlanmaması nedeniyle büyük bir endişe içerisinde bekliyor. 15 Eylül tarihi itibariyle ihracat başlamazsa yaş sebze ve meyve üreticisi sezonu kaçırmış olacak ve ülkemiz milyonlarca liralık zarara uğrayacak” dedi.

İki ülke arasındaki görüşmelerden net bir sonuç çıkmadığını bu nedenle piyasada büyük bir belirsizlik yaşandığını dile getiren Tümer, “İhracatçılar da bu belirsizlik nedeniyle üreticiden mandalina ve portakal almıyor. İhracatçı satacak Pazar bulamadığı gerekçesiyle haklı olarak ürün alımı gerçekleştirmiyor” diye konuştu.

15 Eylül’den itibaren Rusya ile yaş sebze ve meyve ihracatı için gerekli anlaşmaların yapılmış olması gerektiğine işaret eden Tümer, “Eylül sonuna kadar belirsizlik ortadan kalkmazsa ürünlerin büyük bölümü dalda kalacak. Çünkü mandalina ve portakalın büyük kısmı Rusya’ya ihraç ediliyor. Türkiye ve Rusya arasında görüşmeler devam ediyor. İki ülke arasında olumlu görüşmeler var. Kaybedilmiş bir turizm sezonunun ardından yaş meyve ve sebze ihracatının özellikle narenciye ürünlerinin ihracatının gerçekleşmesi için görüşmelerin sonuçlandırılması gerekiyor. Aksi halde turizm sezonu gibi yaş sebze ve meyve ürünlerinin ihracat sezonunu da büyük bir zararla kapatmış oluruz. Her geçen gün tarım sektörü için büyük bir kayıp” dedi.

Tümer, ayrıca Avrupa Birliği normlarında serbest olan bazı kimyasalların Türkiye’de Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na bağlı Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü’nün tavsiye listesinde yer almadığı için kullanılamadığını, özellikle Akdeniz meyve sineğinin önlenmesinde etkili olan bu kimyasalların kullanımının ihracatta önemli rol üstlendiğini söyledi.

Tümer, Türkiye’nin narenciyede en önemli rakibi olan İspanya’nın ise Avrupa Birliği normlarına göre söz konusu kimyasalları kullandığını ve Rusya’ya rahatlıkla ihracat gerçekleştirebildiğini, bu durumun da Türkiye’deki ve özellikle Çukurova’daki üreticilerin aleyhine işlediğini kaydetti.

Zülfikar İnönü Tümer, öte yandan hükümetin geçen yıl ihracatçıya taahhüt ettiği Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu (DFİF) ödemelerinin bir kısmının hala ödenmediğini, ihracatçının üreticiden narenciye alımı gerçekleştirebilmesi için DFİF ödemelerinin tamamını alması gerektiğini sözlerine ekledi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile