Mersin Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, narenciyede üretim planlamasının önemine işaret ederek, üretilen ürün toplamının gelirde beklenilen düzeye ulaşması noktasında, ürün döneminin ve piyasayla buluştuğu zamanın önemli olduğunu söyledi.
Güzeloğlu, katıldığı bir televizyon programında, Mersin'in en önemli tarımsal değeri olan narenciye üretimi konusunda açıklamalarda bulundu. Dünyadaki turunçgil üretim ve tüketim trendi ile Türkiye'den yapılan turunçgil ihracatı ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Güzeloğlu, 2009 ve 2010 yıllarında bu alanlardaki verileri karşılaştırarak Avrupa Birliği (AB) ülkelerindeki narenciye üretiminin üçte birinin Türkiye, Türkiye'deki üretimin üçte birinin ise Mersin tarafından gerçekleştirildiğine dikkat çekti. İhracatının genellikle büyük pazarlara sahip ülkelere yapıldığının altını çizen Güzeloğlu, Türkiye'nin narenciye ihracatında ilk beşte olan ülkelerin Rusya, Ukrayna, Romanya, Irak ve Suudi Arabistan olduğunu kaydetti.
Dünyadaki turunçgil tüketiminin giderek arttığını ifade eden Güzeloğlu, Çin, Meksika, ABD ve Türkiye'nin turunçgil tüketiminde başı çeken ülkeler olduğunu dile getirerek, bu ülkelerin pazarlarına ulaşabilmenin yaratacağı ekonomik değere ve Türkiye'deki turunçgil tüketiminin yaygınlaştırılmasının önemine dikkat çekti.
TÜRKİYE'DEKİ LİMON ÜRETİMİNİN YÜZDE 70'İ MERSİN'DEN
Narenciye üretiminde ve ihracatında limonun başı çektiğini ve Türkiye'deki limon üretiminin yüzde 70'inin Mersin'den gerçekleştirildiğini belirten Güzeloğlu, mandalinanın yüzde 18'inin, portakalın yüzde 17'sinin, greyfurdun ise yüzde 15'inin yine Mersin tarafından gerçekleştirildiğini anlattı. Mersin'in narenciye üretimindeki artışının gösterilen veriler doğrultusunda Türkiye ortalamasının çok üzerinde olduğunu kaydeden Güzeloğlu, "Belki de Mersin'i ağırlıklı bir merkez konumuna taşıyan geriye dönük 10 yıllık bir trende baktığımızda, Mersin olarak ortalama yüzde 80'e varan bir üretim artışı gerçekleştiriyoruz. Mersin'deki üretim artışı ağırlıklı olarak limon olmak üzere devam ediyor. Geçtiğimiz ay 'Akdeniz Ülkeleri Turunçgil Üreticileri Birliği' Mersin'de toplandı. Tüm ülkelerin üretim trendi açısından da baktığımız zaman hem Türkiye'nin hem de Mersin'in üretim artışı çok açık bir şekilde kendini gösteriyor" dedi.
ÜRETİM PLANLAMASI YAPILIRKEN ÜRÜNDEN DAHA FAZLA GELİR EDİLMESİNE BAKILMASI GEREKİR
Üretim planlaması yapılırken bir üründen daha fazla nasıl gelir elde edileceğine bakılması gerektiğini ifade eden Güzeloğlu, "Çin, en büyük üreticilerden biri olmasına rağmen aslında en büyük tüketici ülkelerden de biridir. Aynı şekilde, Arjantin ülkemiz üretiminde limonla rekabet ettiğimiz önemli üreticilerden biri. Yine İspanya, Akdeniz çanağında önemli üreticilerden biri. Belki ürettiğimiz ürün toplamının gelirde beklediğimiz düzeye ulaşması noktasında, ürün döneminin ve piyasayla buluştuğu erken ve geç turfanda olup olmamasının çok önemi var" diye konuştu.
Limonda en büyük rakibin Arjantin olduğunu vurgulayan Güzeloğlu, şöyle devam etti; "Arjantin'in bu sene limonda geç turfanda dediğimiz üretimi biraz geç bir döneme sarkıtarak bizim hedef ülkelerimiz olan kuzey ülkelerine sunması, bizi çok olumsuz etkiledi. Fakat, bu bize bir ders oldu ve kendi üretim planlamamızı yeniden yorumlayarak Arjantin'in piyasada olduğu ve bizim çekildiğimiz dönemlere bunu stoklayarak ya da üretim planlamamızı ona doğru yaparak geliri yüksek düzeyde elde etmemizi sağlayacak bir açılımla ilgili bir çalışmaya da girdik."
Tarım ürünlerinin konjektürel yapıda olduğunu kaydeden Güzeloğlu, Mersin'i tanımlarken sadece turunçgil boyutunda konuşmanın eksik olacağını belirterek, Mersin'de tarımsal altyapıda, Türkiye adına bakıldığında toplam tarımsal üretimde değer ve hasılanın yüzde 30'unun gerçekleştirildiğini söyledi.
MERSİN NARENCİYE FESTİVALİNİN EKONOMİK ÖNEMİ
Hafta sonu gerçekleştirilen 'Narenciye Festivali'nin, Mersin'in ve Türkiye'nin zenginliğini, bu konuda öne çıkan yönlerini tanıtmak, üreticiden-tüketiciye kadar şu andaki zinciri daha yüksek gelire ve dünya pazarlarındaki alıcı ve hedef kitlelere doğru tanıtmak adına önemli olduğunu dile getiren Vali Güzeloğlu, şu ifadeleri kullandı; "Festival kapsamında, 50 farklı ülkeden hem konuklarla hem de alım heyetleri ile görüşmeler yapıldı. Tüm bunlarla Mersin'de üreticinin ürün değerinin ve ürüne bağlı beklentisinin daha yüksek bir boyuta ulaşması, özellikle yeni pazarlar Çin ve Japonya gibi büyük tüketici ülkelere narenciye ürünlerinin ulaşmasını sağlayıcı bir çalışma ve çaba içerisindeyiz. Mersin'deki tüm dinamiklerimiz tam anlamıyla bu noktada bütünleşmiş durumda. Bu temel nedenin yanı sıra vurgulamak gerekir ki, Mersin'in tanıtılması ve öne çıkması da bizim için önemli. Mersin'deki bu önemli potansiyelin ulusal ve uluslararası düzeye taşınmasını amaçlıyoruz."
Tarımsal üretimde kimyasal ilaç kullanımı yerine gıda kontrol laboratuarlarını önemsediklerini ifade eden Güzeloğlu, Mersin'de bu alanda uluslararası uygunluğu almış laboratuarların olduğunu belirterek, "Yani Mersin, ürünlerin ihraç döneminde değerlendirilmesi açısından altyapısıyla birlikte hazır bir durumda. Bunu önemsememiz lazım ve üreticimizi de bıkmadan, yorulmadan doğru bir şekilde üretim dizgesine ve buna bağlı sürecine yöneltmemiz lazım. Bunu yapıyoruz" dedi.
TÜRKİYE'DE NARENCİYE TÜKETİMİNİ ÖZENDİRMELİYİZ
Türkiye'de narenciye tüketiminin de özendirilmesi gerektiğini vurgulayan Güzeloğlu, "Çocuklarımızdan başlayarak günlük yaşantımızda narenciyenin tüketilmesini şiddetle tavsiye ediyorum. Hem sağlıklı olması adına hem de güne başlarken, günü yaşarken ve günü tamamlarken her türlü olumsuz ve insan sağlığını tehdit edecek bir dizi temel olumsuzluğa karşı kalkan olarak narenciye çok faydalı. Türkiye gibi böylesi bir üretime ve altyapı zenginliğine sahip ülkede biz bu festivalle bunu da amaçlıyoruz. Çocuklarımıza özellikle narenciyeyi doğal ve taze sıkılmış, dalından koparıldıktan çok kısa bir süre sonra tüketime dönük, o keyfi hissederek tercih etmelerine dönük bir bilinç de aşılamak istiyoruz. Biz bu anlamda talebi yükseltmediğimiz takdirde üretim planlaması ve üretime dönük değer elde edilmesi çok yüksek olmuyor. Bu konuda bir eksiklik olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.
MERSİN'DE KEYİFLİ DEĞİŞİKLİKLER YAŞAMAYA BAŞLADIK
Mersin'de son dönemde keyifli değişiklikler yaşandığını, Mersin'in çok önemli ve bu anlamda büyük hedefleri gerçekleştirecek zenginliklere sahip olduğunu dile getiren Vali Güzeloğlu, şöyle devam etti; "Mersin vergi tahsilatında Türkiye'nin beşinci büyük ili. Yıllık 10 milyar doları aşkın bir dış ticaretin gerçekleştirildiği bir ticaret ve liman kenti. Mersin Limanı konteyner limanlarında dünyanın ilk 100 büyük limanından biri. Türkiye'nin ilk serbest bölgesi Mersin'de ve 2 milyar doları aşkın bir üretim hacmi ve uluslararası markalara üretim yapan bir potansiyel ve büyüklüğün kenti. Tarımda Türkiye üretiminin sadece narenciye anlamında aldığımızda yüzde 30'unu aşkın üreten ama tüm tarımsal ürün hasılasında da ona yakın bir büyüklüğün ve değer yaratan bir kentin adı. Lojistikte Türkiye'nin bu yıl sonundan ilk ihtisas bölgesini kuracak. Teknoparkı, üç üniversitesi, çok önemli ve gerçekten çok değerli olan bölgesel inovasyon stratejisini gerçekleştirmiş, temel başlıklarıyla kalkınmada tarım, lojistik ve turizme dönük master planlarını tamamlamış ve en önemlisi belki birliktelik ve birlikte iş yapabilme kültürüne dönük bir geleneği ve işbirliği anlayışını geliştirmiş bir kent. Bize düşen görev, orkestrada bir şef olabilmek, bu anlamda her kesim ve kişi için uygun ve olumlu bir şekilde ahenk içerisinde icra etmesini sağlayabilmek. Ben inanıyorum ki, Mersin bu hedefleri elde edecektir."
Narenciyede Üretim Planlaması
Mersin Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, narenciyede üretim planlamasının önemine işaret ederek, üretilen ürün toplamının gelirde beklenilen düzeye ulaşması noktasında, ürün döneminin ve piyasayla buluştuğu zamanın önemli olduğunu söyledi



















