Narenciyenin Tanıtımı Teminat Mektubuna Takıldı

NTG’nin 2009 yılında narenciye ihracatını artırmak amacıyla Tarkan ile çektiği tanıtım filminin başarısının ardından, 2012 yılında Muhteşem Yüzyıl dizisinin sanatçıları ile hazırladığı tanıtım filminin yayınlanmadan rafa kaldırılmasının nedeni belli oldu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Kütahya’daki konuşmasında diziyi sert dille eleştirmesinin ardından, filmin hazır olmasına rağmen yayınlanmaması kamuoyunda çeşitli yorumlara neden olmuş, NTG’nin Başbakan Erdoğan’ın diziye tepkisi nedeniyle filmin yayınından vazgeçtiği iddiaları ortaya atılmıştı

Basın mensuplarının konuya ilişkin sorusunu yanıtlayan NTG Başkanı Ali Kavak, tanıtım filminin yayınlanmama nedenini, anlaştıkları medya satın alma ajanslarının teminat mektubu verememeleri nedeniyle sürenin uzaması ve geç kalınması olarak açıkladı.

Konunun ulusal basında da yer aldığına dikkat çeken Kavak, NTG olarak 2009 yılında Tarkan ile Rusya Federasyonu’nda bir tanıtım çalışması yaptıklarını ve bu kampanyanın çok büyük bir başarı sağladığını anımsattı. 2012 yılında daha farklı bir proje üzerinde çalıştıklarını anlatan Kavak, bir projeyi hayata geçirmenin NTG Yönetim Kurulu’nun 7-8 ayını aldığını, yeni proje için de önce ihale açtıklarını kaydetti.

İhaleye 127 ajansı davet ettiklerini, bunlardan yaklaşık 30’unun ihaleye katıldığını aktaran Kavak, “Daha sonra bunları 10-15 kez eleyerek 3’e indirdik. İlk 3’te de birinciye bu işi verdik. Bütün bu elemelerde Ekonomi Bakanlığının bir yetkilisinin de mutlaka her toplantıda aramızda bulunmasını sağladık. Anlaştığımız ajansla Muhteşem Yüzyıl dizisinde başrol oynayan Meryem Uzerli ile Halit Ergenç’in tanıtım filminde kullanılmasını istedik. Senaryonun hazırlanması ve seçilmesi bile bizim en az 2 ayımızı aldı. Sonunda güzel bir senaryoyla film hazırlandı. Film hazırlandıktan sonra iş bitmiyor, medya satın alma süreci başlıyor. Filmin özelliğine göre hangi ülkelerde, hangi televizyonlarda, hangi saatlerde ve günde kaç defa yayınlayacağınızı belirleyeceksiniz. Bunlar da çok uzun çalışmaların sonucu ve aramıza bu işi bilen arkadaşlarımızı da alarak yine 3 medya satın alma ajansı belirledik” dedi.

Medya satın alma işinin 3-4 milyon dolarlık bir bütçeyle oluştuğunu vurgulayan Kavak, tanıtım filmi sürecinin başından itibaren ihaleye katılan ajanslara teminat mektubunu şart koştuklarını ifade etti.

Anlaştıkları ajansın paranın yarısını istemesi üzerine kendilerinin de teminat mektubu istediklerini dile getiren Kavak, “Bu talebimizi kabul eden ajans aradan zaman geçmesine rağmen teminat mektubunu getirmedi. Bir süre sonra bize, merkezi Hollanda’da olan şirketin yetkililerinin teminat mektubu vermeyeceklerini bildirdikleri aktarıldı. Biz de ajanstan yayını başlatmalarını, teminat mektubunu 1,5 aylık yayın süresinin sonunda devlet bankasından bizim sağlayacağımızı söyledik. Tabii bu arada zaman da ilerliyor. Şirketin Türkiye’deki yetkilileri bunu da kabul ettiler ve Hollanda’ya ileteceklerini bildirdiler. Bir hafta sonra da bana dediler ki, ‘Hollanda, Türkiye’deki bankalar iyi durumda değil, biz onlara güvenemeyiz, diyor.’ İşte o zaman bende film koptu ve yukarıdaki salonda ‘Çabuk burayı terk edin. Kendi durumunuzu görmüyorsunuz, AB’nin içine düştüğü durumu görmüyorsunuz, kalkmışsınız benim ülkemin devlet bankasına terbiyesizce saldırıda bulunuyorsunuz’ dedim” ifadelerini kullandı.

Bu sürecin 1 aylık zaman aldığını belirten Kavak, çağırdıkları ikinci ve üçüncü sıradaki ajansların da teminat mektubu sunamadıklarını kaydetti.

Sonunda sırada olmayan bir ajans bulduklarını anlatan Kavak, şöyle devam etti: “Gerçekten güzel önerilerle geldi, teminat mektubunu da hazırladılar ama baktık ki artık ocak ayının 5’i olmuş. Narenciyenin sezonu belli, 3-4 aylık bir sezon, zaten narenciye de kalmadı doğru dürüst, ben şimdi kalkıp bu saatten sonra narenciye tanıtımı için 4 milyon doları niye harcayacağım? Durum bu arkadaşlar.” Bütün bu yaşananlara NTG yönetimindeki herkesin tanık olduğunun altını çizen Kavak, hazırladıkları tanıtım filminin Muhteşem Yüzyıl’ın içeriğiyle örtüşen hiçbir yönü olmadığını da dile getirerek, sözlerini şöyle tamamladı: “Filmde çok basit bir şekilde Sultan Süleyman bir mandalina ikram ediyor Hürrem Sultan’a, ‘Türk narenciyesi’ diyor. Yani kimseyi kıracak, üzecek, geleneklerimize ters düşecek ya da atalarımıza toz konduracak bir film değil. Buna ben kimsenin karşı çıkacağını da sanmıyorum. Ama bu speküle edildi kamuoyunda. Bütün samimiyetimle söylüyorum, yaşananlar bunlardır. Basında çıkan haberlere itibar etmeyin. Ben ağzımdan çıkan her şeyin arkasındayım, her zaman da hesabını vermek durumundayım.”