Nazilli'de 'Tarih Penceresinde Türkiye' Konferansı

Aydın'ın Nazilli ilçesinde düzenlenen "Tarih Penceresinde Türkiye" konulu konferansa katılan Türk Tarih Kurumu eski Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, ABD Temsilciler Meclisi'nden geçen Ermeni tasarısıyla ilgili olarak, "Bu tasarının oylanmasıyla birlikte kabul edilmesi Türkiye'nin eline çok önemli bir koz vermiştir" dedi.
Belediye tiyatro salonunun izleyiciyi almadığı ve izdihamın yaşandığı konferans öncesi konuşma yapan Belediye Başkanı Haluk Alıcık, "Belediyelerin asli görevlerinin başında gelen su, kanalizasyon, yol, temizlik ve çevre düzenlemesi çalışmalarında belli bir noktaya gelindiğini, yeni belediyecilik anlayışında ise belediyelerin sosyal ve kültürel faaliyetlere daha fazla eğilmeleri gerektiğini düşünüyorum. Bu bağlamda bizlerde belediye olarak kurs, eğitim ve faaliyetlerin yanı sıra, sosyal ve kültürel
faaliyetler ile halkımızın bu konulardaki eksikliğinin giderilmesi için Kültür Bakanlığı ile kurduğumuz temaslar neticesinde ücretsiz tiyatro etkinlikleri düzenledik. Yine kitap fuarları, yazar toplantıları, müzik dinletileri, halk oyunları ve rölyef yapmaya yönelik sanatsal faaliyetlerimizle etkinliklerimizi sürdürmekteyiz" dedi.
Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu yaptığı konuşmada, "Batının elde edemediği tek coğrafya olan Anadolu ve çevresidir. Osmanlı Devleti ve ardından Türkiye ile ilişkilerinde gelirinin yüzde 44'lük bölümünü borçlandıran batılılar, buna rağmen bu toprakları elde edememiştir. Bu nedenle milletlerin en zayıf yeri olan etnik yapı üzerinden saldırıya geçen batılılar, 1830'lu yıllarda misyonerlik çalışmalarına başlayarak okullaşma ile bunu başlatmışlar ve Avrupalı dört ülke bölgemizde tam bin 244 okul açmışlardır. 1898
yılında Osmanlı İmparatorluğunda idadi ve rüştiye olarak 485 okulda toplam 35 bin öğrenci varken Avrupalıların bölgemizdeki 667 okulunda toplam 73 bin öğrencisi vardı. Bunlardan en önemlisi olan Robert Koleji 1863 yılında açılıp ilk mezunlarını 1868'de vermiştir. Bu mezunlar Bulgar isyanının elebaşlarıdır. Zihniyet olarak yetiştirilen bu insanlar 1914 yılında başlayan birinci dünya savaşında Fransız ordusuna yazılan ermeni gönüllülerdir. Ve savaşlar sırasında büyük bölümü ölmüştür. Doğum yerlerine
bakıldığında hepsinin Osmanlı İmparatorluğu doğumlu olduğu belgelenirken bunlardan 817 bin 873 Ermeni'nin göç ettiği 281 bin Ermeni'nin ise Türkiye'de kaldığı belirlenmiştir. Bunlardan 13 bin 254'ü Ankara'da yaşamaktadır. 1922 Kasım ayında yapılan sayımda ise 1 milyon 100 bin Ermeni'nin yaşadığı yabancı kaynaklar tarafından tespit edilmiştir. 1830 yıllarda çizilmeye başlayan sömürge haritaları 1900'lü yıllarda Ermenistan olarak belirlenmiş, üzerinden geçen bir asır sonra da Kürdistan olarak
değiştirilmiştir. Bu da 100 yıl önceki amacın şimdiki amaçla aynı olduğunun sadece figüranların değiştiğinin açık bir göstergesidir. Emeller değişmemiştir. Amaç Türkiye'yi parçalamaktır. İslam ülkelerini aptal olarak isimlendiren batılılar, bütün hayallerini bu ülkeler üzerinde kurarak bizlere bir tek nükleer santral bile yaptırtmamışlardır. Türkiye batılılar için en büyük problemdir ve olmaya da devam etmektedir" dedi.
Boston'da bulunan Taşnak arşivlerinin dünyada açılmayan tek arşiv olduğunu ifade eden Halaçoğlu "Ermeniler bu arşivlerin açılmasını istemiyor. Çünkü bu arşivler açılırsa soykırım iddiaları çürüyecek. Bunu kendileri de çok iyi bildiği için açılmasına izin vermiyorlar. Geçtiğimiz günlerde Amerikan senatosunda oylanan ve 23'e 22 oyla kabul edilen tasarının Türkiye lehine olduğunu ifade ederek, "Amerika temsilciler meclisine soykırım tasarısını getirmekle tehdit ediyor. Türkiye'de de ermeni tasarısının
korkusu var. Ama Türkiye'nin bu konuda eli çok güçlü. Bu tasarının oylanmasıyla birlikte kabul edilmesi Türkiye'nin eline çok önemli bir koz vermiştir. Amerika'nın aldığı bu karar protokol uygulanmaması yönünde olunca yapacağımız tek şey bundan sonra nasıl bir yol izleneceği konusunda acilen değerlendirme yapılmasıdır. Bundan sonra izlenecek yol devlet politikası oluşturmaktır. Siyasetçi, diplomat, hukukçu ve tarihçiyi bir araya getirerek devlet politikası belirlemelidir. Bu konunun sadece Türkiye ile
Ermenistan arasında olmadığı açıkça anlaşılmıştır. Türkiye bu önemli fırsatı lehine çevirebilir" diye konuştu.
Konferansın ardından Başkan Alıcık, Prof. Dr. Halaçoğlu'na çiçek takdim etti.