Kamalak, Küçükçekmece'deki Yahya Kemal Beyatlı Gösteri Merkezi'nde gerçekleştirilen eski başbakanlardan Necmettin Erbakan'ın vefatının 4. yıl dönümü etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen anma programında konuştu.
İstiklal Marşı'nın okunması, şiir dinletisi ve Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan etkinlikte, Erbakan'ın önemli konuşmalarının yer aldığı video gösterildi.
Etkinlikte, partililere hitap eden Kamalak, Erbakan'ın son döneminde parti programlarına katılmak için gösterdiği azmi ve anılarını anlatarak, onun büyük hedefleri olduğunu, davası için son nefesine kadar gayret ettiğini söyledi.
"Bugün geldiğimiz noktada onun yokluğunu çok ama çok hissediyoruz" diyen Kamalak, yaşanan her olayın onun mücadelesini daha anlamlı ve önemli hale getirdiğini, Erbakan Haftası etkinliklerinin bu yılki ana gündeminin "Erbakan ve İslam Birliği" olarak belirlenmesinin bu açıdan öneminin büyük olduğunu dile getirdi.
Kamalak, İslam aleminin kaos içinde olduğunu, siyonizmin dünyada hiç olmadığı kadar bugün kendisini özgür ve güvende hissettiğini, 67 yıllık süre içerisinde siyonizmin askerlerinin ilk defa Müslümanların ilk kıblesine postallarıyla girme cüretini gösterdiğini, İslam coğrafyasının kan ağladığını, Müslümanların imamesi kopmuş tesbih taneleri gibi bir o tarafa bir bu tarafa savrulduğunu anlattı.
- "Adaleti sadece milli görüşün savunduğu sistem sağlar"
İçinde bulundukları dünyada huzur ve barışın bir türlü tesis edilmediğini, bir yandan Müslümanların zaafı, diğer yandan iktisadi, siyasi ve askeri gücü elinde bulunduran küresel emperyalizmin ve erkin adil olmayan tutumunun dünyayı yaşanmaz hale getirdiğini ifade eden Kamalak, adalet olmadan dünyada huzur ve barışın olmasının mümkün olmadığını vurguladı.
Kamalak, "Adaleti sağlayacak yegane sistem hiç şüphesiz Milli Görüşün savunduğu sistemdir. bugünkü manzara gösteriyor ki küresel egemenler sömürüyü bir hak olarak görüyor. Sahip oldukları güce dayanarak menfaatleri gerektirdiğinde her türlü zulme başvurmaktan çekinmiyorlar. Bir taraftan kendi ürettikleri İslam düşmanlığını körüklerken öbür taraftan uydurma bahane ve yalan iddialarla İslam ülkelerine saldırıyorlar. Konu Müslümanlar olduğunda bütün demokratik kurallar, değerler ve hukuk ilkeleri ayaklar altına alınabiliyor" diye konuştu.
Batılı devletlerin ve İsrail'in Müslüman ülkelere yönelik tutumlarını eleştiren ve haksız, sömürgeci politikalarını anlatan Kamalak, onlar bunu yaparken kendilerinin kucaklaşmayıp kutuplaştığını, kardeş olmak yerine hasımlaştıklarını aktardı.
- "Ne hatamızı gördünüz de gittiniz?"
Kamalak, Saadet Partisi'nden ayrılarak başka partilere gidenlere Kutadgu Bilig'de belirtildiği gibi seslenmek istediğini kaydederek, yazarın bu kitapta "Ey beraber yürüdüğümüz yıllar, siz 40'lı yıllar beni bıraktınız 50'liere gönderdiniz. 50'liler de 60'lara gönderdi. Eğer ecel tuzağına yolda yakalanmayacak olursak 60'lı yıllar da 70'lere gönderecek. Ey yıllar benden ne gibi bir kemlik gördünüz ki bir bir bırakıp gittiniz" dediğini söyledi.
Kamalak, şöyle devam etti:
"Ben bu vesileyle milli görüş ocağını, Erbakan hocamızı bırakıp başka taraflara yönelen kardeşlerime seslenmek istiyorum; Kardeşlerim bu ocaktan ne gibi bir yanlış gördünüz? Erbakan hocamızın ne gibi bir hatasını gördünüz? Savunduğu davada ne gibi bir tutarsızlık buldunuz ki savrulup savrulup bir taraflara doğru gittiniz. Niçin dağıldınız? Bir olmamız, birlikte hareket etmemiz gerekiyor. Açık ve net söylüyorum Erbakan hocamızın işaret ettiği İslam Birliği'ni kurmadığınız müddetçe Müslümanlar ezilmekten, horlanmaktan, hakarete uğramaktan katiyen kurtulamayacaklardır."
- Aydın: "Vicdanını söyleyip ev ödevini yapmadı"
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul İl Başkanı Birol Aydın da Türkiye'de kayda değer hangi adımlar atıldıysa Erbakan ve arkadaşlarının attığını savunarak, bu adımların "denk bütçe, Kıbrıs zaferi, D-8, sanayi, teknoloji, tarım ve hayvancılık yatırımı, manevi çöküntü çukuruna düşmeden kalkınabilmek ve refaha ulaşabilmek" olduğunu söyledi.
Erbakan'ın eline geçen ilk fırsatta kanayan yaraları sarmak, mazlum coğrafyalara rehberlik etmek, İslam coğrafyalarını bir araya getirmek adına D-8'i kurduğunu dile getiren Aydın, "O vicdanını söyleyip önündeki ev ödevini yapmadı" dedi.
Küçükçekmece Belediye Başkanı Temel Karadeniz de Erbakan'ın nerede bir sandalye bulduysa onun üzerine çıkıp etrafındaki insanlara bir şeyler anlattığını belirterek, onun kendisini seven veya sevmeyen bütün Müslümanlar üzerinde emeği olduğunu, onun bütün Müslümanlara özgüven aşıladığını kaydetti.
- Mansur: "Onun hayatından dersler çıkarmalıyız"
Ürdün'deki Müslüman Kardeşler Teşkilatı Genel Sekreteri Hamza Mansur da Erbakan'ın hayatında hiç durmadığını belirterek, onu anarken hayatından ders çıkarmaları gerektiğini vurguladı.
Erbakan'ın temel ilkesinin cihat olduğunu aktaran Mansur, "Cihadıyla beraber hiçbir engel karşısında yılmadan, usanmadan, bıkmadan, bükülmeden dümdüz yürüyüşüne devam etti. Bugün kendisine ne kadar muhtaç olduğumuzu görüyoruz. Müslümanların maruz kaldığı tüm imkanlarının Batılılar tarafından sömürüldüğü, inançlarının sömürüldüğü ve parçalandığı bir günde ona ne kadar muhtacız" diye konuştu.
Etkinliğe Tunus Nahda Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sahbi Atıg, Fas Adalet ve İhsan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Muhammed Hamdoui, Cezayir Değişim Partisi ve Dünya Müslüman Parlamenterler Birliği Genel Başkanı Abdülmecid Munasara, bazı yabancı ülkelerden siyasi parti yetkilileri ve STK temsilcileri ile çok sayıda partili katıldı.
Necmettin Erbakan'ı Anma Programı
Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Saadet Partisi'nden ayrılıp başka partilere gidenlere seslenerek, "Kardeşlerim bu ocaktan ne gibi bir yanlış gördünüz? Erbakan hocamızın ne gibi bir hatasını gördünüz?" dedi.