Proje Koordinatörü Ozan Veryeri, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kapıdağ Yarımadası'ndan sonra bakir kalmış son 10-15 kilometrelik sahil şeridinde incelemelerde bulunduklarını söyledi.
Karabiga ile Aksaz arasında araştırma ve incelemelerine devam ettiklerini belirten Veryeri, "Burada çok kısa bir süreçte nesli ileri derecede tehlike altında olan kuş türleri ve deniz canlılarını tespit ettik" dedi.
Veryeri, tespit çalışmasında, dünyada sayısı 650'ye kadar düşen ve Türkiye'de 100 dolayında olduğu bilinen Akdeniz foku ile karadoğan, cüce karabatak ve tepeli karabatak gibi nesli ileri seviyede tehlikede olan deniz kuşlarının üreme alanlarının belirlendiğini anlatarak, şöyle devam etti:
"Bütün dünyanın üzerine titrediği canlılar için yaşam ve üreme alanı olduğunu bu bölgelerde tespit ediyoruz. Bunların hepsini de fotoğraflarla belgeliyoruz. Karada ve denizde ekiplerimiz çalışmalarını sürdürüyor. Dalış ekibimiz su altına inerek dalış çalışmalarını detaylandıracak ve Akdeniz foku mağarasına girerek bu canlı acaba burayı kullanıyor mu, burada Akdeniz foku izi var mı, bunun üzerine de çalışmalar yapacağız."
- "Önemli olan sayının artması değil, habitatın korunması"
Çalışmalarındaki önceliklere değinen Veryeri, temel hedef noktasının habitatla ilgili olduğunu aktardı. Veryeri, şunları kaydetti:
"Önemli olan habitatın korunması. Bizim için Akdeniz fokunun sayısından ziyade bir bütün olarak, bütün canlıların bağlı bulunduğu bu deniz ve kıyıların korunabiliyor olması. Bizler yatırımlara da karşı değiliz. Bu çalışmada ilgili birimlere, eğer ki yatırım yapılmak isteniyorsa, en uygun olası alanlar nereleri bunları da belirtmek istiyoruz ancak şu ana kadar anlıyoruz ki çevre etki değerlendirme çalışması yapılan Karabiga ve Aksaz kıyılarında ekolojik değerler çok ileri üst kalitede üst seviyede. Buraya belirtilen termik santraller yapılırsa Türkiye'nin ekolojik ve kültürel kaybı çok ileri seviyede olacaktır diye düşünüyoruz. Temel hedefimiz; Türkiye'de, Türkiye'nin kıyılarının deniz kaynaklarının doğru ve akılcı kullanımı konusunda ilgili birimlere gerekli bilgileri sağlamak ve projeleri doğru yönlendirmek."
Marmara Denizi'nin, Ege, Akdeniz ve Karadeniz arasında çok önemli bir geçiş noktası, ekolojik çarpışmaların, göç alanlarının bulunduğu bir yer olduğunu dile getiren Veryeri, bölgede Akdeniz fokunun hala yaşadığını tespit ettiklerini anlattı.
Ozan Veryeri, ekolojik bakımdan Marmara'nın çok zengin olduğuna değinerek, "Marmara hala yaşıyor. Bunun en büyük simgesi de burada bulduğumuz Akdeniz foku izleri ve canlı üzerine yapılmış, bizim değil burada yaşayan insanların video çekimleri. Akdeniz fokunun yaşadığını hem izlerle hem videolarla hem de istihbarat çalışmalarıyla güncel olarak kanıtlamış bulunuyoruz" ifadesini kullandı.
Nesli Tükenmekte Olan Canlı Arıyorlar
Sualtı Araştırmaları Derneği (SAD) Akdeniz Foku Araştırma Grubu (AFAG) üyeleri, Çanakkale'nin Biga ilçesi Karabiga beldesi ile Marmara'daki bazı noktalarda nesli tükenmekte olan kuş türü ve deniz canlılarının tespiti için çalışma başlattı.