Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Konferans Salonunda gerçekleştirilen panelin moderatörlüğünü NEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Önder Kutlu yaptı. Panelde, ilk olarak Siyaset Bilimci Dr. Murat Yılmaz katılımcılara hitap etti. 15 Temmuz’u Türkiye’deki rütbelilerin dış ülkelerin desteğiyle yaptığını anlatan Yılmaz, ülkenin komşulardaki hatalara düşmediğini ve milletin demokrasisine sahip çıktığını belirtti.
“Siyasi istikrarsızlık ve yürütmedeki çok başlılık”
Türkiye’de uzun süredir bürokratik elitler sorunun olduğunu kaydeden Yılmaz, çift başlılığın sadece Cumhurbaşkanı ve Başbakan arasında değil aynı zamanda yürütme içinde de bir problem olduğunu vurguladı. 15 Temmuz ve arkasında olan milli iradenin dünyayı etkileyeceğini dile getiren Yılmaz, yeni sistemde yüzde 50’yi ikna etmek zorunda olan bir cumhurbaşkanı olacağı için demokrasinin kuvvetleneceğini belirterek siyasi istikrarsızlığın ortadan kalkacağını vurguladı.
“Rejim değişikliği yok”
Yeni sistemle rejim değişikliğinin tartışılmadığını belirten Türkiye Maarif Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün, “Anayasal sistem içinde tartışılan, demokrasinin nasıl düzenlenmesi gerektiği konusunda, yasama, yürütme ve yargı erklerinin kendi içinde yeniden düzenlenmesini öngören kuralların değiştirilmesidir. Buna da cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi diyoruz” dedi.
Katılımcılara yeni anayasanın maddelerini tek tek anlatan Akgün, kuvvetler ayrılığının daha da güçleneceğini aktardı. Akgün değişikliğin gerçekleşmesi halinde seçim sisteminde de yeni düzenlemelere ihtiyaç duyulacağını belirtti.
Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Şahin de, yüzde 51 ile gelen bir Cumhurbaşkanının birleştirici görüş ve tutum içerisinde olmasının gerektiğini kaydetti.
Bu sayede milli iradenin daha da derinleşeceğini aktaran Şahin, değişikliğin Cumhuriyeti cumhura teslim etme girişimi olduğunu belirtti.
“Darbeler tipi bizden olup çipi bizden olmayanların işi”
Doç. Dr. Şahin, “Türkiye’deki ve Ortadoğu’daki darbelerin tamamını tipi bizden olup çipi bizden olmayanlar yapmıştır. 15 Temmuz’un engellenmesinde ise tipi bizden değil gibi görünse de çipi bizden olanların payı büyüktür. Bu nedenle insanları dış görünüşüne göre yargılamamak gerekiyor” diye konuştu.
Yeni anayasanın 15 Temmuz’daki fiili birlikteliğin yasallaşması olduğunu ifade eden Doç. Dr. Şahin, 15 Temmuz sonrasında gelişen birliktelik sürecinde ve yeni anayasada MHP’nin ve Devlet Bahçeli’nin katkısının büyük olduğunu anlattı ve bu konuda teşekkür etti.
“Türkiye demokrasisine sahip çıkmak zorunda”
Panele katılanlara teşekkür eden NEÜ Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker, “Oy kullanma işlemi gerçekleştirilinceye kadar bilgilenme ve düşüncesini paylaşma süreci devam edecek ve millet iradesi ortaya çıkacak. 15 Temmuz’da ortaya konan millet iradesinin daha sağlam olması, daha derinleşmesi adına bir sürece girdik. Keşke daha önce uzlaşılan 66 maddeyi uzlaşı içerisinde oylayabilseydik. Belirli bir noktaya gelip sonra ben oynamıyorum demek mantıksız bir işlem. Türkiye demokrasisini korumak, cumhuriyetine sahip çıkmak zorunda Etrafımızdaki ateş çemberinden başka türlü korunamayız” dedi.
Program katılımcılara hediye takdiminin ardından sona erdi.
NEÜ'de 'Cumhurbaşkanlığı Sistemi Açıklaması İç Ve Dış Politika Yansımaları' Konuşuldu
Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) tarafından“Cumhurbaşkanlığı Sistemi: İç ve Dış Politika Yansımaları” konulu panel düzenlendi.