Nevşehir’de 1 Mayıs Kutlamaları

KESK’e bağlı Eğitim-Sen ve Ses ile Eğitim-İş ve Yol İş sendikaları ve çeşitli siyasi parti üyeleri 1 Mayıs İşçi Bayramı nedeniyle öğle saatlerinde Borsa Kavşağı’nda toplandı. Burada ellerindeki pankartlarla yürüyüşe geçen yaklaşık bin kişilik grup yoğun polisin yoğun güvenlik tedbirleri arasında sloganlar atarak Türk Telekom Meydanı’na yürüdü. Meydanda bir konuşma Yapan Eğitim-Sen Üst Kurul Delegesi Ahmet Çelik: “Emeğin, eşitliğin, özgürlüğün, barışın, adaletin ve demokrasinin egemen olduğu bir ülkenin kurucu özneleri olarak 1977'nin mücadeleci ruhu ve kararlığıyla geçtiğimiz 1 Mayıs'tan ve özellikle de Haziran'dan beri sokaklarda, meydanlarda, işyerlerinde, okullarda, yoksul mahallelerde, her yerdeyiz.Bizler artık; grev ve gerçek toplu sözleşme hakkımızın, örgütlenme ve siyaset yapma hakkımızın yok sayılmasını, mezarda emekliliği ve emeklilikte açlık sınırında yaşamayı, eşit işte ücret adaletsizliğini, performans sistemini, gelir dağılımı ve vergi sistemindeki adaletsizliği, en insani ve en temel haklarımızı savunduğumuzda "terörist" damgası yemeyi, tutuklanmayı, sürgün edilmeyi, mobbingi, bağımsız sendikal hareketin yok edilmeye çalışılmasını, ne düşüneceğimize, ne söyleyeceğimize, neyi araştıracağımıza iktidarın müdahale etmesini, zihinlerimizin ve düşlerimizin sansürle, baskıyla, işsizlik tehdidiyle terbiye edilmeye çalışılmasını, şiddet mağdurları, namus diye öldürülenler, sermayeye ucuz işgücü olan; eve hapsedilmek istenen kadınları daha ucuza ve daha güvencesiz çalıştıracak istihdam paketlerini istemiyoruz” dedi.

Eğitim-İş Nevşehir Şube Başkanı Mustafa Malkoç ise: “Bugün emperyalizmin küresel politikası, sınıf kimliğini etnik, dinsel ve mezhepsel temelde bölüp hem sınıf mücadelesini zayıflatmayı hem de mazlum ulusları birbirine boğazlatmayı ve bu şekilde kronik ekonomik krizlerini aşarak karlarına kar katmayı amaçlamaktadır. Yugoslavya’dan başlayarak Ortadoğu’ya kadar uzanan bu emperyalist politika bugün Suriye’de duvara toslamıştır. Bu anlamda sınıf bilinci temelinde emperyalizme karşı direnen mazlum uluslarla dayanışma içinde olmanın önemi daha da artmaktadır. Bu yıl 1 Mayıs İşçi Sınıfının Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü kutlamaları, sermaye güçlerinin tam desteğini arkasına alan AK Parti Hükümeti’nin kamu emekçilerinin ve işçi sınıfının kazanılmış haklarına karşı giriştiği saldırıların yoğunlaştığı bir dönemde gerçekleşmektedir. AKP iktidarının, emperyalizmin bölgemizdeki politikalarıyla uyumlu olarak oluşturmak istediği yeni siyasal rejim, emekçi sınıfların sömürüsünü derinleştirdiği gibi aynı zamanda sermaye egemenliğini de pekiştirmiştir.Kamu emekçilerinin iş güvencesinin elinden alınması istenmesi, taşeronlaştırmanın, esnek ve güvencesiz çalışmanın yaygınlaşması, işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşullarının giderek ağırlaşmasına yönelik yasal düzenlemeler ve atılan fiili adımlar sürmektedir. 12 milyon işçiden 6 milyonu taşeronların elinde açlık sınırının çok çok altında asgari ücrete mahkum edilmiştir” diye konuştu.

Konuşmaların ardından kalabalık grup birlikte şarkılar söyleyerek halay çektikten sonra dağıldı.