Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR), Nijer’in Mali ve Burkina Faso ile sınır bölgelerinde devam eden şiddet olaylarından giderek daha fazla rahatsız olduklarını açıklayarak, bu yıl sınır bölgelerinde 50 binden fazla insanın evlerini terk etmeye zorlandığı bildirildi.
Nijer’deki Tillaberi ve Tahoua sınır bölgelerindeki militan grupların sınır ötesi saldırıları, birçok insanın yakınlardaki diğer kasabalara ve köylere kaçmak zorunda kalmasına neden oldu. Silahlı grupların saldırarak topluluk liderleri dahil sivilleri kaçırdığı, okulları yaktığı, insanların evlerini ve iş yerlerini yağmaladığı hatta hayvanlarını katlettiğini söyleyen insanlar şiddetten farklı bölgelerdeki köylere kaçıyor.
Olağanüstü hal devam ediyor
Mali hükümetinin Tahoua ve Tillaberi sınır bölgelerinde ilan ettiği olağanüstü hal ve G5 Sahel kuvvetlerinin büyük çaplı askeri operasyonları devam ederken, şiddet ve güvensizliğin devamı da insani yardım çabalarını engelliyor. Ekim ayının başından beri hükümet, insani yardım topluluğu ile koordineli bir şekilde, yardımların dağıtımını sağlamak için belirli bölgeleri korumaya çalışıyor. Ancak devam eden güvenlik tehditleri, insani yardımların ihtiyacı olan herkese ulaşmasını engelliyor.
Şiddet mültecileri de etkiliyor
Yerinden edilmenin yanında insanlara uygulanan şiddet Tillaberi ve Tahoua bölgelerinde yaşayan 53 bin Malili mülteciyi de etkiliyor. Bazıları UNHCR personeline kuzeye, diğer ülkelere kaçmayı düşündüklerini söyledi.
UNHCR kaçanlara yardım etmek için koordineli bir kurumlar arası koruma müdahalesine öncülük ediyor.
Yerel sivil toplum örgütleri ve ülke çapında yerinden edilmiş Nijerlilerin ihtiyaçları hakkında güncel bilgi veren geniş bir topluluk tabanlı koruma odak noktaları ağı ile çalışan UNHCR, Ocak ayından bu yana, bu mekanizma ile bildirilen 375’ten fazla olayı takip ederek somut koruma yardımı ile ortaklar oluşturuyor.
Kampala Konvansiyonunu iç hukuka dahil eden ilk ülke
BMMYK’nın Nijer Temsilcisi Alessandra Morelli, "Sınırları boyunca şiddete ve güvensizliğe maruz kalmasına rağmen, Nijer mülteci barındıran bir ülke olarak kalmaya devam ediyor. Buna rağmen Nijer, Afrika’da Yerlerinden Yerinden Edilen Kişilerin Korunması ve Yardımına İlişkin Afrika Birliği Sözleşmesi olan Kampala Konvansiyonunu bir yasayla iç hukuka dahil eden ilk ülke oldu.
Nijer’de şu anda ülke içinde çoğunlukla Mali ve Burkina Faso yakınlarında (yüzde 33) ve güneydoğuda Nijerya yakınlarındaki Diffa’ya (yüzde 67) gitmek zorunda kalan 156 binden fazla yerlerinden edilmiş insan var. Ayrıca ülkede başta Nijerya (yüzde 67) ve Mali (yüzde 32) olmak üzere 175 binden fazla mülteci bulunuyor.
UNHCR’nin Nijer’de insani yardımlara verdiği destek sınırlı
Ülkede yerlerinden edilen insan sayısının artmasına ve insani yardım ihtiyacının artmasına rağmen UNHCR’nin Nijer’de insani yardımlara verdiği destek sınırlı. İstekte bulunduğu yardım miktarının ancak yarısından biraz fazlasını alabilen UNHCR, ülke içinde yerinden edilmiş Nijerlilerin yanı sıra ülkede bulunan Malili ve Nijeryalı mültecilerin ihtiyaçlarına cevap vermek için 54 milyon dolar kullanabildi.
UNHCR uluslararası toplumdan daha fazla destek istemenin yanı sıra, uluslararası topluma Nijer ve bölgedeki yerinden edilmenin temel nedenlerini ele alma ve barışa yönelik çalışma çağrısı yapıyor. UNHCR ayrıca sivil korumanın tüm uluslararası askeri müdahalelerin merkezinde olması gerektiğini yineliyor.
Nijer'deki Şiddet Olayları Bir Yılda 50 Binden Fazla İnsanı Yerlerinden Etti
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR), Nijer’deki şiddet olaylarının bir yılda 50 binden fazla insanı yerlerinden ettiğini bildirdi.