Nilüfer'in Hava Kirliligi Ve Su Analizi Sonuçlari Açiklandi

Nilüfer'in Hava Kirliligi Ve Su Analizi Sonuçlari Açiklandi

Nilüfer Belediyesi’nin 2021 yili hava kalitesi ve içme suyu kaynaklarinin tahlil sonuçlari kamuoyuna açiklandi. Hava kirliliginin giderek arttigina dikkat çeken Nilüfer Belediyesi Halk Sagligi Danismani Prof. Dr. Kayihan Pala, “Yetkililer bu konuda tedbir almali, kirliligi kaynakta yok etmek üzere bilimsel eylem planlari hazirlanmali” çagrisinda bulundu.

Bursa’nin hava ve su kalitesini yillardir ölçen ve bu verileri her yil düzenli olarak kamuoyu ile paylasan Nilüfer Belediyesi, 2021 yili verilerini de düzenledigi basin toplantisinda açikladi.

Nilüfer Belediyesi Halk Evi’nde düzenlenen basin toplantisinin açilisinda konusan Nilüfer Belediye Baskani Turgay Erdem, sagligi belirleyen en önemli etkenin çevre olduguna dikkat çekerek saglikli bir kent için çevre sagligina yönelik çalismalara özel bir önem verdiklerini ifade etti.

Nilüfer’in hava ve su kalitesini uzun yillardir takip altinda tuttuklarini belirten Baskan Erdem, kentin yillardir hava kirliligi konusunda iyi bir durumda olmadigini ifade etti.

Nilüfer Belediyesi olarak 2005 yilindan bu yana hava kalitesi izleme çalismasi yaptiklarini ve sonuçlarini kamuoyuyla paylastiklarini belirten Baskan Erdem, “2015 yilinda Nilüfer Belediyesi Halk Evi binasinin üzerinde kurulan Hava Kalitesi Ölçüm Istasyonumuzun, Çevre Sehircilik ve Iklim Degisikligi Bakanligi’nin hava kalitesi izleme agina dahil olmasi için basvuruda bulunmustuk. Yapilan bilimsel degerlendirme sonucunda istasyonun yerinin degistirilmesi karari alindi ve istasyonu 2021 yilinda Ata Bulvari’na tasidik. Geçtigimiz günlerde de hava izleme istasyonumuz Çevre Sehircilik ve Iklim Degisikli Bakanligi’nin web sayfasinda “Bursa-Nilüfer” adiyla yayina girdi. Yani vatandaslarimiz artik www.havaizleme.gov.tr adresinden hava kalitesi sonuçlarini görebilecekler” dedi.

Nilüfer’in içme suyu kaynaklarini da 2001 yilindan bu yana periyodik araliklarla analiz ettiklerini vurgulayan Baskan Erdem, hem hava kirliligi hem de su analizlerinin sonuçlarini kamuoyu ile paylasarak Nilüfer’in durumuna dikkat çekmek istediklerini ifade etti.

Nilüfer’de 2021 yili hava kalitesi izleme çalismasi sonuçlarini ve su analizleri sonuçlarini Nilüfer Belediyesi Halk Sagligi Danismani Prof. Dr. Kayihan Pala açikladi.

Nilüfer Belediyesi’nin, Türkiye’de örnegine az rastlanacak bir yaklasimla hava, su ve diger kirleticiler açisindan kenti izledigini belirten Prof. Dr. Kayihan Pala, Nilüfer’de elde edilen sonuçlari Türkiye ve dünya ölçeginde karsilastirarak içinde bulunulan duruma dikkat çekti. Prof. Dr. Pala, Nilüfer’deki ve Bursa’daki istasyonlardan alinan 2021 yili dis ortam hava kirliligi verilerini detayli olarak paylasti.

Hava kirliliginin kanser açisindan büyük bir risk oldugunu uzun yillardir dile getirdiklerini belirten Prof. Dr. Pala, Dünya Saglik Örgütü’nün de (DSÖ) 2013 yilinda dis ortam hava kirliligini, özellikle partikül madde kirliligini, akciger kanserinin nedeni olarak tanimladigini vurguladi. Hava kirliliginin, insan sagligina etkileri ve zararlarini paylasan Prof. Dr. Pala, “Hava kirliligi saglik açisindan basta çocuklar, yaslilar ve yoksullar olmak üzere herkesi etkileyen en önemli çevresel risklerden birini olusturmaktadir” dedi.

Prof. Dr. Kayihan Pala, Nilüfer’deki istasyonun tasinma sürecinden dolayi Temmuz-Aralik aylari arasindaki verileri paylasti.

Ölçüm yapilan 6 ay boyunca PM10 ve PM2,5 derisimlerinin DSÖ degerlerinin üzerinde oldugunu belirten Pala, Ekim ve Aralik aylarinda da PM10 derisimlerinin, ulusal sinir degerin üzerinde oldugunu söyledi.



Nilüfer’de, kükürt dioksit (SO2) derisimlerinin ulusal sinir degerin ve DSÖ rehber degerinin altinda oldugunu belirten Pala, Kasim ayi disindaki diger bes ayda azot dioksit (NO2) derisimlerinin DSÖ rehber degerlerinin üzerinde oldugunu açikladi.

Pala, Agustos ve Eylül aylarinda azot dioksit derisimlerinin, ulusal sinir degerin de üzerinde oldugunu söyledi.



Ölçüm yapilan 6 ay boyunca ozon (O3) derisimlerinin ulusal sinir degerin ve DSÖ rehber degerinin altinda olduguna dikkat çeken Pala, “Bu bulgular, Nilüfer’deki partikül maddelerden ve azot oksitlerinden kaynaklanan hava kirliligini açik olarak göstermektedir” diye konustu.

Nilüfer’de yapilan ölçümlerde sagligi en fazla etkileyen hava kirleticilerinin Dünya Saglik Örgütü’nün sinir degerlerinin üzerinde oldugunu belirten Prof. Dr. Pala, Türkiye’de kirlilik nedeniyle erken ölümler yasandigini kaydetti.

Dünya Saglik Örgütü tarafindan gelistirilen AirQ+ programi kullanilarak yürütülen bir arastirmada, Türkiye’de 2018 yilinda 72 ilde 44 bin 617 kisinin, PM2,5 kirliligi nedeniyle erken öldügünün tahmin edildigini dile getiren Prof. Dr. Pala, “Ayni arastirmanin bulgularina göre Bursa’da 2 bin 822 kisi uzun süreli PM2,5 kirliligine bagli olarak 2018 yilinda hayatini erken kaybetmistir. Eger biz PM2,5 kirliligini DSÖ’nün önerdigi sinir degeri altina çekebilirsek, yilda 2.822 kisinin erken ölmesini önleyebiliriz” ifadelerini kullandi.

Hava kirliliginin Bursa’da yasayanlarin sagligini yillardir tehdit ettigine ve rahatsizlanmalara, hastalanmalara, erken ölümlere yol açtigina vurgu yapan Prof. Dr. Kayihan Pala, “Bursa’da hava kirliligi özellikle son yillarda çok ciddi bir sorun olarak karsimizda durmaktadir. Örnegin yasal düzenlemelere göre 24 saatlik ortalama PM10 ulusal sinir degeri yilda en çok 35 gün asilabilir olmasina karsin, Bursa’da yüzlerce kez asilmaktadir. Bu konu bilim insanlari ve meslek odalari tarafindan birçok kez gündeme getirilmis olmasina karsin, halen etkin bir tedbir alinmadigi anlasilmaktadir. Bursa’da hava kirliligine yol açan kirlilik kaynaklari bilimsel yöntemlerle ortaya konulmali ve kirliligi kaynakta yok etmek üzere bilimsel eylem planlari hazirlanmali, uygulamaya konulmali, izlenmeli ve denetlenmelidir” diyerek çagrida bulundu.

Nilüfer’deki su analizleri sonuçlarini da açiklayan Prof. Dr. Kayihan Pala, bir kisiye bütün ihtiyaçlarini karsilayabilecek düzeyde su saglanmasi için dünya standartlarina göre en az 150 litre su verilmesi gerektigini, bu rakamin Dünya Su Örgütü tarafindan 235 litre olarak açiklandigini belirterek, Türkiye’de 2020 yilinda TÜIK verilerine göre kisi basina günde 228 litre su çekildigini söyledi.

Bursa’da bu rakamin 199 litre oldugunu söyleyen Pala, “Dolayisiyla Bursa, Türkiye ortalamasinin daha altinda su çekebilen bir kent. 199 litrenin tamami da abonelere dagitilamiyor. Bursa ilçelerine baktigimizda günde kisi basina 150 litre ve üzeri su verilebilen ilçeler Nilüfer, Mudanya, Orhangazi, Kestel ve Yenisehir. Onun disindakilerde 150 litreyi Bursa’da saglayamiyoruz. 186 litre ile Nilüfer birinci sirada. Mudanya 181 litre ile ikinci sirada” dedi.

Nilüfer’deki su analiz raporlarini açiklayan Prof. Dr. Kayihan Pala söyle konustu: “2021 yilinda kentsel alandan 828 örnek aldik. Bu örneklerin tamami temiz çikti. Kirsal alanda yüzde 16,7’si kirli. Elbette bunun 0 olmasini istiyoruz. Kentsel alanda oldugu gibi kirsal mahallelerde yasayan yurttaslarin da temiz suya kolaylikla erisebilmesini istiyoruz. BUSKI, bu alanda önemli isler yapiyor. Ancak Nilüfer özelinde bu çabanin henüz tam olarak yetmedigini, daha fazla çabaya ihtiyaç oldugunu söylememiz gerekir.”

Nilüfer’de kentsel mahallelerdeki sularin tamaminin temiz ancak yüzde 21’inde klor düzeyinin düsük oldugunu açiklayan Pala, “Temiz olmasina ragmen klor düzeyi düsüklügü bizim istedigimiz bir sey degil. Klor düzeyinin düsük olmayacak sekilde sistemin düzenlenmesinde büyük yarar var. Bunlari her ölçüm sonucundan sonra Nilüfer Belediyesi BUSKI’ye gönderiyor. BUSKI de bu durumun farkinda” dedi.

Nilüfer’in kirsal mahallelerindeki sularda klor eksikliginin yaklasik yüzde 45 seviyesinde oldugunu dile getiren Pala, “Nilüfer’de kentsel mahallelerde su temiz ancak yaklasik 5’te 1’inde klor eksikligi sorunu var. Kirsal alanda ise yüzde 17’si kirli, yüzde 45’inde klor eksikligi var. Bir yandan su kirli bir yandan klor düsük. O mahallelerde yasayanlari riskle karsi karsiya birakabilirsiniz” diye konustu.

Nilüfer’de kentsel mahallelerde BUSKI tarafindan saglanan suyun güvenli oldugunu ancak halen klor düzeyiyle ilgili sorun yasanmasinin dikkat çekici oldugunu söyleyen Pala, kirsal mahallelerde ise güvenli su saglanamayan yerlesim birimleri mevcut oldugunu ve klorlama düsük oldugunun altini çizdi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile