"Öcalan’ın İmralı Günleri" Kitabında Tartışılacak İfadeler

Gazeteci Cengiz Kapmaz’ın raflardaki yerini alan "Öcalan’ın İmralı Günleri" isimli kitap, tartışmaları da beraberinde getirdi. Öcalan’ın yakalanması ve sorgu sürecine ilişkin ilginç detayların yer aldığı kitabın yazarı Kapmaz, "Öcalan 2007 yılında direkt

İHA muhabirinin sorularını yanıtlayan Cengiz Kapmaz, kitabı yazma nedenini, "Son 2 yıldır Türkiye ağırlıklı olarak Kürt sorununu tartışıyor. Kürt sorununu sağlıklı değerlendirebilecek, kamuoyundaki tartışmalara sağlıklı yorum getirecek bir veri data çalışması yoktu. Kamuoyunun bilgilendirme hakkını vermek ve daha sağlıklı bir zeminde tartışmak için bu kitabı yazdım" sözleriyle açıkladı. Kapmaz, ikinci nedenin ise, Abdullah Öcalan’ın İmralı’daki yaşantısı olduğunu belirterek, "Bu konuda çok spekülasyonvardı. Hatta Abdullah Öcalan’ın İmralı’da kendi iradesi dışında hareket ettiği ve yönlendirildiği şeklinde ithamlar vardı. Hem bu spekülasyonlara son vermek, hem de İmralı’nın kamuoyu tarafından bilinmeyen perde arkasını yansıtmak için bu kitabı yazdım" diye konuştu. Öcalan’ın Kürt sorununda önemli bir yer sahip olduğunu belirten Kapmaz, Öcalan’la ilgili daha sağlıklı bir görüş oluşması için bu kitabı önemsediğinin altını çizdi. Kapmaz, kitapta 12 yıllık İmralı sürecini 8 bölümde anlattığına dikkat çekerek,"Kitapta Öcalan’ın avukatlarıyla görüşmesinden, İmralı’ya ilişkin 20 bin sayfalık görüşme bilgileri, 5 bin sayfalık Öcalan’ın savunması ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne aktarılan bin 500 belgeye dayanıldı. Herkesin merak ettiği metinlere ulaştım ve o metinler üzerinden kitabı yazdım" ifadelerini kullandı. Kitapla ilgili detaylara da değinen Cengiz Kapmaz, "Abdullah Öcalan ilk yakalandığı sırada dağlık bir yerde gözleri bantlı halde yürürken görevliye dönerek ’infaz mı edeceksiniz?’ diye soruyor. İlk ve son kez bir üst mevkiden yanıt geliyor o sırada Öcalan’a. ’Susun ve bir şey söylemeyin’ deniliyor. Kitapta dikkat çeken bölümlerden biri de şu; Abdullah Öcalan İmralı’ya götürüldükten sonra kendisini Hüseyin Kıvrıkoğlu’nun özel temsilcisi karşıladı. Daha sonra sorgu süreci başladı. Sorgu sürecinin kamuoyutarafından bilinmeyen yönlerini kitapta anlattım. Öcalan’ın, 15 Şubat 1999 tarihi ile 11 Eylül 2001 tarihine kadar devletle şu veya bu şekilde temasları oldu. O dönemde Abdullah Öcalan’ın İmralı’daki kapısını çalanlar arasında askeri yetkililer de vardı. Sonra komisyon oluşturulan devletin ilgili birimleri de vardı. Soruları sormak için MİT’in üst düzey yöneticileri de vardı" açıklamasında bulundu. Kapmaz, kitapta Tansu Çiller’in de adının geçtiğini belirterek, bu konunun 2007 tarihinde Abdullah Öcalan’ın ifade ettiği bir husus olduğunu söyledi. Kapmaz, "Tansu Çiller’le ilgili kanaat ve düşüncelerin oluşması sorgu sürecinde görüşülüyor. Örneğin Öcalan sorgu sürecinde kendisine Şam’da bir suikast düzenlendiğini ifade ediyor. Sorgu komisyonunun başındaki askeri yetkili de, ’hayır o bizim işimiz değil, devlet içerisinde bir birimin işi’ diyerek Tansu Çiller’i ifade ediyor. Daha sonra Abdullah Öcalan2007 yılında direkt devletin bazı birimleri tarafından kendi şahsına değil ama kendileri için bir not gönderildiğini ve Tansu Çiller’in öldürülmesiyle ilgili bir talep olduğunu söylüyor ve kendisi şiddetle bunu reddediyor. Bu tarz eylemleri benimsemediklerini söylüyor. Öcalan, bunun devletin hangi birimi olduğunu söylemiyor" dedi. Kitabı Öcalan’ın henüz okumadığını belirten Cengiz Kapmaz, "İnanıyorum ki önümüzdeki günlerde kitabı edinecektir ve ben de neler söyleyeceğini merak ediyorum. Kendisinin adada kesinlikle bir özel hayatı yok. Disiplinli bir şekilde ciddi bir yaşam tarzı var. Sabahın erken saatlerinde uyanıyor. Çok geç vakte kalmadan yatıyor ve ağırlıklı olarak kitap okuyor. Kendileri de adadaki hayatını ’halka adanmış bir hayat’ olarak nitelendiriyor. Kendisini sorunun çözümüne adamış durumda. Spor yapıyor. Haftanın 5 günüdiğer siyasi tutuklularla bir araya gelme imkanı var. Voleybol oynuyor, tenis oynuyor. Uygun hava koşullarında futbol maçı gerçekleştiriyorlar. İki saatlik bir havalandırma fırsatı var. Diğer arkadaşlarla bir araya geldiğinde de ağırlıklı olarak felsefe, tarih ve siyasi tartışmalar yapıyorlar" diye konuştu.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile