Grup adına açıklama yapan Ertuğrul Mavioğlu, “ Oda TV davasında gözaltına alınırken Ahmet Şık “dokunan yanar” demiş biz de tutuklu gazeteci arkadaşlarımızla dayanışma içinde olduğumuzu göstermek için “yansak da dokunacağız demiştik” dedi.
Mavioğlu sözlerine şöyle devam etti: “ Bizim için daha gözaltılar başladığı gün durum zaten berraktı, çünkü sorgulamalarda yöneltilen sorular da iddianameye konan bilgi, belge ve notlar da gazetecilik faaliyetleriydi. O nedenle yargılananlar Ahmet, Nedim, Soner, Müyesser, Barış’lar değil gazetecilikti. Muhtemelen bugün 6 yılı aşkın süredir devam eden Oda TV davası beraat ile sonuçlanacak. Böylelikle bazı kitapların bombalardan daha tesirli olmadığı da mahkeme kararıyla tescilli hale gelecek. Ancak bu suçlamayla muhatap olan Ahmet Işık, Oda TV davasından beraat etse de Cumhuriyet davasından halen tutuklu. Cumhuriyet iddianamesine bakıldığında suçlamalara konu olan deliller, Ahmet Şık’ın yapmış olduğu haberler yalnız Ahmet Şık değil yönetici, yazar ve avukat 19 Cumhuriyetçi silahlı terör örgütlerine yardım etmekle suçlanıyor. Dünün savcıları Oda TV’de Ergenekon’la bağ kurma çabasında iken bugünün savcıları FETÖ, PKK, DHKP-C ile gazeteciler arasında örgüt ilişkisi arıyor. Unutulmamalı ki 150’ye yakın gazetecinin ceza evinde olduğu bir ülkenin ne denli demokratik bir ülke, ne kadar hukuk devleti olduğu tartışmaya açıktır. Biz dün olduğu gibi bugün de adalet istiyoruz, biz dün olduğu gibi basın ve ifade özgürlüğünün serbest olmasını istiyoruz, bizler dün olduğu gibi bugün de gazetecilerin serbest bırakılmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Oda TV Davasında Karar Duruşması Başladı
Gazeteciler Nedim Şener, Ahmet Şık, Soner Yalçın ve eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’nın da aralarında bulunduğu 13 sanıklı Oda TV davasının karar duruşması başladı. Duruşma öncesi adliye önünde toplanan bir grup gazeteci basın açıklama yaptı.