Ödemiş’te Büyükşehir Yasası'nın Tarıma ve Kırsal Alana Etkileri Ele Alındı

Prof. Dr. Bülent Gülçubuk’un, yeni Belediye Düğün Salonu’nun toplantı salonunda verdiği konferans, vatandaşlar tarafından ilgi ile izlendi.

Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi tarafından Ödemiş Belediyesi ve Kent Konseyi işbirliğinde düzenlenen toplantıda, yeni Büyükşehir Yasası’nın tarım ve kırsal alana etkileri ve tarımsal alanlarda yaşanacak değişim anlatıldı.

Konferansa Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Ferdan Çiftçi, Yönetim Kurulu üyeleri Ahmet Tomar, Kurtuluş Bingöl, Hatice Zeybek, Ekim Özal, Aliağa Tarım Kredi Kooperatifi’nden Adnan Akpınar, İzmir Büyük Şehir Belediyesi Park Bahçeler Daire Başkanı Ziya Çavdar, Birgi Belediye Başkanı Cumhur Şener, Bademli Kooperatifi Başkanı Selçuk Bilgi, CHP İlçe Yönetim Kurulu üyesi Fahri Sayat ve bazı köy muhtarları ile vatandaşlar katıldı.

Büyükşehir Yasası'nın tarım sektörünü, doğal kaynakları, çiftçiyi, köylüyü ve tüm ülkenin bugününü ve yarınını nasıl etkileyeceğini anlatan Gülçubuk, yasanın Türk köylüsü için yıkıcı olacağını iddia etti.

Yeni Bütünşehir Yasası’yla köylerin mahalle durumuna geleceğini, kırsal alanlardaki çiftçilerin bu durumdan olumsuz etkileneceğini belirten Gülçubuk, "Yaklaşık 16 bin köyün tüzel kişiliğinin kaldırılarak mahalleye dönüştürülmesi buralarda yaşayan insanlarımız için bir takım sıkıntıların başlangıcı anlamına geliyor. Üreten, ürettiği ürününü zor şartlarda satarak kıt kanaat geçinen köylümüzü önümüzdeki yıllarda daha zor günler beklemektedir” dedi.

Büyük Şehir Yasası’nın ekonomik boyutu ile ele alındığını, oysa ki sosyolojik, çevresel ve ekolojik boyutunun göz ardı edilmemesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Bülent Gülçubuk, çıkan yasanın; toplumsal uzlaşıyı ve toplumsal talebi karşılamadığını, eşitlik ve adaleti de gözetmediğini söyledi.

Gülçubuk, özetle şunları söyledi: “Yasa, merkezin etkisini daha da arttırıyor. Büyükşehir belediyelerinin bulunduğu illerde, Yatırım İzleme ve Koordinasyon Merkezi (YİKM) adıyla bir kurum oluşturuluyor. Bakanlar Kurulu Kararı ile bu illere bağlı ilçeler ve diğer illerde de YİKM kurulabilecek. Yatırım izleme ve koordinasyon merkezinin sevk ve idaresi illerde valilik, ilçelerde ise kaymakamlar tarafından yerine getirilecek. Büyükşehir sınırlarına dahil edilen köylerde yaşayanlar; içme suyu, atık su gideri, alt yapı yatırımları ve benzerleri için zamanla ‘bedel, katılım payı’ adı v.b. adlarla yeni harcama kalemleri ile karşılaşacakları gibi, bu giderler metropol alandaki fiyatlar düzeyine ulaşarak gittikçe daha ağır maliyetli bir yaşama mahkum olacaklar. Yasa ile yalnızca büyükşehir belediyesi olan iller değil, diğer illerde de 559 belediyenin, nüfusun 2000’in altına düşmesi nedeniyle kapatılması öngürülmüştür. Yalnızca nüfus kriterini esas alan bir düzenleme söz konusudur. Böyle bir düzenleme, hizmetin yerelden sağlanması ve toplumun kararlara katılması açısından büyük dengesizliklere neden olacaktır.” Konuşmasında kırsal arazinin kentleşeceğini, kentsel araziye dönüşen sözkonusu alanların ise arsaya dönüştürüleceğini, daha sonra da bu arsaların imarlaştırılarak rant alanı haline getirileceği değerlendirmesinde bulunan Gülçubuk, “Eğer üretiminiz sınırlıysa, dış ticaret açığınız fazla ise, sanayiniz yeteri kadar üretimde bulunamıyorsa, bir dönem sonra görüldüğü gibi doğal kaynakları servete dönüştürme hesabını yaparsızın, Türkiye gibi ülkelerde de en büyük servet ve sermaye, doğal kaynaklar olarak karşımıza çıkar” diye konuştu.

Türkiye’deki verimli toprakların yabancılara satışının da dikkatle incelenmesi gerektiğini belirten Gülçubuk, çiftçi örgütlerini mücadele etmeye çağırdı .