Behçet Oktay`ın ölümüyle ilgili başlatılan soruşturma kapsamında ifade veren Yılmaz`ın, olayın intihar olduğunu ileri sürdüğü öğrenildi.
Oktay`ın 25 Şubat 2009`da hayatını kaybetmesinin ardından başlatılan soruşturma sürüyor. Savcı Mustafa Düzgün, Ayhan Çarkın`ın ardından Behçet Oktay`ın devresi ve dönemin Ankara Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz`ın da ifadesini aldı. Ankara Adliyesi`ne gelen Yılmaz, yaklaşık 1 saat ifade verdi. Yılmaz`ın ifadesinde, "Oktay`ın kendisinin dostu olduğunu, olayın bir intihar olduğunu düşündüğünü" söylediği öğrenildi. Oktay`ın kız kardeşi Şule Oktay`ın açıklamaları da Yılmaz`a soruldu. Yılmaz`ın, açıklamalarının üzerinden tartışma yapılmasını istemediğini ifade ettiği belirtildi.
Ölümü şüpheli bulunan Özel Harekât eski Daire Başkanı Behçet Oktay`ın kız kardeşi Şule Oktay, ölümünden bir hafta sonra ağabeyinin makam odasında dönemin Ankara Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz ile görüştüğünü; kendisine Yılmaz`ın "Susun, kefenine leke sürmeyin, bu bir intihardır." dediğini ileri sürmüştü. Behçet Oktay`ın devresi olan Yılmaz`ın daha sonraki ikili görüşmelerinde ise birkaç kişinin önünde "Ya, oradan kurtulsa, yukarıda zaten trafik kazası geçirecekti." dediğini iddia etmişti. Şule Oktay, dönemin Başsavcısı Hüseyin Poyrazoğlu`nun da görüşmelerinde "Ben Ercüment`e sordum; Ercüment Yılmaz, Ankara`nın havasını koklar, bu intihar." dediğini savunmuştu.
SORUŞTURMANIN GEÇMİŞİ
Behçet Oktay`ın Avukatı Şenol Özel, 27 Aralık 2011 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı`na başvurarak faili meçhul olayları araştırmakla görevlendirilen özel yetkili cumhuriyet savcısının yürüttüğü soruşturma dosyası ile iş bu soruşturma dosyasının birleştirilmesini talep etmişti. Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Hakan Yüksel ise Oktay soruşturmasını özel yetkili savcılık olarak kendilerinin değil, cumhuriyet savcısının yapması gerektiğini bildirerek dosyayı iade etmişti.
Faili meçhul cinayetlere ilişkin soruşturma kapsamında tutuklu bulunan özel harekat polisi Ayhan Çarkın da daha önce yaptığı açıklamalarda, Behçet Oktay`ın intihar ettiğine inanmadığını söylemiş ardından da soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Mustafa Düzgün`e Çarkın tanık sıfatıyla ifade vermişti.
Behçet Oktay`la ilgili `156 Jandarma İmdat` hattına yapılan bir ihbarda ise "olayın suikast olduğu, Oktay`ın ölmesi olayında bir emniyet müdürü, bir cumhuriyet savcısı bir de işadamı bulunduğunu, 3 kişi olduklarını ve kendisinin olay sırasında gözcülük yaptığını, anlaştıkları ücretin de ödenmediğini" ileri sürmüştü.
Ölümü şüpheli bulunan Özel Harekât eski Daire Başkanı Behçet Oktay`la ilgili hazırlanan bilimsel mütalaada, Oktay`ın ölümünün intihar olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı belirtiliyordu. Prof. Dr. Özdemir Kolusayın imzalı mütaalada gerekçe olarak "Behçet Oktay`ın baş, göğüs, el ve ayaklarında travmatik belirtilerin bulunması, olay anında ölenin yanında bulunan şahsın elinde barut izi kalması, ölüm anında kandaki alkol miktarının kişinin direncini yok edecek derecede çok yüksek olması" gösteriliyordu. Behçet Oktay`ın sağ ve sol el üstü svaplarında atış artıkları tespit edilirken; sağ ve sol el içi svaplarında atış artıklarına rastlanmamıştı. Olay sırasında Oktay`ın yanında bulunan Halil Kesici`nin ise sağ ve sol el içi svaplarında atış artıkları belirlenirken; sağ ve sol el üstü svaplarında atış artıkları bulunamamıştı.
Oktay'ın Ölümü İle İlgili Dönemin Ankara Emniyet Müdürü Yılmaz İfade Verdi
Eski Özel Harekât Daire Başkanı Behçet Oktay`ın şüpheli ölümü ile ilgili olarak eski Ankara Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz ifade verdi.