İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, Balyoz Eylem Planı soruşturması kapsamında tutuklandıktan sonra tahliye edilen tümgeneraller Bekir Memiş ve İhsan Balabanlı ile emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın da aralarında bulunduğu 8’i emekli 19 subay ile sevk edildikleri mahkemece serbest bırakılan Tümgeneral Abdullah Dalay ve Korgeneral Yurdaer Olcan hakkında yakalama kararı çıkarttı.
19 şüpheli hakkında tahliye kararı veren 12. Ağır Ceza Mahkemesi Üye Hâkimi Oktay Kuban verdiği kararla oyunu belli ettiği için heyette yer almadı ve yedek üye yerine görev yaptı.
Mahkeme heyeti, oybirliğiyle aldığı kararda, kendi üyelerinin verdiği tahliye kararını eleştirerek, “Dosyada mevcut somut olgularla çelişen soyut gerekçeye dayalı tahliye kararı, usul ve yasaya aykırı bulunduğundan kaldırılmasına ve yakalama kararının çıkartılmasına karar verildi” dedi.
Hakkında yakalama kararı çıkarılan eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, rahatsızlığı nedeniyle GATA’da tedavi görüyor. Doktorların ‘cezaevine girmesi sakıncalı’ bulması durumunda Doğan’ın hastanede tedavisinin süreceği belirtiliyor. Aksi takdirde Doğan’ın da Silivri Cezaevi’ne gönderilmesi bekleniyor.
PEŞPEŞE TAHLİYE EDİLMİŞLERDİ
Balyoz soruşturması kapsamında ilk toplu tahliye kararını İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi 31 Mart 2010 tarihinde aldı.
Mahkeme heyeti, 6’sı muvazzaf, 3’ü emekli asker toplam 9 şüphelinin tahliyesine karar verdi. Bu tahliyenin ardından eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, Tümamiral Ali Semih Çetin, tümgeneraller Bekir Memiş ve İhsan Balabanlı’nın da aralarında bulunduğu 19 şüphelinin tutukluluğunun kaldırılması yönünde yapılan başvurular, 1 Nisan’da İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi Üye Hâkimi Oktay Kuban tarafından değerlendirildi.
Kuban, tutuklu bulunan 8’i emekli, 11’i muvazzaf toplam 19 askerin tahliye edilmesine karar verdi.
Balyoz soruşturmasını yürüten savcılar da kararın üzerinden 17 saat geçmeden 12, Ağır Ceza Mahkemesi’ne itirazda bulundu.
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, savcıların itirazını dün değerlendirdi. Tahliye kararını veren hakim Oktay Kuban’ın yerine yedek hâkim görev aldı. Heyet kararında, “Hâkimin yasa ile çerçevesi çizilmiş takdir hakkının kullanılması şeklinde ortaya çıkan tutuklama ve tahliye kararlarında bu takdir hakkı sınırsız, sorumsuz ve keyfi kullanılamaz” denildi.
Tutuklama kararının İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi üye hâkimince yapıldığı hatırlatılan kararda, itirazın da 10. Ağır Ceza Mahkemesi heyetince incelenip reddedildiği ve tutuklama kararının bu şekilde kesinleştiği vurgulandı.
Kararda şöyle denildi:;“Verilecek tahliye kararının hukuka usule ve tutuklama tedbirlerinin ruhuna uygun olması için tutuklama nedenlerinde şüpheliler lehine yeni olguların ortaya çıkması gerekir. Aksinin kabulü tutuklama tedbirlerinin amacına uygun düşemeyeceği gibi ilk tutuklama kararından sonra itiraz üzerine 3 kişilik hâkimler heyeti tarafından denetimden geçen ve kesinleşen kararın bir gün sonrasında başka bir nöbetçi hâkimlik kararı ile ortadan kaldırılması anlamına gelir ki bu durumda hâkimlik kararlarının 3 kişilik heyetten oluşan ve denetim mercii olan heyet kararlarına üstünlüğü anlamına gelir. Aksinin kabulü, takdir hakkının kişilerin güç, nüfuz ve sosyal konumlarına göre kullanılması anlamına gelir.”
KUVVETLİ SUÇ ŞÜPHESİ
Tutuklama kararının kesinleşmesinden sonra tutuklama şartlarında şüpheliler lehine yeni olgular ve değişiklik bulunmadığı ifade edilen kararda, ilk tutuklama tarihinden bu yana tutukluluk süresinde makul süre yönünden tartışmayı gerektirecek bir sürecin de bulunmadığı ifade edildi.
Şüphelilerin üzerlerine atılı eylemin “Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar”dan sayıldığı ve bunun tüm evrak kapsamında açıkça anlaşıldığı belirtildi.
“Dosyada mevcut somut belge, bilgi, kayıt ve bilirkişi raporları dikkate alındığında kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösterir olguların bulunduğu ve devam ettiği anlaşıldığından mahkememizin nöbetçi hâkimliğinin dosyada mevcut somut olgularla çelişen soyut gerekçeye dayalı tahliye kararı usul ve yasaya aykırı bulunduğundan kaldırılmasına ve yakalama kararının çıkartılmasına karar verildi” denildi.
19 KİŞİ TEKRAR TUTUKLANACAK
Mahkeme ardından şu kişilerin yakalanmasına karar verdi: Tümamiral Semih Çetin, Tümgeneral Bekir Memiş, Tümgeneral İhsan Balabanlı, albaylar Mustafa Önsel, Abdullah Zafer Arısoy, Recep Yıldız, Yüksel Gürcan, yarbaylar Hanifi Yıldırım, Ali Rıza Sözen, Levent Çehreli, Astsubay Musa Fariz, emekli Orgeneral Çetin Doğan, emekli Korgeneral Engin Alan, emekli Tümgeneral İzzet Ocak, emekli Tuğgeneral Süha Tanyeri, emekli albaylar Ümit Özcan, Suat Aytın, Kubilay Aktaş ve Bülent Tunçay.
Mahkeme, Dalay ile Olcan’a atılı suçun tutuklamayı gerektirir suçlardan olduğunu hatırlattı ve dosyada somut belge, bilgi, kayıt ve bilirkişi raporları dikkate alındığında kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların bulunduğunu bildirdi.
KARABULUT TUTUTLANMAYACAK
Soruşturma savcılarınca, İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi heyetince tahliye edilen emekli Tümamiral Özer Karabulut’un hakkındaki tahliye kararının kaldırılmasına ilişkin talep ise reddedildi.
Bu arada tahliye talebinde bulunan şüphelilerden emekli Tuğgeneral Mehmet Kaya Varol, Albay Murat Özçelik, emekli albaylar Emin Küçükkılıç ve İhsan Çuhadaroğlu’nun istemleri ise İstanbul nöbetçi 13. Ağır Ceza Mahkemesi üye hâkimi tarafından reddedildi.
Oktay Kuban bıraktı heyet karşı çıktı: 21 tutuklama
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, 1 Nisan'da Oktay Kuban tarafından serbest bırakılan 19 asker için yeniden tutuklanmasını istedi. Şu an GATA'da bulunan Org. Çetin Doğan'ın durumuna doktorların karar vermesi bekleniyor. Tümg. Dalay ve Korg. Olcan hakkında da tutuklama kararı çıktı