Oktay Vural: Tutuklu Vekiller Değişiklikle Değil Anayasa'ya Göre Salıverilmeli

Meclis’te gazetecilere konuşan Oktay Vural, ÖYM’lerin kalkmasıyla gündeme gelen tutuklu milletvekillerinin tahliye edilmesine ilişkin değerlendirmesinde “Zaten milletin kefaretini ödediği milletvekillerinin tutuksuz yargılanması esastı. Anayasamızın emri bunu gerektiriyordu.” dedi.

Söz konusu vekillerin tutuksuz yargılanmalarını 'siyasi iktidarın vesayetinin ve baskısının' engellediğini öne süren Vural, “O bakımdan bu vekillerin tutuksuz yargılanmasının temin edilmesi gerekirdi. Şimdi işte yeniden tutuksuz yargılanmalarının önünü açabilecek bir dönemin oluşması gerektiğini düşünüyoruz.” dedi.

"TAHLİYE DURUMUNDA MECLİS TOPLANMALI"

MHP Milletvekili Vural, salıverilmeleri durumunda milletvekillerinin yemin etmeleri için Meclis’in yeniden toplanmasına ilişkin olarak da “Elbette yemin için TBMM kendi üyeleri için toplanır ve toplanmalıdır. Bunu da temin edebilecek iradeyi de ortaya koymalıdır.” ifadelerini kullandı. İçerdeki milletvekillerinin düzenlemenin gerektirdiği bir husus olarak değil bir milletvekilinin tutuksuz yargılanması esasıyla olması gerektiğini kaydeden Oktay Vural, şöyle devam etti: “İradesini TBMM temsil etmek üzere milletvekili seçilmiş bir kimsenin tutuksuz yargılanması asıl sorgulanması gereken husustur. Ondan sonra kalkıp bugüne kadarki süreci sanki makul ve meşruymuş gibi göstermek doğru değildir. Dolayısıyla TBMM milletvekillerinin tutuksuz yargılanması esas olmalıdır ve bu esas uygulanmalıdır. Adli kontrolün hangi kısmı uygulanır veya uygulanmaz onu bilemem.” 3. Yargı Paketi’yle gelen yeni düzenlemelerin tutuklu vekillere özgü bir uygulama olacağı fikrini kabul etmediğini ifade eden Vural, şöyle devam etti: “Asıl uygulanması gereken husus tutuksuz yargılanmalarıdır. Elbette adli kontrol daha önce de vardı, yurt dışına çıkma yasağına ilişkin kontroller getirilebilirdi. Onlar uygulanmamıştır. Ben hakimlerin tutuksuz yargılanmak üzere karar vermeleri gerektiğini düşünüyorum. Öyle olması gerekir. TBMM de inşallah hemen toplanarak o yemini yaparak millet iradesini tecelli etmesinin önünü açmalıdır.”

"SABAHAT TUNCEL SALIVERİLİYORSA ENGİN ALAN DA ÇIKMALI"

Kendisine TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in dün konuya ilişkin yaptığı açıklamalar da sorulan Oktay Vural, şu değerlendirmeyi yaptı: “Zannederim en önemli mesaj, yürütmenin yargı üzerindeki vesayetini sona erdirmesi gerektiğine ilişkin bir mesaj daha uygun olacaktır. Çünkü Türkiye’de yargı yürütmenin vesayeti altına girmiştir. Gücü olan kimse yargı üzerinde baskı oluşturmaktadır. Hakimler bir etki altında kalmaksızın kanunları uygulamalıdır. Bu konudaki ifadenin bir yargıya müdahale olarak algılanmasını doğru bulmam. Ama her şeyden önce bugün çıkan kanunun sadece ve sadece onların tutuksuz yargılanmasının önünü açan bir kanun olarak görülmesini uygun görmüyorum. Milletvekili sıfatıyla bu kişilerin tutuksuz yargılanması gerekir. Nasıl Sabahat Tuncel’i tutuksuz yargılanmak üzere salıveriyorlarsa Engin Alan ve diğer vekillerin tutuksuz yargılanmasının önü açılması lazım. Nasıl bu TBMM Kemal Aktaş’ın vekilliği önünü açıyorsa Engin Alan’ın da TBMM’ye gelmesinin önü açılmalıdır. Umarım bu gibi konular herhangi bir baskı altında kalmaksızın doğrudan doğruya hakimler takdiriyle tutuksuz bir yargılanma sürecine dönüşür.”

"GÖRÜLEN O Kİ OSLO GÖRÜŞMELERİ DEVAM EDİYOR"

İmralı’da bulunan terörist başı Abdullah Öcalan’ın dışarıya çıktığına dair iddialar hatırlatılan Oktay Vural, bu konuda hükümeti eleştirdi: “Görüşüyorlar, belli. Yani doğrudan doğruya görülüyor ki bu süreç içerisinde Oslo görüşmelerinin devamı olarak birbirleriyle görüşmeleri devam ediyor. Kaldı ki Erdoğan ve Zana görüşmesinden sonra ev hapsi konusu da ifade edildiğine göre bu konuda İmralı canisi bir aktör olarak, bir unsur olarak hükümet tarafından değerlendiriliyor. Konuşuyorlar, ediyorlar, pazarlık masaları kurulmuş vaziyette.”

"HÜKÜMET GÖRÜŞME TUTANAKLARINI AÇIKLASIN"

Bu konuda hükümetin açık ve net bir şekilde, bütün soruların cevabını vermesi gerektiğini kaydeden MHP Milletvekili, “Böyle üstünden atmanın bir manası yok. ‘İddianızı ispat edin’ demeye gerek yok. Kalksınlar açıklasınlar. Hangi saatte, nerede çıkmış, ne olmuş? Bunların hapishaneden çıkışıyla ilgili belgeler tutulmuyor mu? Tutulması gerekiyor, bu belgeleri açıklasınlar. Defalarca sorduk avukatlarla ‘ne zaman görüşüldü, tutanaklar imzalandı mı?’ Sorularımıza cevap vermediler. Avukatlarıyla terör örgütünü yönlendirdi. Ama sorularımıza cevap vermediler. Oysaki kanuna göre avukatlarla yapılan bütün görüşmelerin tutanaklarının yazılması gerekirdi. Şimdi yapacakları iş bir hükümlünün birleriyle görüşüp görüşmediğine ilişkin hususlarla ilgili belgeleri açıklamaya kalmıştır. Bu konudaki şüpheler devam ediyor. Devlet olarak bu şüphelerin devam etmesini sağlayacak girişimlerden öte bitirmesine yönelik belgeli bir açıklama yapılması gerektiğini düşünüyorum.” dedi.