Ders yılında çocukların başarısının anne ve babalara da bağlı olduğuna dikkat çeken Psikiyatri ve Psikoterapi Uzmanı Dr. İnci Şen, “Çocuklarda eğitimin doğumdan sonra başlamasıyla birlikte, her yaşta farklı motor becerilerinin gelişmesi psikolojik durumları hakkında ipucu vermektedir. Sevgi, şefkat, empati, aynı zamanda kurallar, sınırlar ve sorumlulukları güzel bir aile ortamında harmanlayıp huzurlu ve mutlu büyümelerini sağlamak okul öncesi eğitimde yararlı olacaktır” dedi.
Doğru eğitimin; sıcak, ilgili, geliştirici ve destekleyici olmasını savunan Şen, destekleyici ailenin çocuğa kendi sorumluluklarını göstererek, onun ilerideki hayatında korkusuzca kendi ayakları üzerinde duran, güvenli ve bağımsız bir kişilik oluşturmasını sağlayacağını belirtti.
Şen, ebeveynlerin çocuklarına kendi yaşantısı ve davranışlarıyla olumlu bir örnek sergileyerek de rol model oluşturabileceğini sözlerine ekledi.
Anne ve baba kontrolünün çocuğun kişiliğini yansıttığına değinen Şen, “Anne-babalar okul öncesi okulun ve okumanın çocuğa kazançları hakkında örneklerle konuşabilirler, kendilerinden de örnekler vererek ömür boyu arkadaşlıklar, hoş anılar, eğlenceler, okulda öğrendiklerini özel hayatta nasıl uyguladıklarını; okulun daha sonraki meslek ve eğitim için gerekliliğini ve kazançlarını anlatarak sevdirebilirler. Anne-baba kontrolü; sınırları tanıma ve kuralları öğrenmenin temelidir. Burada olabilecek aksaklıklar bağımlı, saldırgan, zayıf kişiliklerin oluşmasına neden olur” dedi.
Çocukların bozarak, deneyerek öğrendiğine dikkat çeken Psikiyatri ve Psikoterapi Uzmanı Dr. İnci Şen “Her şeyi çocuğunuzun yerine yapar, önüne hazır koyarsanız normal gelişmesini ve öğrenmesini engellersiniz. Çocuk gelişemez, olgunlaşamaz ve beklemeyi öğrenemez. Bu çocuklar okula başladıklarında dersin sonuna kadar oturmayı başaramazlar” uyarısında bulundu.
OKULA GİDEN ÇOCUĞUNUZLA İLGİLENİN
Okul çağındaki çocuklarla ilgilenilmesi gerektiğini altını çizen Şen, şu tavsiyelerde bulundu: “Ailece birlikte zaman geçirmek ve bu zamanı problem konuşmak için değil birlikte oyunlar oynayarak eğlenceli bir birlikteliğe dönüştürmek etkili olacaktır. Çocuğu okul seçiminde de karar aşamasına katarsanız çocuk, kendisinin geleceği ile ilgili bir kararda sorumluluk alarak, okulu ve okul hayatını daha fazla sahiplenir ve özgüveni artar. Okulun bir sorumluluk ve kişisel gelişme aracı olduğunu unutmamak, anne-baba olarak çocukları yarışa çıkmış bireyler olarak görmemek, sadece okulla ilgili ortak konu yapmayıp, çocuğun başka gereksinimlerini de gözlemlemek ve bu ihtiyaçlarını gidermek.
Çocuk okulda başarılı olduğu zaman ödüllendirilerek kendisine olan güveni ve motivasyonu geliştirilmelidir. Çocuğa moral verip, güvenini artırmak, kaygı ve endişelerini azaltmak. Onunla ailece veya birebir onun hoşlandığı bir uğraşı paylaşmak. Örneğin; oturup birlikte onun müziğini dinlemek. Sonunda fikrimiz ne olursa olsun, çaba önemlidir. Böylelikle saygılı ve dürüst davranış örneği oluşur. Neleri sever, neleri sevmez, onu merak edip ilgilenmek. Onu anlamaya çalışmak, zor da olsa olayları onun açısından ele alıp ona yaklaşabilmek. Sevginizi açık bir şekilde gösterin ki hayır dediğinizde verdiğiniz kurallara saygı duysun, sizi korktuğu için değil saydığı için dinlesin. Ona saygı duymak, onu ciddiye almak, kişiliği hakkında sadece olumsuzlukları değil iyi taraflarını da görüp bunu belli etmek, onunla gurur duyduğumuzu belli etmek”
Okula Başlayan Çocuklar Psikolojik Sorunlar Yaşayabiliyor
Okulların açılmasıyla okula yeni başlayan çocukların sosyal ve psikolojik sorunlar yaşayabileceğini belirtildi.