Okullardaki Süt Zehirlenmeleri

İnce, "Süt dağıtımını beceremeyenler, liselerde emzirme odası, liselerdeki çocukları evlendirme peşine düşüyorlar" diye konuştu.

CHP Grup Başkanvekili ve eğitimci olan Muharrem İnce, okullardaki süt zehirlenmeleri ile ilgili olarak, CHP Mersin Milletvekili ve Çocuk Hekimi Aytuğ Atıcı, CHP Çanakkale Milletvekili ve Gıda Mühendisi Serdar Soydan ve CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel ile basın toplantısı düzenledi.

Muharrem İnce, daha önce 'Çocuklarınızı Milli Eğitim Bakanlığı'ndan koruyun' şeklinde bir açıklama yaptığını hatırlatarak, "Ne kadarhaklı olduğum herhalde ortaya çıktı. Ben bunu derken, 'zihinlerini koruyun' demiştim. Meğer sağlıklarını da korumak gerekiyormuş. 2 binin üzerinde öğrenci bozuk sütlerden zehirlendi. Bakan başka bir şey söylüyor, valiler başka bir şey söylüyor. Ama bu konuda kendilerini aklamak için adeta bakanlar, valiler, devletin yetkilileri sütkardeşi olmuş durumdalar.

"FATURA OKUL MÜDÜRLERİNEÇIKMASIN"

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 7 yıldır okullarda süt dağıttığını ve hiçbir sorun yaşanmadığını belirten İnce, şunları kaydetti: "Sütle çocukları zehirlediler; hızlandırılmış tren deyip insanları öldürdüler; kader deyip madencileri göçük altında bıraktılar; Heron dediler, Uludere'de 35 çocuğun üzerine bomba yağdırdılar; imar dediler, rant dediler, Ayamama'da insanları boğdular; Van'da ikinci deprem olmaz deyip insanları öldürdüler; iş bulmak için takla attırdılar. İşte bir AKP projesiyle daha karşı karşıyayız.

Eminim ki, 'burada sorumlu büyük olasılıkla okul müdürleridir' diyecekler.Kendileri kenara çekilecekler, 'açlıktır' diyecekler, 'ailelerdir' diyecekler. Çocukların bağırsaklarını bile sorumlu gösterirlerse hiç şaşırmam. Hatta daha ileri gidip AKP'nin sorumlu olarak inekleri göstermesiyle de karşılaşırız diye düşünüyorum. Faturanın okul yöneticilerine çıkmamasını diliyoruz. Süt dağıtımını beceremeyenler, liselerde emzirme odası, liselerdeki çocukları evlendirme peşine düşüyorlar." Atıcı ise, olayın tıbbi boyutunun son derce vahim olduğunu belirterek, "Bir çocuk hekimi olarak böyle bir olayın sonunda insanların çocuklara süt içirmeyeceğinden endişe ediyorum. Süt önemli bir besindir, çocukların pek çok besinsel ihtiyacını karşılayacak bir üründür. Ancak usulüne uygun içirilir ve usulüne uygun verilirse. Sosyal bir proje çıkardığını iddia eden AKP'nin amacının süt içilmesini sağlamak değil, süt satılmasını sağlamak olduğu çok net ortaya çıkmıştır" dedi.

Siyaset-ticaret ilişkisinin ortaya çıktığını belirten Atıcı, "Binlerce çocuk perişan olmuşken Sağlık Bakanından bir tık dahi yok. Hekim olmasa anlarım; hem hekim hem çocuk hekimi. Onun dışında herkes konuşuyor. Utanmadan 'psikolojik' diyen valiler var. Böyle bir olaş karşısında kimse 'süt alerjisi', 'süt hassasiyeti' diyemez. Evet bilimsel olarak bir kısmının alerjisi olduğunu biliyoruz. Bu çocuklar hayatlarında hiç süt içmedi mi? Site alerjisi olan çocuk ben süt içmem der" dedi.

Serdar Soydan da, kamuda daha çok gıda mühendisi istihdam edilmesi gerektiğini belirterek, "Sayın Bakan keşke önerilerimizi daha önce dikkate alsa, bu sorunlar yaşanmasaydı" dedi.

Yüksel de, geçmişte Başbakan Erdoğan'ın okullarda süt dağıtımı projesiyle dalga geçtiğini belirtti.

Yüksel, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 7 yıldır bu projeyi uyguladığını ve sütü üreticiden 37 kuruşa aldığını belirterek, hükümetin ise sütü üreticiden değil tüccardan 53 kuruşa aldığını ve kamu zararı yarattığını söyledi