Okulların Boykot Edilmesi

Van Milli Eğitim Müdürü Mucip Kına, "Alınan boykot kararına Van'da uyulmadı ve önceki yıllara göre okulun ilk haftasında yaşanan devamsızlık oranımız, geçen yıllardaki sayıyı aşmadı" dedi.

BDP'nin "anadilde eğitim" için okulların boykot edilmesi yönünde aldığı karar, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki illerde beklenilen ilgiyi göremedi.

Hakkari'nin kenar mahalleleri ile Yüksekova, Şemdinli ve Çukurca ilçelerindeki okullarda boykot kararı etkili olurken, Van, Bitlis ve Muş'taki okullar karara uymadı.

Geçen yıllara göre, ilk hafta yaşanan devamsızlık oranında herhangi bir artışın yaşanmadığı Van'da, eğitimciler, boykot kararını AA muhabirine değerlendirdi.

Milli Eğitim Müdürü Mucip Kına, boykot kararına kentte uyulmadığını belirterek, tüm öğrencilerin yeni eğitim öğretim yılına başladığını söyledi.

"Van'da boykot kararına uyulmadı ve okulun ilk haftası yaşanan devamsızlık oranı, geçen yıllardaki oranı aşmadı" diyen Kına, yeni eğitim öğretim yılının öğrencilere, öğretmen, idareci ve vatandaşlara hayırlı olmasını temenni etti.

Eğitim-Bir-Sen Van Şube Başkanı Süleyman Şakar ise anadilde eğitime destek verdiklerini ve bu yönde iktidarın gerekli yasal düzenlemeyi yaparak bunun önünü açması gerektiğini söyledi.

Anadilde eğitimin ülkeyi bölmeyeceğini ve sağduyulu insanların ülkenin bölünmesini asla istemediğini ifade eden Şakar, şöyle konuştu:

"BDP'nin bu kararı almasından önce iktidarın bu problemi çözmesini beklerdik. BDP bu kararı almışsa siyasi bir hamledir. Bizim bunu yargılama hakkımız yoktur. Ama olmaması gereken bir şeydi. Ben öğretmenim. Van'da şu anda öğrencilerin yüzde 85'i okula geliyor, okullarımızda öyle bir sıkıntı yok. Ancak anadilde eğitim ülkede çözülmesi gereken bir sorundur. Biz bu sorunun çözülmesini istiyoruz. Kimseye takılmadan iktidarın demokratik pakette buna yer vermesini isterim" dedi.

Türk Eğitim-Sen Van Şube Başkanı Kutbettin Yıldız da alınan kararın siyasi olduğunu, BDP'nin bununla parti mensupları üzerinde baskı yapmayı amaçladığını savunarak, hiçbir siyasi partinin kendisine oy veren tabanına baskı yapma hakkına sahip olmadığını söyledi.

Yıldız, insanların okuma hakkını elinden almanın insan haklarına saygısızlık olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Siz insan haklarından, barıştan söz edeceksiniz, öte yandan 'çocuğunu okula gönderme' diyeceksiniz. Siyasi partiler, bir takım insan ve gruplar, bu çocukları kendi siyasi emelleri doğrultusunda kullanıyorlar. Bu doğru değil, insan haklarına saygısızlık, çocuk hakları açısından büyük bir suç, vebaldir. Siz çocuklarınız için farklı bir dil eğitimi istiyorsanız mecliste, meydanlarda, sandıkta mücadele vereceksiniz. Bu baskıyla, çocuklarını göndermeyin demekle olmuyor. Vatandaşa siz nereye kadar baskı yapacaksınız? Bu çocuklar kimsenin kölesi değil. İnsanları serbest bırakmakta fayda vardır. Siz onların haklarını savunayım derken haksızlık yapıyorsunuz."

Eğitim-Sen Van Şube Başkanı Selami Özyaşar ise anadilde eğitimin her çocuğun hakkı olduğuna işaret ederek, BDP'nin başlattığı boykot kararından ziyade her toplumun kendi anadilinde eğitim görmesinden yana olduklarını dile getirdi.

Anadil eğitiminin yabancı dil statüsünde öğretilmesini değil anasınıflarından üniversiteye kadar eğitim öğretimde kullanılmasını savunduklarını anlatan Özyaşar, "Anadili öğretmek yerine, anadiliyle bilgi edinimini sağlamaktan yanayız. Bu konuda ülkemiz biraz geç kalıyor. Ama en azından bugünden başlayarak on yıl sonra her alanda kadrolar oluşur. Bu noktada eğitim ve araştırma yapan üniversitelerimiz, derkeklerimiz var. Bugün başlanırsa fazla geç kalınmaz" diye konuştu.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile