PROJENİN AMACI MİSİS’İN DÜNYA KÜLTÜREL MİRASINA KAZANDIRILMASI
Kazılar başladıktan sonra yurt içi ve yurt dışından bir çok bilim insanının Misis’i ziyaret ettiğini belirten Yüreğir Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan, projenin amacının yer altında kalan tarihi kalıntıların gün yüzüne çıkarılmasıyla birlikte 10 bin yıllık tarihi geçmişi olan bu bölgenin Dünya Kültürel Mirasına kazandırılması olduğunu belirtti.
Kültür Bakanlığı Başkanlığında ve Belediye koordinasyonunda devam eden kazıların Roma Eski Akdeniz Araştırmaları Enstitüsü’den Prof. Dr. Anna Lucai D’Agata, Pisa Üniversitesi’nden Prof. Dr. Giovanni Salmeri konsorsiyumunda devam ettiğini belirten Yüreğir Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan, çalışmaların aksamadan süreceğini belirtti.
İNSAN MERKEZLİ BİR PROJE
Ölümsüzlük Şehri Misis Projesi’nin ayrıca insan merkezli bir proje olmasıyla da önem taşıdığını söyleyen Yüreğir Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan, "Sit alanı içerisinde ruhsata uygun olmayan yapılarla birlikte olumsuz şartlarda yaşayan vatandaşlarımız bulunmaktadır. Kendi sosyal çevrelerinden kopmadan Tarım Köy projesi ile sit alanı dışına taşınacak vatandaşlara her türlü istihdamın sağlanacağı bir yaşam alanı kurulması hedeflenmektedir" dedi.
BÖLGE BİLİM VE TURİZM MERKEZİ OLACAK
Ölümsüzlük Şehri Misis Projesi’nin bölge ve ülkemiz turizmi açısında oldukça önemli olduğuna değinen Yüreğir Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan, "Misis Höyükte 2012 yılından günümüze devam eden kazı çalışmaları istikrarlı bir şekilde sürdürülmektedir. Ayrıca Kültür Park Projesi kapsamında Osmanlı dönemi cami ve kervansarayı ile birlikte iki adet su değirmeninin restorasyonu projesinin başladığı müjdesini hemşehrilerime vermek istiyorum. Arkeolojik park için ise projelendirme çalışmaları Kültür ve Turizm bakanlığıyla birlikte devam etmektedir" şeklinde konuştu.
Ölümsüzlük Şehri Misis Projesi Devam Ediyor
Yüreğir Belediyesi’nin başlattığı ’Ölümsüzlük Şehri Misis’ projesi Adana’da ve Dünya’da ses getiriyor. Kazıların başlaması ile birlikte ortaya çıkan tarihi eserler 10 bin yıllık tarihin gün yüzüne çıkmasını sağlayacak. 2012 yılından bu yana devam kazı çalışmaları sonucu ortaya çıkan tarihi eserler bölgenin önemli bir yaşam merkezi olduğunu belgeliyor.
