Hatay‘ın Samandağ ilçesinde organize edilen; ‘Evvel Temmuz Kültür ve Sanat Festivali‘ devam ediyor. Festival kapsamında Umut Veren Asi Gazetesi‘nce düzenlenen paneldeyse; ‘Ortadoğu‘da Yaşanan Gelişmeler ve Türkiye‘ye Yansımaları‘ ile ‘Ortadoğu‘daki Gelişmeler ve Suriye‘ konuları ele alındı. Söz konusu oturuma Ömer Murad ile birlikte Tutuklu Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Derneği (TAYAD) Yönetim Kurulu Başkanı Behiç Aşçı konuşmacı olarak katıldı.
Arap coğrafyasının oldukça önemli bir konumda yer aldığına dikkat çeken Ömer Murad, ABD ve İsrail‘in Ortadoğu‘yu bölüp parçalamak istediğini öne sürerek, "Emperyalist ülkeler Ortadoğu halklarını bir birini düşürüyor. Bunu da bir mezhep çatışması gibi gösteriyorlar" dedi. Bölgede yaşanan gelişmelerden, tüm ülkelerin etkileneceği uyarısında bulunan Murad, Ortadoğu‘daki tüm bu gelişmelerin yanında Yemen ve Libya‘da toplumsal bir bölünme olduğunu belirterek, konuşmasını da şöyle sürdürdü; "Herkesin bildiği
gibi İsrail, dünya emperyalizminin yarattığı bir güç. İsrail, kuruluşundan bugüne kadar halkımıza ve bölgemize saldırılarını aralıksız sürdürüyor."
Amerika‘nın uygulamış olduğu politikalara bağlı olarak, dünya ölçeğinde 22 ayrı ülkenin yönetimini değiştirme girişiminde bulunduğunu öne süren TAYAD Yönetim Kurulu Başkanı Behiç Aşçı ise, tüm bunların da sözde ‘demokrasi‘ adı altında yapılmak istendiğini de iddialarına ekledi. Aşçı, "Peki Amerika‘ya bu yetkiyi kim verdi? Biz vermediğimiz gibi halkta vermedi. Ülkelerin yönetimini değiştirmek onlara mı kaldı? Suudi Arabistan bir krallık ve adeta diktatörlük tarafından yönetiliyor. Orada ülkenin tüm
kaynakları bu diktatörlüğün elinde. Peki neden Suudi Arabistan‘da yönetimi değiştirmiyorlar? Çünkü Amerika, sadece çıkarlarını ve kendisine sorun çıkartan ülkelerin yönetimini değiştiriyor" diye konuştu.
Ömer Murad: "Ortadoğu Bölünmek İsteniyor"
Filistin Halk Kurtuluş Cephesi Suriye Sorumlusu Ömer Murad, Arap coğrafyasının çok önemli bir noktada yer aldığını, ancak bugün ABD ve İsrail‘in, Ortadoğu‘yu bölüp parçalamak istediğini, bunu da bir ‘mezhep çatışması‘ gibi gösterdiğini söyledi.
