Sedef kakma sanati ustasi Mehmet Türkmen, Tarihi Bakircilar Çarsisi’ndaki atölyesinde rahle, çeyiz sandigi, santranc, kakma tavla, aynalik, zigon sehpa, tavla takimi, mücevher kutularindan sehpa ve abajur gövdelerine kadar çok sayida ürünü alicisiyla bulusturuyor. Sedef ustasi babasinin yaninda zorlu olmasina ragmen büyük bir hevesle isi ögrenen Türkmen, 35 yildir geçimini meslegi ile sagliyor. Gaziantep’e özgü ve önemli el sanatlari arasinda yer alan sedef kakmacilik meslegini sürdüren Türkmen, Selçuklu’dan günümüze ulasan sedef ustaligi mesleginin son dönemlerini yasadigini ifade etti.
Türkmen, “Yaklasik 30-35 yildir bu meslegin içerisindeyim. Baba meslegi, babamin elinin altinda heves ettim bu meslegi ögrendim. El sanat isi zor is, Selçuklu zamaninda kalan bir meslek, sabir, özen ve itina isteyen bir istir. Kardeslerim ve akrabalarim bu meslegin içinde babadan atadan gelen bir meslek oldugu için özendik, gayret ettik ögrendik. Meslegimiz Selçuklu zamaninda kalan bir meslek ama o zaman ustalarin kiymeti bilinirdi simdi ise hiçbir özelligi kiymeti yok. Saglik açisindan da zor bir meslek asidi, midyesi, bunlar pis kokular falan bizim sagligimizi da bozuyor. Selçuklu zamaninda sanatkarlar yetisiyormus, simdi ise dünyada nadir üretilen yerlerin en basinda Gaziantep geliyor’’ diye konustu.
Türkmen, yillardir geçimini sagladigi sedefe son yillarda ragbetin azaldigini ve bu nedenle de kazançlarinin da yeterli olmadigini da ifade etti.
Önce Özendi, Sonra Sedef Ustasi Oldu
Gaziantep’te merak üzerine özendigi sedef kakma sanatini ögrenen Mehmet Türkmen, amatör olarak basladigi baba mesleginde kisa sürede ustalasti. 35 yildir sedef ustasi olan Mehmet Türkmen, Selçuklu döneminin gözdesi sedef mesleginin artik son demlerini yasadigini ifade etti.
