Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinden gelen fındık işçileri, 24 Mart 2010 tarihli Başbakanlık genelgesi gereği Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca sağlanan ödeneklerle Ordu Valiliğince şehir merkezine 7 kilometre uzaklıktaki Uzunisa Köyünde eski bir okul ve yanındaki futbol sahası içinde oluşturulan geçici konaklama alanına yerleşmeye başladı.Vali Orhan Düzgün de eşi Gül Düzgün'le birlikte Uzunisa Köyündeki geçici konaklama alanına giderek, fındık hasadında çalışmak üzere gelen fındık işçilerine "hoş geldiniz" ziyaretinde bulundu. Vali Yardımcıları Ömer Adar, Mustafa İmamoğlu, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Mustafa Yılmaz, ile birlikte Uzunisa'daki geçici konaklama alanına giden Vali Düzgün, burada fındık toplamak üzere Şanlıurfa'dan, Gaziantep'ten işçi getiren işçi başları ve işçilerle bir süre sohbet etti.
Geçici konaklama alanında bulunan işçilere bir sorunlarının, ihtiyaçlarının olup olmadığını da soran Vali Düzgün'e, Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesinden 150 işçi getiren işçibaşı Mehmet Taş, "Ben, 16 yıldır işçibaşı olarak fındık sezonunda Ordu'ya geliyorum. Bu yıl da 150 işçimle beraber 2 gün önce buraya geldim. Ben daha önceki yıllardaki sorunları, sıkıntıları bildiğim için bu yıl burada mükemmel bir düzenleme yapılmış. Her şey düşünülmüş. Biz buraya geldiğimiz günden itibaren her gün sağlık taraması yapıldı. Erkekler ve bayanlar için ayrı ayrı tuvaletler, ayrı ayrı banyolar yapılmış. Çok güzel bir konaklama alanı oluşturulmuş. Sayın valim, size ve devletimize çok teşekkür ediyorum. Bize sahip çıkan devletimize minnettarız." dedi.
Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinden 200 işçi getiren işçibaşı Bahri Sobay da, "Bu yıl buraya geldiğimizde gördüğümüz ortam karşısında şaşırdık. Burada her şey düşünülmüş. Allah devletimizden, yöneticilerimizden razı olsun. Burada insanca konaklayabileceğiz. İhtiyaçlarımızı karşılayabileceğiz. Burada bize yardımcı olan bir bay bir de bayan görevli bulunuyor. Sağolsunlar onlar da bize yardımcı oluyorlar. Bir eksiğimiz var. O da karayolundan buraya dönen yol ayrımına bir levha yapılması gerekiyor. Çünkü, hem buraya gelecek fındık işçilerinin hem de bize iş vermek isteyen bahçe sahiplerinin bu alanı kolayca bulmaları gerekir." dedi.
İşçi başlarını ve fındık işçilerini dinleyen Vali Düzgün, "Sizler, kilometrelerce uzaktan buraya ekmek parası kazanmaya geldiniz. Burada bizim misafirimizsiniz. Fındık üreticilerimizin sizlere ihtiyacı var. Sizlerin burada, bu konaklama alanında her türlü sosyal ve insani ihtiyaçlarınızı karşılayacağız. Bir sorununuz, bir sıkıntınız olursa burada görevli olan arkadaşlarımıza iletebilirsiniz. Ayrıca, karayolundan buraya dönen yol ayrımına bir yön levhasını hemen yaptıracağız" dedi.
"İŞÇİLERİN BÜYÜK ÇOĞUNLUĞUNUN ÇALIŞACAKLARI İŞVERENLERİ BELLİ "
Geçici konaklama alanında yürütülmekte olan çalışmaları da inceleyen Vali Düzgün, ortaya çıkan eksikliklerin kısa sürede giderilmesi için yetkililere talimat verdi. Uzunisa Köyündeki geçici konaklama alanında bulunan 50'ye yakın çadırları tek tek gezen Vali çocuklarla da yakından ilgilenerek, onlara çikolata ikramında bulundu. Uzunisa Köyündeki fındık işçilerinin geçici konaklama alanındaki incelemelerinin ardından bir değerlendirme yapan Vali Düzgün, "Yıllardır değişik vilayetlerimizden Ordu'ya fındık toplamak için gelen işçilerimiz var. Bunların başında da Güneydoğu vilayetlerinden gelen işçilerimiz yer almaktadır. Yine bu yıl fındık hasat döneminin başlaması üzerine bu vatandaşlarımız ilimize gelmeye başladılar. Gelen işçilerin önemli bir kısmı doğrudan kendi bahçelerine fındık toplamaya gidiyorlar. Çünkü, daha önce Ziraat Odaları ve İl Tarım Müdürlükleri vasıtasıyla yapılan çalışmalarla bahçe sahibi artık kendi işçisini bulmuş durumda. Bugün burada konaklayan fındık işçilerimizden çoğu daha önce anlaştıkları işverenlerin bahçelerine 2-3 gün içerisinde gideceklerini ifade ettiler. Yani buraya gelenlerin büyük bir çoğunluğu da çalışacakları işverenleri belli olan işçiler. Ama belli bir merkezde iş aramak amacıyla, bir amele pazarı gibi adlandırabileceğimiz şekilde iş arayan fındık işçilerimiz de buraya geliyorlar. Fındık işçilerimiz, geçtiğimiz yıllarda değişik yerlerde kendi imkânlarıyla elektrikten, sudan yoksun, bazen dere yataklarında konaklama yapıyorlardı." dedi.