Organ Bağışıyla ''can'' Verdiler

AA muhabirinin, İzmir Organ ve Doku Nakli Bölge Koordinasyon Merkezi verilerinden derlediği bilgilere göre, Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Erzurum, İstanbul, İzmir ve Samsun'da kurulu BKM'ler bünyesindeki kentlerde, 2013 yılının 10 ayında bin 377 beyin ölümü tespiti yapıldı.

Hastanelerde bulunan organ bağışı ekiplerinin çalışmaları ile bin 377 kişiden 320'sinin organları aileleri tarafından bağışlandı.

İstanbul BKM, 55 kadavradan organ bağışı ile 2013'te ilk sırada yer alırken, Antalya BKM'den 50, İzmir BKM'den ise 49 donörün organları nakil bekleyen hastalara takıldı.

İzmir Sağlık Müdürü Bediha Türkyılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Sağlık Bakanlığı bağlı ilgili birimlerince Türkiye genelinde organ bağışı farkındalığını artırmaya yönelik çalışmalar yürütüldüğünü belirtti.

İnsanların organ bağışına yönelik algısını değiştirmeyi hedeflediklerini anlatan Türkyılmaz, "Doğru yönlendirme sayesinde organ bağışçı sayısının artacağı inancıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz" dedi.

Organ bağışı konusunda toplumun her kesimi ile işbirliği içinde hareket ettiklerini vurgulayan Türkyılmaz, şöyle konuştu:

"İzmir BKM bünyesinde yer alan İzmir, Aydın, Denizli, Kütahya, Manisa, Muğla ve Uşak'ta organ bağışına yönelik önemli çalışmalara imza atılıyor. İzmir'de sivil toplum kuruluşları, kamu kurum ve kuruluşları ile işbirliği içinde çalışmalar yapıyoruz. İnsanları bıktırmadan hassasiyetimizi göstermeye çalışıyoruz ki donör sayısı artsın. Türkiye'de 10 beyin ölümünden 2-3'ü değil 8-9'unun organlarının bağışlanması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Öldükten sonra toprak olacak bedenler, organ bekleyen binlerce insanın yaşam şansı olsun istiyoruz. Tek bir vatandaşımızın organ yetmezliği nedeniyle mağdur olması bile duyarlılık göstermemiz için yeterli olmalı. Her defasında bıkmadan usanmadan bunları anlatacağız."

- "Organ bağışçısına hastanede daha iyi bakılır"

Türkyılmaz, organ bağışı konusunda yıllardır sürdürülen çalışmalara karşın, vatandaşların halen konunun ciddiyetine tam olarak aygılayamadığını belirtti.

Kulaktan kulağa yayılan olumsuz duyumların çok sayıda insanı organ bağışından caydırdığına işaret eden Türkyılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Diyanet İşleri Başkanlığı ile işbirliği içinde sürdürülen çalışmalarla insanların organ bağışına ilişkin bazı tedirginlikleri kırıldı. Ancak halen 'Ya organımın takıldığı kişi günahkarsa?' endişesini taşıyan insanlar olabilir. Bıkmadan anlatıyor, 'Organlarınızı bağışlayarak sevap işliyorsunuz, takılan kişi ne yapıyorsa hesabını kendisi verecektir' diyoruz. Organlarını bağışlamış kişilere hastanelerde iyi bakılmadığına yönelik söylentiler duyuyoruz. Doktorun ve sağlık çalışanının görevi, gelen hastayı, durumu ne olursa olsun yaşatabildiği kadar yaşatmaktır. Doktor gerekeni yapar ama süreci anlatamıyor olabilir. Çabamız, bilgilendirip anlatarak soru işaretlerini gidermek. Zamanla organ bağışının doğal savunucuları çıkacağına inanıyoruz. Tereddütleri giderecek açıklamaları samimiyetle yapıyoruz ki kişiler kendileri organlarını bağışlamak istesin."