İçel İl Sağlık Müdürlüğü, 3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası kapsamında, organ bağışının önemini anlatmak üzere "Organ Bağışı" paneli düzenledi.
Böbrek nakli olan hastalar ile beyin ölümü gerçekleşmiş yakınlarının organlarını bağışlayan ailelerin de katıldığı panel, İçel Ticaret ve Sanayi Odası’nda yapıldı. Panele, İçel İl Sağlık Müdür Vekili Dr. Necmettin Yazıcıoğlu, İçel Halk Sağlığı Müdürü Dr. Aytekin Kemik, İl Müftüsü Ali Melek ve panelist olarak Adana Bölge Koordinasyon Merkezi (BKM) Sorumlu Hekimi Dr. Nezahat Bingöl, İçel Üniversitesi (MEÜ) Hastanesi Organ Nakli Merkezi Sorumlu Hekimi ve Böbrek Nakli Sorumlu Hekimi Prof. Dr. Erdem Akbay, MEÜ Hastanesi Organ Nakli Merkezi Karaciğer Nakli Sorumlu Hekimi Prof. Dr. Hakan Canbaz katıldı.
“28 BİNİN ÜZERİNDE HASTA ORGAN BEKLİYOR”
Panelin açış konuşmasını yapan İl Sağlık Müdür Vekili Dr. Yazıcıoğlu, Türkiye’de Prof. Dr. Mehmet Haberal ve ekibi tarafından ilk başarılı böbrek naklinin 3 Kasım 1975 yılında gerçekleştirilmesi dolayısıyla Sağlık Bakanlığı’nın 3-9 Kasım tarihleri arasını ‘Organ Bağışı Haftası’ olarak belirlediğini söyledi.
Organ naklinin, bir çok hasta için hayata tutunmanın en önemli yolu olduğunu vurgulayan Yazıcıoğlu, “Bu hafta başı itibarı ile toplamda 28 binin üzerinde hastamız hayata bağlanmak için organ beklemektedir. Her yıl yaklaşık 4 bin kişi bu listeye eklenmektedir. 2014 yılında İçel’de düzenlenen organ bağış kartı sayısı 909 olmuştur. 2015 yılında ise bugüne dek toplam 845 vatandaşımız organ bağış kartı almıştır. 3-9 Kasım Organ Bağış Haftası’nda bu sayının binin üzerine çıkacağına inanıyoruz” dedi.
İçel’de yapılan beyin ölümü bildirimi ve donör sayısının artık Türkiye ortalamasının üzerinde olduğunu dile getiren Yazıcıoğlu, “Geçen yıl ilimizde 49 beyin ölümü tespit edilmiş, bunlardan 12 aile vefat eden yakınının organlarının kullanılmasına izin vermiştir. Önümüzdeki zorluklara rağmen, bugün hastane beyin ölümü ve donör sayısında İçel Devlet Hastanesi, Türkiye genelinde 10. sırada yer almaktadır. Organ nakli olmuş hastalarda başarı ve sağ kalım oranı Avrupa’da yüzde 85-96’dır. Türkiye bu konuda Avrupa ile eşdeğer durumdadır. Tek eksiğimiz toplumsal duyarlılığımız. Organ vererek başka bir yaşama el vermiş oluyoruz. Hepinizi organlarını bağışlamaya davet ediyorum” diye konuştu.
İl Halk Sağlığı Müdürü Dr. Kemik de Türkiye’de 22 bin civarında böbrek nakli, 2 bine yakın karaciğer nakli, yaklaşık 600 kalp nakli, 200 pankreas nakli, 50-60 civarında da akciğer nakli bekleyen insan olduğunu belirtti.
“Bu insanlar ya ölümü bekliyorlar ya da çok kötü koşullarda yaşamak zorunda kalıyorlar” diyen Dr. Kemik, “Bu insanların tek çözümü var, birilerinin bunlara bağış yapması. Beyin ölümü gerçekleşen bir kişinin, hiçbir işe yaramayacak organları bağışlandığında 3-4 kişiye can veriyor” diyerek, herkesi organlarını bağışlamaya çağırdı.
“ORGAN NAKLİ, DİN VE AHLAK BAKIMINDAN SAKINCA TAŞIMAMAKTADIR”
Dini yönden organ bağışını anlatan İl Müftüsü Melek de İslam Dini’nin insanın hayatına ve sağlığına büyük değer verdiğini, hayatın devamı için pek çok prensip ortaya koyduğunu, emir ve tavsiyelerde bulunduğunu söyledi.
Kuran-ı Kerim ve hadisi şeriflerde, hayat ve sağlığın korunmasının emredildiğini ve hastalananların gerekli şekilde tedavi edilmelerinin tavsiye edildiğini aktaran Müftü Melek, şunları söyledi: “Bugün, ölmüş veya hayatta olan kimselerden alınan organ ve dokuların hastalara nakli günümüzün en önemli, hatta zorunlu tedavi yolları arasına girmiştir. İnsan hayatını veya onun hayati bir uzvunu kurtarmak için başka bir çare kalmadığında, gerekli şartlara uyularak, kan, doku ve organ nakli yolu ile tedavi yöntemi caiz kabul edilmiştir. Diyanet İşleri Başkanlığımız ve İslam ülkelerindeki yetkili din bilgini ve kuruluşlarınca da bu yönde fetva verilmiş, kan, doku ve organ nakli günümüzde tedavi yolları arasına girmiştir. Dinin asli kaynakları yanında, organ naklinin ve bunu sağlamak üzere yapılacak bağışın din ve ahlak bakımından sakınca taşımadığı gerçeği, bizleri organ bağışına götürebilmelidir.”
“ORGAN BEKLEYEN 28 BİNİN ÜZERİNDE HASTA VAR”
Organ Nakli Adana Bölge Koordinasyon Merkezi (BKM) Sorumlu Hekimi Dr. Nezahat Bingöl ise Türkiye’de 60 binin üstünde diyaliz hastası olduğunu ve çoğunun da 20-40 yaş arası genç hastalardan oluştuğunu belirtti.
Bu hastaların, yaşamlarını haftada 3-4 gün makinelere bağlanarak sürdürdüklerini ve yaşam kaliteleri düşerek, hayattan koptuklarını söyledi.
Ayrıca, en iyi koşullarda bile bu hastaların ortalama yaşam sürelerinin 15 yıl olduğunu aktaran Bingöl, “Ama başarılı bir böbrek nakliyle makineye bağımlılıkları sona ermekte, yaşam süreleri uzamaktadır. Hatta nakil sonrası bazı önemli başarılara da imza atan nakil hastaları var. Organ nakli dramatik bir şekilde hayat kurtarır, yoğun bakımda son dönemini yaşayan hastaya hayat olur. Kornea, deri, yüz, el gibi doku nakli ise genellikle yaşam kurtarmaz ama yaşam kalitesini artırır” şeklinde konuştu.
Türkiye’de 2002’de 44 olan organ nakil merkezi sayısının bu yıl 125’e ulaştığı bilgisini veren Dr. Bingöl, bu merkezlerden ikisinin de İçel’de bulunduğunu kaydetti.
Adana BKM’ye bağlı 9 ilden İçel’in, 2015 yılında beyin ölümünde Adana ve Gaziantep’ten sonra üçüncü sırada yer aldığını, donör sayısında ise Adana’nın ardından 2. olduğunu dile getirdi.
Türkiye genelinde geçen yıl hastanelerden bin 812 beyin ölümü bildirildiğini, bunların sadece 407’sinin organlarının aileleri tarafından bağışlandığını anlatan Bingöl, “Bu yıl da şu ana kadar bin 629 beyin ölümü var ülke genelinde ve 378 tane bağış var. Keşke bunların hepsi bağışlanmış olsaydı. Her donörden ortalama 3 kişiye organ verildiğini düşünürsek, birçok hayat kurtarmış oluyoruz. Bağış sayıları yetersiz, çünkü bekleme listemiz çok kabarık. Türkiye genelinde bekleme listesinde organ bekleyen 28 bin 262 hastamız var. Bunların 22 bin 159’unu böbrek bekleyen hastalar oluşturuyor. Bu veri dün akşama ait ama veriler sabah-akşam değişebiliyor, ölenler oluyor ya da yenileri ekleniyor listeye. Böbrek hastalarımızın birçoğunu nakil olamadan maalesef kaybediyoruz. Keşke daha çok bağış olsa, keşke daha çok hastamıza nakil yapabilsek. Organ nakli hayata dönüş programıdır. Hepimizin bir yakını, eşi, çocuğu, anne veya babası organ nakli bekliyor olabilir. Allah kimseyi bu duruma düşürmesin. Organ bağışında bulunarak siz de yeni bir yaşam armağan edebilirsiniz. Kendiniz ve sevdikleriniz için organ bağışlayın, hayat bekleyenlerin hayatı olun” ifadelerini kullandı.
'Organ Bağışlayarak Yeni Bir Yaşam Armağan Edin'
Türkiye’de, 2 Kasım 2015 tarihi itibariyle 28 binin üzerinde hasta, hayata bağlanmak için organ bekliyor. Beyin ölümleri ile karşılaştırıldığında organ bağışının son derece yetersiz olduğu Türkiye’de, organ bekleyenler listesine her yıl yaklaşık 4 bin kişi daha ekleniyor.