Orman Ve Su İşleri Bakanı Eroğlu Hakkındaki Gensoru Önergesi

TBMM Genel Kurulu'nda, HDP'nin, 'başta hidroelektrik santraller olmak üzere Cerattepe, Yeşil Yol, Kuzey Marmara Otoyolu ve diğer büyük projelerle ekolojik yıkım gerçekleştirildiği ve bu yıkımda sorumluluğu bulunduğu' iddiasıyla Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu hakkında verdiği Gensoru önergesinin görüşmeleri sürüyor.

Önerge sahibi adına söz alan HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, 'çözüm sürecinin bitmesiyle orman yangınlarının artmasının tesadüf olmadığını' savundu.

Bu konuda yetkili ağızlardan bir açıklama yapılmadığını belirten Aydoğan, Güneydoğu Anadolu'daki bazı yangınlar için yangın söndürme helikopterlerinin gönderilmediğini öne sürdü.

Aydoğan, AK Parti iktidarının 'ekoloji düşmanı politikalarına karşı doğanın ve halkın direndiğini ve bu politikalardan sonuç alınamayacağını' söyledi.

HDP Grubu adına söz alan Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, bir ülkede barajlar, hidroelektrik santralleri, köprüler, demir yollarının zaruri ve olması gereken yatırımlar olduğunu belirterek, 'Dünyanın demokraside en gelişmiş ülkelerinde otoyollar, tüneller, santraller de vardır ama nasıl vardır? Hangi şartlarda vardır? Doğayla, ekolojiyle, toplum yararıyla, sıhhatli bir yaşamla bunların ilişkileri nelerdir? Esas tartışılması gereken konu budur.' dedi.

'Türkiye'de, tıpkı vahşi kapitalizmin hiçbir sınır tanımayan yöntemleriyle 'yatırım yapıyorum' adı altında her tarafı yakıp yıkan bir mantığın karşısında hiçbir alternatif üretmeyen, sadece itiraz eden marjinal bir yaklaşım da vardır.' ifadesini kullanan Tan, 'Ben şahsen ikisinin de taraftarı değilim.' diye konuştu.

Tan, ormanı, tarlayı, doğayı korumanın yolunun 'doğru düzgün bir yatırım politikasından, planlamadan geçtiğini' belirterek, 'Bunları yapamadığımız vakit tarlalarımız tuzlanır, ormanlarımız telef olur ve bu hayat yaşanılmaz bir hale gelir.' değerlendirmesinde bulundu.

- 'Ülke görünümüne gölge düşürüyor'

MHP grubu adına söz alan İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu, 'Mevcut ağaçların kökünden sökülmesine göz yumup daha sonra ekolojik dengenin tahrip edilmesine seyirci kalan Sayın Bakanlık sadece kesilen bu ağaçların yerine ağaç dikmekle çevreci olduğunu da düşünmektedir ve bu görüş aslında son 14 yıldır epeyce de yaygın bir kanaat serdetmektedir.' ifadelerini kullandı.

Orman ve Su İşleri Bakanlığının ilgili olduğu hemen her alanda çok ciddi sorunların devam ettiğini belirten Tanrıkulu, RES'ler ve HES'lerle ilgili neredeyse hemen hemen her gün olumsuzlukların kamuoyuna yansıdığını, bunların ülke görünümüne gölge düşürdüğünü öne sürdü.

Su gibi hayatın temeli olan çok önemli bir doğal kaynağın kamu yararına planlanması ve yönetilmesi gerektiğini ifade eden Tanrıkulu, 'Siz Devlet Planlama Teşkilatı gibi bir teşkilatı kullanıp üstüne bir bardak su içtiğiniz için suyu ancak orada kullandınız, onun adını Kalkınma Bakanlığı gibi garabet bir şekilde teşkilatlandırıp değiştirdiniz. Dolayısıyla, bu tip planlama faaliyeti yapacak bir kuruluş da kalmadı.' diye konuştu.

Gelişmiş ülkelerin yeni HES yatırımlarına çok zor kararlardan sonra izin verdiğini dile getiren Tanrıkulu, izin verilenlerin de su havzalarına olumsuz etkileri varsa bu yatırımların tekrar gözden geçirildiğini kaydetti.

Tanrıkulu, Türkiye'de yıllardır ihtiyaç duyulan ve yürürlükte olması gereken su kanunun da hayata geçmediğini savunarak, yer altı sularının sürdürülebilir yönetimi açısından kalite ve miktarına ilişkin ciddi ve kapsamlı bir çalışmaya da ihtiyaç olduğunu söyledi.

Tanrıkulu, su kanunu ve biyoçeşitlilik kanunu gibi düzenlemelerin vakit geçirilmeden TBMM'ye getirilmesi gerektiğini dile getirdi.

- 'Önce tedbir sonra tevekkül'

CHP Grubu adına söz alan Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan, gensoruda sözü geçen iddiaların bir çoğunun Artvin ile alakalı olduğunu belirtti.

Artvin'de meydana gelen sel felaketlerini anımsatan Bayraktutan, 'Bunun takdiri ilahi olduğuna inanmıyorum. Önce tedbir sonra tevekkül.' dedi.

DSİ'nin, derelerin yapılmasıyla ilgili yaklaşımını değiştirmesi gerektiğini ifade eden Bayraktutan, karadeniz sahil yolunun ulaşımı rahatlattığını ancak ilçeler ile sahil arasına doğal bir set oluşturduğunu kaydetti.

Bir derenin üzerinde 3-4 tane HES kurulduğunu vurgulayan Bayraktutan, yarattığı ekolojik yıkımın karşısında HES'lerin enerjiye katkısının yüzde 2-2,5 civarında olduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Anayasa Mahkemesinin kararını tanımıyoruz' dediğini belirten Bayraktutan, 'Artvin halkı Cerattepe ile ilgili kararını vermiştir. Bütün bunlara rağmen mahkemeden aleyhimize bir karar çıkarsa Artvin halkı da idare mahkemesinin kararını tanımayacaktır.' diye konuştu.

Cerattepe'nin tam Artvin'in üzerinde muhteşem bir yer olduğunu belirten Bayraktutan, 'Cerattepe geçilmez, Artvin halkı yenilmez, bunu herkese öğreteceğiz.' dedi.