Orta Afrika Cumhuriyeti'nde araştırma yapan Uluslararası Af Örgütü yetkililerinden Donatella Rovera, ülkede etnik kökeni ya da inancı nedeniyle bir halkın gitmeye zorlandığını vurguladı.
Rovera, cinayetlerin eşilik ettiği bu zorlama nedeniyle başkent Bangui'deki 2 Müslüman mahallesinin boşaldığını ve ülkenin güneybatısındaki Müslümanların kuzeydoğuya toplu olarak göç ettiğini belirtti.
Müslümanların zorla yerinden edilmesinin ciddiyeti ve ülkedeki Fransız ve Afrikalı güçlerin Müslümanları korumaktaki yetersizliği karşısında BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK), 1 Nisan'da Bangui ve güneybatıda tehdit altındaki 19 bin Müslümanın tahliyesine karar verdi.
Krizden önce 5,1 milyon nüfuslu ülkenin yüzde 15'ini Müslümanlar (yaklaşık 770 bin) oluşturuyordu. Müslümanların çoğu ülkenin kuzeydoğusunda yaşıyordu. Ülkenin diğer bölgelerinde Müslümanların sayısı azdı.
BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi'nin (OCHA) verilerine göre, 1 Aralık'tan bu yana 108 bin yabancı uyruklu Müslüman başta Çad'a (90 bin) ve Kamerun'a (11 bin 300) olmak üzere tahliye edildi. Diğer yandan 83 bin yeni mülteci, 12 bini Çad'a, 48 bini Kamerun'a olmak üzere 1 Aralık'tan itibaren komşu ülkelere sığındı. Bu mültecilerin yüzde 85'ini Müslümanlar oluşturuyordu. Dolayısıyla en az 150 bin Müslüman bu tarihten itibaren Orta Afrika Cumhuriyeti'ni terk etmek zorunda kaldı.
Orta Afrika Cumhuriyeti'ndeki Olaylar
Orta Afrika Cumhuriyeti'nde Hıristiyanların oluşturduğu Anti-balaka milisleri tarafından Müslümanların aralıktan bu yana ülkeden ayrılmaya zorlanmasının ''hukuki kriterlere göre etnik temizlik'' olduğu değerlendirmesinde bulunuldu.