Orta Öğretimde İnternet Bağımlılığını Önleme Projesi

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun eşi Sare Davutoğlu: 'Moda deyimiyle internette sörf yaparken, kullanıcıları kötü amaçlı yazılımlardan korumak için devletin, internet servis sağlayıcıların, ailelerin duyarlı olmasına çok büyük ihtiyacımız var. Sosyal hayatta, okulda, çevrelerinde yabancı kimselerle arkadaşlık etmesini istemediğimiz yavrularımızı, milyonlarca insanın arasına korumasız salıvermemiz düşünülemez' 'Çocuk, ebeveyn ve okul işbirliğiyle, yavrularımızı, internet ve bilişim teknolojilerinin ortaya çıkardığı tehdit ve tehlikelerden koruyabilir ve bilgisayar kullanımıyla gelecek olan bilgi, gelişme ve tecrübelerle donatabiliriz'

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun eşi Sare Davutoğlu, 'Moda deyimiyle internette sörf yaparken, kullanıcıları kötü amaçlı yazılımlardan korumak için devletin, internet servis sağlayıcıların, ailelerin duyarlı olmasına çok büyük ihtiyacımız var. Sosyal hayatta, okulda, çevrelerinde yabancı kimselerle arkadaşlık etmesini istemediğimiz yavrularımızı, milyonlarca insanın arasına korumasız salıvermemiz düşünülemez' dedi.

Kadın Sağlıkçılar Dayanışma Derneği (KASAD) tarafından yürütülen, Gençlik ve Spor Bakanlığının Gençlik Projeleri desteğiyle üç yıldır süren Orta Öğretimde İnternet Bağımlılığını Önleme Projesi'nin kapanış etkinliğinde Sare Davutoğlu, çocuklar için yapılan her çalışmanın çok değerli olduğunu, bunların güncel sorunlara, durumlara ve olaylara yönelik ufuk açıcı sonuçlar üretmesi durumunda anlamının daha da büyük olduğunu anlattı.

Bilişim teknolojilerindeki gelişmeler karşısında çocukların ve gençlerin zararlı kullanımlardan korunmasının aciliyeti olan çok ciddi bir mesele olduğunu vurgulayan Davutoğlu, Türkiye gibi genç nüfusu olan ülkeler için bu tür çalışmaların sayısı ve kalitesinin önemli olduğunu kaydetti.

Bugünün dünyasında, bilgisayar ve bilişim teknolojilerinde her gün, hatta her an baş döndürücü gelişmeler yaşandığını, bu dinamik gelişme performansının, teknolojilerin, her kesimden ve yaştan insana ulaşmasını sağladığını dile getiren Davutoğlu, bu durumdan en çok da çocukların ve gençlerin etkilendiğini ifade etti.

Davutoğlu, 'Zaman geçtikçe çocuklarımızın bilgisayarla tanışma yaşı düşüyor. Neredeyse bebek yaşlardaki çocuklarımız artık iyi birer akıllı telefon, internet, tablet ve bilgisayar kullanıcısı. Özellikle günümüz kuşağı, elektronik etkileşim ve iletişim çağının en önemli aktörleri konumunda. Bu tabloda dikkat edilecek husus, bilgisayar ve internetin, niteliksel ve niceliksel kullanımında maksimum faydayı ortaya koymaktır' diye konuştu.

Sare Davutoğlu, eğitim hususunda, internetin yerinin yadsınamaz olduğunu ifade ederek, çocukları araştırma, deney ve gözlemden soğutan paket bilgilerin kontrolü konusunda, hem ebeveynlere hem de eğitimcilere çok büyük sorumluluk düştüğünü vurguladı.

Davutoğlu, şöyle devam etti:

'Diğer taraftan, moda deyimiyle internette sörf yaparken, kullanıcıları kötü amaçlı yazılımlardan korumak için devletin, internet servis sağlayıcıların, ailelerin duyarlı olmasına çok büyük ihtiyacımız var.Sosyal hayatta, okulda, çevrelerinde yabancı kimselerle arkadaşlık etmesini istemediğimiz yavrularımızı, milyonlarca insanın arasına korumasız salıvermemiz düşünülemez. Üstelik çocuklar ve gençler sadece kontrolümüz altında, sıcak yuvalarında değil, günlük yaşantılarında, her yerde internete bağlanabiliyor.O halde filtreleme gibi programların yanında onlara, doğru ve uygun kullanım alışkanlıklarını kazandırmamız elzemdir. Çocuk, ebeveyn ve okul işbirliğiyle, yavrularımızı, internet ve bilişim teknolojilerinin ortaya çıkardığı tehdit ve tehlikelerden koruyabilir ve bilgisayar kullanımıyla gelecek olan bilgi, gelişme ve tecrübelerle donatabiliriz. Ben inanıyorum ki bu örnek projeler sayesinde, çocuklarımız okullarında edinecekleri duyarlılıkları içselleştirebilecekler.'

- TÜİK'in internet sonuçları

İnternet bağımlılığının tüm diğer bağımlılıklarda olduğu gibi kişiyi amacından ve hedefinden uzaklaştıran çok zararlı bir halin adı, aynı zamanda kişiyi yalnızlaştıran, depresif bir ruh haline sokan ve son araştırmalara göre saldırganlaştırabilen bir durum olduğunu vurgulayan Davutoğlu, internet bağımlılığının insanları, çocukları ve gençleri yüz yüze iletişimden alıkoyduğu için ortaya kötü bir tablo çıkabildiğini dile getirdi.

Davutoğlu, TÜİK'in 2015'te yayınladığı 'Hane Halkları Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması'nın bu konuda çarpıcı sonuçlar içerdiğini ifade ederek, şunları kaydetti:

'16 yaş grubunda bilgisayar ve internet kullanımı yüzde 54,8. Ülkemiz genelinde halkımızın internete erişim imkanı yüzde 60,5. Ülkemizdeki hanelerin yüzde 96,8'inde cep telefonu bulunuyor. Yine önemli bir veri, internet kullanan bireylerin yüzde 80,9'unun amacının sosyal medya profili oluşturmak, mesaj göndermek ve fotoğraf gibi içerik paylaşımı olduğunu görüyoruz. Yani bilgi paylaşımından daha çok bunlarla ilgili interneti kullanıyoruz. Bu gibi bilgi ve verileri çoğaltabiliriz ancak kısaca bahsettiğim bu bilgiler de yeterince gösteriyor ki doğru internet kullanımını yaygınlaştırmak toplumun yarısından fazlasını, hemen hemen tamamına yakınını yakından ilgilendiriyor.'

Projeyle yapılanların, sadece gençlerin bu teknolojileri doğru kullanımını teşvik etmekle sınırlı kalmadığını, 30 psikolog ve 10 psikoloji öğrencisine eğitim verilmek suretiyle, projenin sürdürülebilir bir nitelik kazanmasının sağlandığını vurgulayan Sare Davutoğlu, projenin pilot liselerinde okuyan öğrencilerin velilerinden yaklaşık 5 biniyle doğrudan ya da dolaylı olarak görüşüldüğünü, ikisi internet ve oyun bağımlılığı, birisi ise siber zorbalık temalı üç adet kısa filmin, Beyoğlu, Fatih ve Eyüp'teki tüm liselerdeki idareci, öğretmen, öğrenci ve velilere psikologlar eşliğinde izletildiğini anlattı.

Dileyen velilere 4 haftalık 'Olumlu Ebeveynlik Becerileri Geliştirme Semineri' verildiğini dile getiren Davutoğlu, daha spesifik olarak proje dahilinde belirlenen risk grubundaki 15-18 yaş arası 100 gence 8 hafta süreyle grup psikoeğitim çalışması yapıldığını, bu çalışmayı 70'in üzerinde gencin tamamladığını kaydetti.

Proje kapsamında yayınlanacak 'Yağmur ile Toprak Çevrimiçi' adlı kitapla kitapla, bu çalışmanın yağmur gibi bereketli, toprak gibi verimli bir şekilde devam etmesinin sağlanacağını söyleyen Davutoğlu, TÜİK'in geçen ay açıkladığı 2015 nüfus piramidine göre ülkemizde en büyük grubun 15-19 yaş arası gençler olduğunu aktardı.

Kadın Sağlıkçılar Dayanışma Derneğinin, çalışmalarının aktif olarak içinde yer almaktan onur duyduğu güzide bir kuruluş olduğunu bildiren Davutoğlu, 'Bugün de KASAD, geleceğimize çok değerli bir yatırım olan 'Yüz Yüze Projesi'ni noktalıyor. İnşallah proje geniş toplum kesimlerine ulaşacak örnek çalışmaların öncüsü olarak etkinliğini sürdürmeye devam eder. Ben inanıyorum ki, Yağmur ve Toprak karakterleri, çocuklarımızın, gençlerimizin akıllarında yer edecek ve olumlu internet kullanımı duyarlılığının yaygınlaşmasına vesile olacak. Ben doğrusu bu çabanın hem kamu spotları vasıtasıyla yaygınlaşmasını, aynı zamanda son dönemde terörden etkilenen bölgelerimizde de uygulanmasını arzu ediyorum.'

Davutoğlu, projenin paydaşları olan Gençlik ve Spor Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Sabahattin Zaim Üniversitesi yetkilileri ile çalışmada emeği geçenlere teşekkür etti.

Konuşmasının ardından Sare Davutoğlu'na Çatalca'da kendi adına dikilen 10 fidanın sertifikası verildi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile