' 'Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki gelişmeleri endişe ile izliyoruz'

Ekvador Cumhurbaşkanı Rafael Correa Delgado, Kuzey Afrika ve Ortadoğu'daki gelişmeleri endişe ile izlediklerini söyleyerek, 'Bu ülkelerin de zamanında bir Atatürk'ü olmuş olsaydı ve siyasi değişimlerini o zaman yapabilselerdi, şu anda yaşadıkları durumlara düşmezlerdi' dedi

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile görüşmelerinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Delgado, Türkiye'ye gelmekten dolayı çok mutlu olduğunu dile getirerek, 'Bizim için Türkiye çok büyüleyici bir ülke. 30 saatte geldik ve 0 derece bir hava ile karşılaştık ki biz böyle bir düşük sıcaklığı kendi ülkemizde bilmiyoruz. Hakikaten bu topraklar, bu halk ve bu ülke mükemmel' diye konuştu. Delgado, Türkiye'ye gelen ilk Ekvador Cumhurbaşkanı olmaktan çok mutlu olduğunu söyleyerek, iki ülke arasındaki ticaret potansiyeli çerçevesinde muz gibi bazı ürünler gönderdiklerini hatırlattı ve şunları söyledi: 'Aslında bütün bu ürünlerle çok güzel bir ziyafet yapılabilir. Önce bir karides, ardından tatlı olarak muz ve en sona da dünyanın en iyi kahvelerinden sayılan Ekvador kahvesi. Tabii ki bu yemek sırasında masanızı da Ekvador gülleri süslemeli.'

Konuk Cumhurbaşkanı iki ülkenin birbirini çok yakından tanıması gerektiğini belirterek, ticaretin çok önemli olduğunu, ancak aynı zamanda siyaset, kalkınma, yatırım, bilim, teknoloji ve turizm alanlarındaki işbirliğinin hayati olduğunu kaydetti. Cumhurbaşkanı Gül'ü Ekvador'a davet eden Delgado, 'Umarım en yakın zamanda siz de bize gelirsiniz, bundan çok memnun oluruz. Bugün öğrendim ki soyadınızın anlamı da gül demekmiş. Siz bizim ülkemizi ziyaret ettiğiniz sırada umarım THY de Ekvador seferlerine başlamış olur' diye konuştu. Delgado, Latin Amerika'nın en küçük ikinci ülkesi olduklarını, topraklarının sadece 270 bin kilometrekare olduğunu, ancak birçok ülkede bulunmayan çeşitliliği barındırdıklarını anlatarak, Ekvador'un 14 ayrı dil konuşan, 14 ayrı gruptan oluştuğunu, ülkede yüksekliği 5-6 bine ulaşan dağlar bulunduğunu, plajları ve ormanları olduğunu belirtti. Delgado, bütün bu zenginliklerin birbirinden çok yakın mesafede olduğunu, bu nedenle Ekvador'da 7 gün geçiren bir turistin bütün Latin Amerika'yı görmüş olacağını kaydetti. Ekvador'un Galapagos Adaları'na da sahip olduğunu, burada Darwin'in ünlü Evrim teorisini geliştirdiğini hatırlatan konuk cumhurbaşkanı, 'Bütün bu güzellikleri umarım birlikte gezme fırsatı bulabiliriz, herkesi ülkeme davet ediyorum' dedi. Delgado, 'Üstelik bu aralar ülkemizde çok da sempatik bir yönetim var' diyerek espri yaptı.

Delgado, iki ülke iş adamlarının ortak yatırımlar yapabileceğini, 40 senedir faydalanamadıkları madenlerden yararlanmaya çalıştıklarını belirterek, şöyle konuştu: 'Ülkelerimiz arası ilişkileri sadece ticaret bazına indirmek, bununla sınırlamak da büyük hata. Tabii ki ticaret çok önemli, ama ilişkilerimizin tek unsuru değil. Örneğin bilim ve teknoloji alanında çok büyük bir işbirliğine gidebiliriz, çünkü Türkiye'nin bu alanda büyük tecrübesi var, önemli gelişme göstermiş bir ülke. Ayrıca siyasi işbirliği de yapabiliriz. Türkiye her zaman çok taraflı bir dünya için çaba gösteriyor. Arap Baharı sırasında da model bir ülke oldu. Eminim ki bu ülkelerin de zamanında bir Atatürk'ü olmuş olsaydı ve siyasi değişimlerini o zaman yapabilselerdi, şu anda yaşadıkları durumlara düşmezlerdi. Biz bulunduğumuz coğrafyadan da Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki gelişmeleri endişe ile izliyoruz. Türkiye ile bu ülkelerin sorunlarının çözümüne egemenliklerini koruyarak, barışçıl ve demokratik bir şekilde ulaşacaklarını düşündüğümüz için bu konuda da bir işbirliğine gidebiliriz.'

Delgado, bir gazetecinin Suriye'deki gelişmelerle ilgili olarak Türkiye ile farklı tutumları benimsediklerini belirtmesi üzerine, bunun tam olarak doğru olmadığını, çünkü iki ülkenin tutumlarının pek çok ortak nokta içerdiğini kaydetti. Delgado şöyle devam etti: 'Biz BM kararı ile bir müdahale yapılmasını istemiyorduk. Çünkü onlar şiddeti yok edeceklerini söylüyorlardı, ancak bir denge yoktu, yani sadece bir tarafın yarattığı şiddetin üstüne gidiliyordu. Böylelikle dış müdahaleye kapı açılmış olacaktı ve Suriye'de de Libya'da yaşananlar yaşanacaktı. Biz bir yönetime karşı ya da yönetim lehine görüş beyan etmedik, sadece kendi ilkelerimizi ortaya koyduk. Zaten ben Sayın Esad'ı ve Suriye'yi hiçbir şekilde tanımam. İlkelerimiz sorunların ülkelerin egemenliklerine saygı çerçevesinde, barışçıl ve demokratik yollarla çözümlenmesi. Böyle bir öneri bizim her zaman desteğimiz görecektir.' Amerikan Devletleri Örgütü'nün Nisan ayında Kolombiya'da düzenlenecek zirvesinde Küba'nın dışlandığının hatırlatılarak, kendisinin bu zirveye katılıp katılmayacağının sorulmasına karşılık Delgado, şunları belirtti: 'Evet böyle bir zirve yapılacak ve Latin Amerika ülkesi olan Küba bunun dışında tutuluyor. Küba neden katılmayacak? Çünkü katılmasını ABD boykot ediyor. ABD benim çok sevdiğim, hatta okuduğum bir ülke, ama bulunduğumuz dönemde Latin Amerika'da yaşanan entegrasyonlardan sonra bir ülkenin diğerini boykot etmesini kabul edemiyor ve bunu korkunç bir durum olarak nitelendiriyorum. Artık bizim halklarımız da bu tür olaylar yaşanmasını kabul edemiyor ve başkanlarının katılmamasını anlayamıyorlar. Artık bu zirvelerde klişe laflar ediliyor, hep demokrasiden bahsediliyor, ama bunlar lafta kalıyor. Söylenenlerin hiçbiri gerçeklerle bağdaşmıyor. Ama aslında bizim bölgenin çok önemli sorunları var, Küba'ya 50 senedir uygulanan ambargo gibi. Ya da bir diğer kabul edilemeyecek konu, Maldiv Adaları'nın İngiltere tarafından hala kolonize ediliyor olması. Bunların çözümü için toplantılar yapılmaması ya da zirvelerde bu konuların ele alınmaması yanlış. Dolayısıyla artık Latin Amerika'nın sorunlarını çözmeyi amaçlamayan ya da sadece siyasi konuşmaların yapıldığı, ancak alınan kararların uygulanmadığı zirvelere katılmak arzusunda değilim.'
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile