Osmanlı'da Kadına Verilen Değer Eserlerle Günümüze Taşınıyor

Edirne Anıt Eserler Derneği Başkanı ve TÜ öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Hatipler:'Osmanlı döneminde kadınların okul, cami, şifahane yaptırması o günkü toplumsal yapı içerisinde kadının öneminin anlaşılması bakımından son derece anlamlıdır'

Edirne Anıt Eserler Derneği Başkanı ve Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Dış Ticaret ve Pazarlama Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Mustafa Hatipler, Osmanlının kadına verdiği değerin eserlerinde yer aldığını bildirdi.

Hatipler, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Osmanlı'nın kuruluşunda anaların ve kadınların etkili olduğunu söyledi.

Osmanlı'dan günümüze önemli vakıf ve eserlerinin miras kaldığını belirten Hatipler, 'Sadece makam ve mevki sahibi kadınlar değil, Osmanlı döneminde yaşayan halktan kadınlar da bir araya gelerek bugünlere kadar gelen eserler bırakmıştır. Kadınların oluşturduğu vakıflar sayesinde, medreseler, imarethaneler, şifahaneler, okullar, camiler, mescitler ve çeşmeler yaptırdıklarını Osmanlı kayıtlarında görebiliyoruz' diye konuştu.

Osmanlı'daki yöneticilerin eşlerinin isimlerini taşıyan eserler de yaptırdığını anlatan Hatipler, 'Bu dönemde yöneticiler ve halktan kadınlar birbirleriyle vakıf eserler bırakmak için adeta yarışmıştır. Osmanlı döneminde kadınların okul, cami, şifahane yaptırması o günkü toplumsal yapı içerisinde kadının öneminin anlaşılması bakımından son derece anlamlıdır' dedi.

-'Kadınlar vakıflar sayesinde eserler bırakıyor'

Osmanlı döneminde birçok cami, çeşme ve okula kadın isminin verildiğini söyleyen Hatipler, şunları kaydetti:

'Kayseri'deki Gevher Nesibe Hatun Şifahanesi bunlardan bir tanesidir. Bugün Kayserimiz'deki bir üniversitemize bu isim verilmiştir. Bu yapı bir hanımefendinin yaptırdığı bir vakıf eseridir. Sivas Divriği Melike Hatun Şifahanesi, Erzurum Yakutiye Medresesi, Mardin Hatuniye Medresesi, Kayseri Unat Hatun Medreresi, Amasya Şifahanesi Yıldız Hatun tarafından yaptırılmıştır. Erzincan Mama Hatun Kervansarayı yani sadece medrese, cami ve çeşme değil bunların yanında imarethane olarak, han olarak, kervansaray ve hamam olarak da Osmanlı toplum yapısı içerisinde kadınların ortaya koyduğu eserleri saymak mümkündür. Osmanlı'da toplumsal yapı içerisinde Türkiye'de de aynı rakamı vermek mümkün vakıflar sayesinde yüzde 20 eser kadınlar tarafından yaptırıldığına şahit oluyoruz.'

-'Kadınlara verilen değerin göstergesi'

Avrupa'daki kadınların 1940'lara kadar seçme ve seçilme hakkı konusunu konuştuğuna dikkati çeken Hatipler, Osmanlı'da kadının etkinliğinin çok daha fazla olduğunu vurguladı.

Edirne'de de kadınların yaptırdığı birçok eserin olduğunu aktaran Hatipler, şöyle devam etti:

'Edirne su yolları Mimar Sinan tarafından yapılmış çok önemli eserlerdendir. Bu eseri dizilere konu olan Kanuni Sultan Süleyman'ın çok sevdiği eşi Haseki Hürrem Sultan yaptırmıştır, bu bilinmiyor. Haseki Hürrem Sultan dizideki görüntüsünün dışında çok çok büyük vakıf eserler yaptırmıştır. Osmanlı döneminde yöneticilerin eşlerine ve onlar öldükten sonra anılsınlar diye yaptırdığı birçok eser Edirne'de yer alıyor.

Bu kadınlara verilen değerin göstergesidir. Cavidan Hatun, Ebe, Necibe Hatun, Nimet Hanım, Hafife Hatun, Gülbahar Hatun ve Hacer Hanım çeşmeleri Osmanlı döneminde yaptırılan çeşmelerdendir. Bugün bunlar ayakta olanlar. Ayakta olmayanlar da var. Selçuk Hatun Mescidi bugün halen açık çok zarif ve ince bir mescittir. Bugün Edirne'de bir semte adı verilmiş olan Ayşekadın Camisi, çeşmesi adeta bir külliye olarak ayaktadır. Fatih Sultan Mehmet'in eşi Sittişah Sultan, kendisine tahsis edilen yeri cami olarak yaptırmıştır. Sittişah Sultan, Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u fethetmesinden sonra da burada yaşamıştır. Türbesi de camisinin hemen yanındadır.'
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile